×

Zikir Nedir ve Çeşitleri Nelerdir?

Zikir Nedir ve Çeşitleri Nelerdir?

Zikir sözlükte bir şeyi anmak, hatırlamak, gündemine getirmek ve zihinde tutmak gibi anlamlara gelir. Zikir’in çoğulu zukur ve ezkardır.

İslam Istılahında Zikir; Allah’a iman ederek farzları, emirleri yerine getirmek ve yasaklardan kaçınmak suretiyle farz, vacip ve nafile olan ibadet konularında Allahı hatırlamak, gündemine getirmek gaflet ve dinden yüz çevirmekten beri olmayı ifade eder.

Zikir kelimesi kur’an-ı Kerim’de birçok yerde geçer. Ayetlere göre zikir bazen Allah’ı tekbir etmek, onu övmek, ona hamd etmek, onu tesbih etmek, nimetlerini anmak, Allah’ı tefekkür etmek, kalbi, sözlü ve amelleriyle Allah’ın hakkını yerine getirmek, Allah’a ibadet konusu olan namaz, dua, zekat, istiğfar ve kevni ayetler olan gökyüzü, yeryüzü ve buna benzer tefekküre götüren ve Allah’ı kudretini gündeme getiren şeyleri düşünmek, zikir olmakla beraber yine nasihat, iyiliği emretme, kötülüğü yasaklama, vahiy, ilim, kur’an ve sünnet zikir olarak kullanılmıştır.

Rabbimiz Allah bir hayat programı olarak doğumdan ölüme ilahi kurallara göre yaşamamızı, onun farz, vacip, nafile ve emirlerini yerine getirme noktasında kendisini zikretmemizi istemektedir. Nitekim;

فَاذْكُرُون۪ٓي اَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُوا ل۪ي وَلَا تَكْفُرُونِ۟

Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin! (Bakara – 152)

Zikrin Çeşitleri;

1- Kalp ile Zikir 2- Dil ile Zikir  3-Amel ile Zikir

1- Kalp ile yapılan zikir;

Allah’ın kur’an’da ve Resulullah’ın aracılığıyla gönderdiği iman esaslarını ihlas ve samimiyetle kalbiyle  bağlanmasıdır. Kalbin red ve inkar ettiği küfür ve şirk gibi konuların red edilmesi ve islam ilahi nizam’ın iman esaslarının tasdik edilmesi kalbin zikri ile ilgilidir.

وَاذْكُرْ رَبَّكَ ف۪ي نَفْسِكَ تَضَرُّعًا وَخ۪يفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالْاٰصَالِ وَلَا تَكُنْ مِنَ الْغَافِل۪ينَ

Gönülden yalvararak, korku ile ve yüksek olmayan bir sesle, sabah ve akşam Rabbini zikret. Sakın gafillerden olma! (A’râf, 205)

اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُمْ بِذِكْرِ اللّٰهِۜ اَلَا بِذِكْرِ اللّٰهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُۜ

Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah’ın zikriyle sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur. (Ra’d – 28)

2-Dil ile zikir;

Allah azze ve celle’yi en güzel isimleri ve sıfatlarıyla zikretmek, bir kimsenin diliyle şehadet getirmesi, tağutları, şirkin ve küfrün çeşitlerini dil ile red etmesi, iyiliği emretmesi, kötülüğü yasaklaması ve Rasulullah’ın hadislerinde varit olduğu üzere “Allahu Ekber, Elhamdülillah ya da La ilahe illallah” gibi zikirlerin söylemesi dilin zikridir.

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اذْكُرُوا اللّٰهَ ذِكْراً كَث۪يراًۙ وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَاَص۪يلاً

Ey inananlar! Allah’ı çokça zikredin. Ve O’nu sabah-akşam tesbih edin (Ahzâb 42-41)

3- Bedenle yapılan zikir;

Farz olan ibadetleri yerine getirmek namaz, oruç, zekat, cihad ve  aynı zamanda yine iyiliği emretmesi ve kötülüğü yasaklama ameliyesinin yerine getirilmesi bedenle yapılan zikirler olmakla beraber, içki, zina ve faiz gibi Allah’ın haramlarından ve kötülüklerinden kaçınması da amelin zikrindendir.

