×

Müslümanların Dünyevileşmesi

Müslümanların Dünyevileşmesi

Kur’an’a göre ve Muhammed aleyhisselatü vesselam’in öğretilerine göre İslam’da dünyevileşme asla söz konusu değildir. Bilakis dünya Müslümanın azığı, Allah’ın rızasına ve cennetine ulaştırdığı geçici bir vatandır. Bu sebeple İslam dünyevileşme yada dünyayı kıble edinenlere karşıdır, çünkü bu Yahudileşmeye götüren sorumsuzluk ve fitne girdabıdır.

Şüphesiz Mü’minler yaşadıkları dünyayı imar edip orayı Allah’ın hükümleriyle huzur ve güvenilir bir yer kılmalıdır, müslümanın malı, mülkü, evi, arabası ve iyi geçimini sağlayacak bir mesleği ve bir işte bulunmalıdır. Yine müslüman bilimsel ve teknolojik açıdan her alanda asrın öncüsü olmak zorundadır ve İslam bunlara karşı değildir. Yine Allah ile bağları koparmayan zenginliği, seyahat etmeyi yada hobi edinmeyi yasaklamaz, çünkü islam sosoyoljik bir yaşam programıdır ve bunları yermez, bilakis islam Allah ile bağları koparan insanı dünyevileştiren, zikirden, ibadetten, farzlarda, kulluktan, yeryüzü misyonundan alıkoyan dünyevileşme, eğlence, oyun ve benzeri şeyleri yasaklar.

Maalesef bugün Müslüman iddiasını taşıyanlar ilahi öğretilerden yüz çevirmiş mala, mülke, makama, dolara ve ihaleye ulaşabilmek adına hocasıyla, alimiyle, yöneticisi ile ve her alanda ahiretten yüz çevirerek dünyevileşmede birbirlerimizle yarışıyoruz.

كَلَّا بَلْ تُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَۙ 

Asla! Bilakis siz, acil olan (dünya hayatını) seviyorsunuz. (75/Kıyâmet, 20)

وَتَذَرُونَ الْاٰخِرَةَۜ 

Ahireti bırakıyorsunuz. (75/Kıyâmet, 21)

Dünyevileşme Suç İşlemeye Sebebtir;

Dünyevileşen insanların hayatlarında haz, hız, tutku, şehvet, mal, mülk ve Allah dışında ya da Allah ile beraber ibadet edilen nice yapay tanrılar, islamla beraber yada islam dışında onlarca dini beraber idare edildiği hayatları vardır.

Dünyevileşmeye sebep olan laik, materyalist modern anlayış insanı suç makinesi haline getirmiş, içki, zina, fuhuş, küfür, çocuk istismarı, tecavüz, ölüm, kan ve göz yaşına sebep olmuştur. Öyle ki bugün isanlar uçurumun kıyısında kendisini bekleyen hazin son olan dünyevi hayatı yaşamakta ve kendisini ebedi cehenneme götüren inanç ve amelleriyle uhrevi hayatı beklemektedir.

Dünyevileşme Hayata Kulluk Etmeye Sebeb Olmuştur;

Dünyevileşme insanın hayatını yalnızlaştırmış, karanlık, buhran, sapma saptırma kula kulluk ve nice kötülüklere sebep olmuştur. Modern cahiliye konfor, lüks, rahatlık, para, şehvet, eğlence ve nice dünyevileşme sebebiyle onurunu, izzetini, dinini ve namusunu satarak küresel sistemin kulu olmuştur.

Resulullah aleyhisselatu vesselam;

 لَيْسَ الْغِنَى عَنْ كَثْرَةِ الْعَرَضِ، وَلَكِنَّ الْغِنَى غِنَى النَّفْسِ

“Zenginlik mal çokluğuyla değildir. Bilakis zenginlik göz tokluğuyladır.” (Buhari, Muslim)

Dusturunun karşısında daha fazla para, zenginlik daha fazla yeme, içme ve eğlence şekilde alternatifler ortaya çıkmıştır.Nitekim:;

Dünyevileşmeye meyil olan insanın psikolojik yönünü Rasulullah aleyhissalatu vesselam en güzel şekilde anlatmıştır: 