اَلَّذ۪ينَ يَذْكُرُونَ اللّٰهَ قِيَاماً وَقُعُوداً وَعَلٰى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِوَالْاَرْضِۚ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هٰذَا بَاطِلاًۚ سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru!

(Âl-i İmrân – 191)

اِنَّ الصَّلٰوةَ تَنْهٰى عَنِ الْفَحْشَٓاءِ وَالْمُنْكَرِۜ وَلَذِكْرُ اللّٰهِ اَكْبَرُۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ

Sana vahyedilen Kitab’ı oku ve namazı dosdoğru kıl. Şüphesiz ki namaz, insanı fuhşiyat ve münkerden alıkoyar. (Kıldığınız namaza karşılık) Allah’ın sizi anması daha büyüktür. Allah yaptıklarınızı bilir. (Ankebût, 45)

Yasal liderimiz muhammed (a.s) bizim için hayatın her yerinde örnek bir modeldir. Ona tabi olmak ve onun pratik olarak Allahı zikredilişini örnek almak bir kulluk bilicidir. Nitekim;

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ ف۪ي رَسُولِ اللّٰهِ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُوا اللّٰهَ وَالْيَوْمَ الْاٰخِرَ وَذَكَرَ اللّٰهَكَث۪يراًۜ

Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.   

(Ahzâb – 21)

وَمَنْ اَعْرَضَ عَنْ ذِكْر۪ي فَاِنَّ لَهُ مَع۪يشَةً ضَنْكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ اَعْمٰى

Kim de beni anmaktan yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.

(Tâ-Hâ – 124)

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تُلْهِكُمْ اَمْوَالُكُمْ وَلَٓا اَوْلَادُكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِۚ وَمَنْ يَفْعَلْ ذٰلِكَ فَاُو۬لٰٓئِكَهُمُ الْخَاسِرُونَ

Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.

(Münâfikûn – 9)

رِجَالٌۙ لَا تُلْه۪يهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ

Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah’ı anmaktan alıkoymadığı insanlardır. (Nur:37)

وَمَنْ يُعْرِضْ عَنْ ذِكْرِ رَبِّه۪ يَسْلُكْهُ عَذَاباً صَعَداًۙ

Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, (Rabbin) onu gitgide artan çetin bir azaba uğratır. (Cin – 17)

وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ

Andolsun biz Kur’an’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan yok mu? (Kamer – 17)

وَمَنْ يَعْشُ عَنْ ذِكْرِ الرَّحْمٰنِ نُقَيِّضْ لَهُ شَيْطَاناً فَهُوَ لَهُ قَر۪ينٌ

Kim Rahmân’ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz. (Zuhruf – 36)

وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ اِلَيْهِ تَبْت۪يلاًۜ

Rabbinin adını an. Bütün varlığınla O’na yönel. (Müzzemmil – 8)

من قال سبحان الله وبحمده في يوم مائه مره حطت عنه خطاياه وان كانت مثلزبد البحر

Her kim günde yüz kere “Subhanallah ve bihamdi” (Allah’ı hamd ile tesbih ederim) derse o kimsenin hataları deniz köpüğü kadar da olsa dökülür, yani mağfiret olunur.  (Buhari)

            قَالَ النَّبِيُّﷺ: مَثَلُ الَّذِي يَذْكُرُ رَبَّهُ وَالَّذِي لا يَذْكُرُ رَبَّهُ مَثَلُ الحَيِّ وَالمَيِّتِ.

Peygamber –sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Rabbini zikreden kişiyle zikretmeyen kişi, diriyle ölü gibidir.

كلمتان حبيبتان الى الرحمن خفيفتان على اللسان ثقيلتان في الميزان سبحان اللهوبحمده سبحان الله العظيم

İki kelime vardır ki Rahman olan Allah’a sevgili, lisanda hafif, mizanda da ağırdırlar. Bunlar;

“Subhanallahi ve bihamdihi Subhanallahil azim”

لا حول ولا قوه الا بالله

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam;  “La havle vela kuvvete illa billah” zikrini çok ediniz. Zira o cennetin hazinesidir.

لا اله الا الله

Allah’ın resulü bir hadislerinde; “İmanınızı daima yenileyiniz” buyurdu. Ya Rasulallah imanımızı nasıl yenileceğiz? Cevaben “la ilahe illallah” zikri şerefini çok yapınız buyurdu.

Gürsel Gürbüz

islamidirlis.com

Share this content:

Yorum gönder

You May Have Missed