لو أن لابنِ آدمَ واديًا من ذَهَبٍ أَحَبَّ أن يكونَ له واديانِ، ولَنْ يملأَ فَاهُ إلا الترابُ، ويَتُوبُ اللهُ عَلَى مَنْ تَابَ  

Ademoğlunun altından bir vadisi olsa o, iki vadisi daha olmasını ister. Onun ağzını topraktan başkası doldurmaz ve Allah, tevbe edenlerin tevbesini kabul edendir.  (Buhari, Muslim)

İnsan paraya ulaşmak, malın, mülkün sahibi olmak, nefsin, arzuların, şehvetin ve doyasıya yaşama noktasında ister de ister ve kimseyle paylaşmaz. O ne kadar malı varsa, o kadar ister. O ne kadar şehvetini tatmin etmişse, daha fazla şehvetini tatmin etmek ister, çünkü insan doyumsuzdur Efendimizin ifadesi ile onu ancak: ”Toprak doyurur” şeklinde ifade edilmiştir.

Dünyevileşme Dinden Yüz Çevirmeye Sebeb Olmuştur;

Bu dünyevileşme arzusu ve isteği sebebiyle niceleri Allah’ın dininden yüz çevirdi, niceleri Allah’ın dostlarının yanında değil, düşmanların yanında oldu, niceleri müminlerin değil kafirlerin yanında, niceleri cennetin degil, cehennemin karanlığına, niceleri rahmanın safında değil, şeytanın safında, niceleri küfrün ve şirkin egemenliği için çalıştı. Şu dünyevileşmek için makam, mal, mülk sahibi olabilmek için nice alim, hoca ve davetçi konumunda nice bel’amlar tağutlara hizmet ederek Firavunların ve Nemrutların mücadelesine katılarak Allah’ın diniyle savaştılar.

Ve bu dünyevileşmenin sonucunda artık toplum olarak herkes ana gündem maddesi ekonomi, eğlence, tatil, haz, kula kulluk, zulüm, kötülük ve nice haksızlıklar söz konusu olmuştur.

İnsan ne kadar mala, mülke, nefse, arzulara ve şehvete tabi olursa o kadar Allah ile bağı kopar. Onun için helal yasaları nedir? Haram yasalar nedir? Hiç söz konusu olmaz. O ancak kendi çıkarını, faydasını düşünür ve ilahi sorumluluktan kaçan kimsedir.

Nice erkek ve kadınlar medenileşme, kültürleşm ya da taklit sebebiyle öyle bir  dünyevileşme gerçekleşti ki artık kadın tesettür giymiyor, artık Allah’a yönelmiyor, Allah’a içtenlikle ibadet-kulluk etmiyor, çıplaklık, zina, gezme, eğlence, doyasıya haz ve hız tutkunu olma noktasında kendisi ile yarışıyor. Aynı şekilde erkek de bu virüs karşısında zehirlenmiş ve izzetini, onurunu ve iffetini kaybetmiş, haramların, şirkin, küfrün, kötülüğün ve zulümün içerisinde ahiretten yüz çevirerek her türlü çılgınlığı yaşamakta. İşte bu modern seküler kafir sistemin Müslüman toplumunu yahudileştirme, hristiyanlaştırma ve müşrikleştirme çabasının sonucu.

Maalesef onlar makam, koltuk, kariyer ve statü sahibi olabilmek için İslam’dan yüz çevirdiler. Hatta ibadeti ve kulluğu ayıp görecek kadar dinden tiksinmeye başladılar, öyle bir hal aldı ki artık, onlar barlarda eğlenen, içen, dans eden, pavyonlarda satılan, eğlence sektöründe geliri olan bir zina, genel evlerde satılan bir meta olurken onlar bunu bir tiksinti bir nefret bir kötülük olarak görmez. Çünkü artık o dünyevileşme sarhoşluğu sebebiyle hak ile batılı doğru ile yanlışı güzel ile çirkini yasak ile serbestti ayırt edemeyecek kadar esir olmuştur.

Dünyevileşme Sosyolojik Hayatı Bitirir;

Dünyevileşme sebebiyle karı kocasından, koca karısından ayrılmış, baba oğlundan, anne kızından ayrılmış, dünyevileşme ve modern olma arzusu sebebiyle saygı, sevgi, yardımlaşma, dayanışma gibi önemli değerler öldürülmüş, bunun yerine şirk, küfür, kula kulluk, zulüm, adaletsizlik, eşitsizlik, haksızlık, hırsızlık, yalan, fırsatçılık ve ne kadar kötü değerler varsa bu dünyevileşme sebebiyle insanı satmıştır

يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا۠ وَلَا يَغُرَّنَّكُمْ بِاللّٰهِ الْغَرُورُ 

 Ey insanlar! Şüphesiz ki Allah’ın vaadi haktır. (Öyleyse) dünya hayatı sizi aldatmasın. Çok aldatan (şeytan da) sizi Allah’la aldatmasın. (35/Fâtır, 5)

O halde şu yer yüzünde dünyevleşmenin değil, ahiretleşmenin hesabını yap. Allah’ın vaadine yönel, onun indirdiği kitaba yönel, ilahi yasalara göre bir hayat yaşa, Resulullah aleyhisselatü vessellemin dünya olan ilişkisine bir bak, onun çevresiyle, toplumuyla olan ilişkisine bak ve ondan sonra onun rabbiyle onun ilişkisine bak, ondan ibret al ve sen ancak bunun için yaratıldın.

Sakın şeytanların ve iki ayaklı şeytanların seni dünyevileştirme, modernleştirme, seküleştirme, eğlence, mal ve mülk gibi yapay gelip ve geçici tutkulardan seni aldatmasına izin verme. Çünkü dünya gelip ve geçicidir, öleceksin, dirileceksin ve kitaptan sorgulanacaksın. Eğer sen yeryüzünde dünyevileşmiş bir hayat yaşamışsan sonsuz bir cehennem, sonsuz bir azap, dinden yüz çevirdiğin gibi Allah’da senden yüz çevirecek, işte bunu duruma düşmek asla kabul edilecek bir şey değildir. 

Eğer yeryüzünü fırsata çevirmiş, Allah’a itaat, kulluk, ibadet ve doğru bir yaşam sürmüşsen sonsuz cennet, sonsuz nimetler, sonsuz rızıklar ve istediğin her şey sana verilecek. Kavga, çatışma, korku, ümitsizlik, kaygı, yalan, zulüm ve adaletsizlik olmayacak, sonsuz bir huzur ve güven olacak. O halde dünyevileşmek istiyorsan, dünyevileşmeni bu dünyada ertele ahiretleşmek ve cennet nimetlerine ulaşabilmek için Allah’ın kitabına ve Resulun sünnetine yönel.

Dünyevileşmeyi Dayatan Tağutlardır;

Dünyevileşmeyi destekleyen ve onu Müslüman topluma dayatan ve toplumu Allah ile bağlarını koparabilme noktasına rol oynayan yeryüzünün tağutları, insanları işte dünyevileşme ile aldatırlar. Onlar bazen sanat tanrılarıyla bazen moda tanrılarıyla bazen ekonomist tanrılarıyla daha nice yapay eğlence tanrılarıyla insanları İslam’dan koparabilmek için sürekli dünyevileşmeye davet ederler. Yemen böyle olmalı, içmen böyle olmalı, giyimin böyle olmalı, şöyle evde oturmalısın, şöyle araban olmalı, şöyle yerde eğlenmelisin, böyle gezmelisin, burada tatil yapmalısın, böyle düşünmelisin ve böyle inanmalısın şeklinde seni yüz binlerce tanrının kulu yaparlar.

Dünyevileşme, ölümden korkma ve yeryüzünü rahat ve huzurlu geçirebilmek adına ilahi değer yargılardan yüz çevirip rahat ve huzur konumunu dünyada koruyabilmek adına tercih yapanlardır. İslam coğrafyasında işgallere sebep oldular, milyonların ölümüne sebep oldular, yer altı yer üstü kaynaklarımızın gasp edilmesine sebep oldular, yerli idarecilerimizin toplumun kafirleştirme ve dünyevileştirme projelerine sebep oldular, onlar kendi konumlarını koruyayım derken, ölüm onlara geldi ve büyük bir kayba uğradılar.

Dünyevileşme Değil! Uhrevileşme;

Halbuki biz rahatı, huzuru, güveni, sonsuz nimetleri, cenneti satın almak ve cennete girmek için yeryüzü misyonumuzu yüklenerek dünyada rahatı, huzuru, eğlence, hız, şehvet gibi tutkuları terk ederek Rabbani Misyonu üstlenerek cihad, çileyi göze almak, malımızı, canımızı ve Allahın emrini yerine getirmek için , bizim Allahın sonsuz rızasına, huzur, güven olan selam yurdu cennete girmekle kurtuluruz.

Bu dünyevileşme ile ilgili bize onun tehlikesini haber veren şu hadis gerçekten de ibret vericidir:

Amr b. Avf el-Ensarî radiyallahu anhu’den rivayet olundu ki, Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem Ebu Ubeyde b. Cerrah’ı, cizye mallarını getirmek üzere Bahreyn’e gönderdi. Ebu Ubeyde cizye mallarını alarak Bahreyn’den Medine’ye geldiğinde Ensar Ebu Ubeyde’nin gelişini işittiler. Allah Rasulü ile birlikte sabah namazına geldiler. Allah Rasulü sabah namazını kılıp ayrılınca sahabeler hemen onun önüne koşuştular. Allah Rasulü onları bu halde görünce gülümsedi. Sonra: Öyle sanıyorum ki sizler, Ebu Ubeyde’nin Bahreyn’den bir şeyler getirdiğini duydunuz, sanırım” diye buyurdu. Sahabeler: Evet ya Rasulallah! dediler. Bunun üzerine Allah Rasulü: “O halde sevinin ve sizi sevindirecek şeyi umunuz! Allah’a yemin ediyorum ki, bundan sonra sizin adınıza fakirlikten korkmuyorum. Fakat sizin için dünyanın sizden öncekilere serildiği gibi size de serilmesinden ve onların dünya için yarıştıkları gibi sizin de yarışmanızdan, dünyanın onları helak ettiği gibi sizi de helak etmesinden korkuyorum,” buyurdular (Buhari,Muslim)

“Yakında milletler, yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi, size karşı (savaşmak için) biribirlerini davet edecekler.”

Birisi: “Bu o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?” dedi.

Rasûlullah (asm), “Hayır, aksine siz o gün kalabalık, fakat selin önündeki çörçöp gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini soyup alacak, sizin gönlünüze de vehn atacak.” buyurdu.

Yine bir adam: “Vehn nedir ya Rasûlullah?” diye sorunca:

“Vehn, dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümü kötü görmektir.” buyurdu. (Ebu Davud)

Düyevileşmenin Zararları;

Dünyevileşme zayıflık, acizlik, tembellik, cehalet ve aynı zamanda Müslümanın değerini düşürür. Çünkü dünyevileşme işgal, sömürü, adaletsizlik ve eşitsizliğe sebeptir. Dünyevileşme haksızlığa ve kötülüğe sebeptir. Eğer biz dünyevileşirsek Müslümanlar olarak bizim hiçbir değerimiz kalmaz.

Nitekim öyle de olmadı mı? Biz dünyevileştiğimiz şu asırda ülkelerimiz işgal edilmedi mi? Yeraltı yer üstü kaynaklarımızı katledilmedi mi? kadınlarımızın onur’u ve izzeti satılmadı mı? Çocuklarımız şirk ve küfürle tanışmadı mı? Bz dünyevileştiğimizden beri hayatımızda savaş, kan ve ölüm hiç eksik olmadı mı. Biz dünyevileştiğimizden beri bizim rengimiz bizim ırkımız bizim dilimizi konuşanlar bize ihanet etmediler mi? Küfür ve? şirkle yönetmediler mi ve insanları Allah ile bağlarını koparmadılar mı? Biz dünyevileştiğimizden beri bebekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar öldürülmedi mi? Ülkelerimiz peşkeş çekilip kula kul olmadık mı?

Allah Dünyevileşenlerin Haşa Hizmetçisi Değildir; 

Onlar imandan ve Kur’an’a karşı olan o şuuru, samimiyeti ve ihlası kaybedince dünya hayatının bir eğlence, oyun, dünyevilleşme gezme olarak anladılar. Onlara göre Allah Haşa lillah onların hizmetçisi olmuş, dünyayı onların bu zulmü için mi yaratmış? Onlar gezsinler, eğlensinler, istedikleri gibi zina, şirk, küfür ve ahlaksızlık yapsınlar, Allah onlara her gün güneşi doğudan doğursun batıdan batırsın, onlara rızık, nimetler versin, dinlenmeleri için geceyi yaratsın ama onlar zulme sebeb oldular.

اَيَحْسَبُ الْاِنْسَانُ اَنْ يُتْرَكَ سُدًىۜ 

Yoksa insan (emredilmeden, nehyedilmeden, bir şeriata tabi tutulmadan) başıboş bırakılacağını mı sandı? (75/Kıyâmet, 36)

 Allah resulu bir hadislerinde: Ümmetin hakkında endişe ettiğim hususların en tehlikelisi hevaya uyumak ve tuli emeldir. Hevaya uymak insanı hak yoldan saptırır tuli amel ise ahireti unutturur. (Buhari)

İnsan dünyayı öyle bir yaşar ve öyle kendine kıble edilir ki sanki hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar. Ona yaşlılık geldiğinde, hastalık uğradığında ya da ona din, iman, islam’ı hatırlatıldığında o bunların hiçbirinden uyarı ders almaz, burnu üzerine hala heva, hevesin, delaletin, sapkınlığın, zulmün, kötülüğün ve zalimlerin safında yer almak suretiyle dünyayı ilah makamına oturtmuş kimsedir.

Dünyevileşme Müslümanları Bozmaktır;

Dünyevileşmenin temel sebebi laiklik ve sekülerizmdir, bu din ile devletin birbirinden ayrılması, insanların vicdanlarına dinin hapsedilip ve insanların hayatı şehvetperest heva, nefis ve daha nice kötü olgularla yaşamasına sebep olmasıdır.

Korktuğum şeylerden birisi de benden sonra size dünya nimet ve ziynetlerinin açılması sizin de onlara gönlünüzü kaptırmanızdır. (Buhari)

Dolayısıyla dünyevileşme İslamı hristiyanlaştırma, müslümanı kafirleştirme, alimini be’lamlaştırma, camiyi kiliselleştirme, takva ehlini ise fücur ehli yapmadır. Dünyevileşme hakkı ile batılı birbiriyle yaşamaktır, doğru ile yanlışı kabul etmektir, yasak ile serbestlik bir arada yaşayıp güzel ile çirkini ayırt etmemektir.

Halbuki Müminler batının anladığı şekilde ister toplumda ister devlet bazında asla yapay Tanrı, Teos, God anlayışına ve Yahudilerin El-oh’im Tanrı inancı yada Laiklerin anlayışına sahip değildir. Onlar hayata karışmayan bir Allah’a inanırlar, onlar kitaplarının egemen, iktidar ve yürürlükte yasama ve hükmetme hakkına sahip olmadığına inanırlar, onlar putperestliği, eğlenceyi, sapmayı, saptırmayı, nefsi ve hevayı dinle beraber yaşarlar. Müslümanlara gelince onlar böyle değildir. Onlar öyle bir Allah’a inanıyorlar ki ibadette hiçbir ortağı olmayan sosyal, siyasi, ekonomi ve ahlaki bir yaşam program olarak alemlerin rabbi olan Allah’ın boyundurluğunda din yaşamaları gerektiğini bilen kimselerdir. Onlar bu hayatı sadece dünya ile sınırlı tutmazlar, dünya ve ahiret dengesi arasında kerim kitabın ortaya koyduğu dengeye göre yaşarlar.

Yeryüzünde dünyevileşme batı tarafından dayatılmıştır. Özellikle Hristiyan dünyasında kilisenin iktidarı, zulmü, kötülüğü, sömürüsü, adaletsizliğine tepki olarak laik bir anlayış meydana geldi ve bu laik anlayış hayatın içerisinde dini silip süpürdü. Öyle ki mal, mülk, makam, doyasıya, eğlenme, gezme, dolaşma, yeme ve içime sınırları olmayan heva ve hevese göre bir dünya inşa ettiler ve bunu batıdan doğuya doğru da ihraç ettiler ve bunun sonucunda dünyevleşme gerçekleşti.

Düyevileşme Kapitalizm İçin Bir Sermayedir;

Emperyalizm ve kapitalizm sınırsız büyüme, sınırsız üretim ve tüketim sloganı ile ortaya çıkarak laiklik ve demokrasi gibi insanı dünyevleştiren ideolojik dinleri dünyaya ihraç ederek yeni yapay dinler ve tanrılar icat etti. Kapitalizm artık yeni bir tanrı, demokrasi ise yeni bir din olmuş ve insanlar dünyevileşme değer yargılarını bunlardan alarak hayatını sürdürüyor.

Emperyalizm ve kapitalizm insanları dünyevleştirebilmek için bazen dini bile kullanırlar. Özellikle büyük Şeytan Amerika emperyal ve kapitalist bir güç olarak kendi parasını üzerine ‘In God We Trust- Biz Tanrıya Güveniyoruz” sloganını yazar bu aslında dünyevileşmenin Tanrı ile aldatılmak suretiyle insanı tuzağa düşüren şeytani bir tuzaktır. Tanrı’ya inandıklarını söyleyen Amerika, milyonlarca ülkeyi işgal eder, milyonlarını öldürür, orada hırsızlık yapar, zulüm, kötülük yapar, insanların haklarına gasp eder ve sonra biz Tanrıya inanıyoruz derler. Tarih boyunca din hep zalimler tarafından kullanarak tahrif edilmiştir. Nerede din kullanılıyorsa orada cahil bir toplum vardır. Nerede din doğru bir şekilde kullanılmıyorsa orada zalim olmuş bir toplum vardır. İşte bu sebeple dünyevileşmenin kapısını açmak için dini kullandılar.

Onlar yeni bir düzen meydana getirmek istiyorlar, tüm dünyada tek devlet tek ekonomi tek siyaset tek güç, iktidar ve egemen olmuş, dünyayı yöneten bir nizam istiyorlar ve bunun yolu dünyevileşmekten geçer. Uluslararası siyonizm, illuminati ve masonluk gibi gizli örgütlerle yeryüzündeki tüm yöneticileri, önemli kişileri, kariyer ve statüs sahibi olanları kendi bünyesinde alır ve o ülkeleri kendi namına kontrol eder. Tuzağında düşürdükleri insanların da daha rahat daha iyi bir kontrol edilebilmesi için yapay tanırlar, yapay dinler ve dünyevileşmeyi insanlara ihraç eder. Bu gizli örgütlerin başı uluslararası siyonimz olan yahudilerdir, onlar insanları kontrol edebilmek için komünizm, laiklik, demokrasi, sosyalizm gibi nice ideolojik dinleri topluma dayatırlar ve bu ideolojik dinlerle insanları ilahi öğretilerden koparır, gayesi olmayan ve hedefi olmayan ve böylelikle kontrol edile bilir bir toplum meydana getirmek istiyorlar.

Nitekim Amerikan 1 dolar üzerinde Amerikan Birleşik Devletleri’nin büyük mühürü yer almakta ve ABD’yi sembolize eden Kartal bulunur, öteki yüzü ise masonların ünlü kainatın oğlu mimarisini sembolize eden Üçgen içinde gözle tanımlamış bir piramit figürü bulunmaktadır. Bu masonik piramitin üstünde ve altında yazılar vardır gözün üstünde şunlar yazılır;

Annuit Coeptis- Başlanmışın tamamlanmasıdır. sonra şu yazı yazılır;

Ordo Seclorum-Seküler yeni yeni dünya düzeni’’ demektir. Yine aynı şekilde bir dolarlık banknotun üzerinde kartal figürün üzerine yerleştirilmiş E Pluribus Unum yazar bu ise tevrattaki Yahudilere atıfda bulunularak seçilmiş halk anlamındadır.

Dolayısıyla bu mesajlarıyla yeryüzünü kendi düzenlerini kurabilmek için insanları dünyevileştirmek istiyorlar, İslam’ın da bir hedefi var, İslam’ın da bir projesi vardır. İslam insanları Kula kulluktan kurtarır, şirkten, küfürden, zulümden, adaletsizlidten, sömürüden, eşitsizlikten kurtarır İslam’ın hedefinde yalnız Allah’a ibadet ve kulluk vardır. Aynı şekilde İslam’da yeryüzünde tek devlet tek ekonomi tek siyaset tek yönetim tek banka ve tek yönetim ister. İşte bu hak ile batılı arasındaki savaşın tezahürüdür. İslam insanı dünyadan huzurlu, adaletli ve hoşnut bir şekilde alıp sonsuz cennete götürmek ister, kafirlere gelince onlar batının peşinde insanları dünyevileştirmek kendilerine kul edip insanları cehenneme postalamak için vardırlar.

Dünyevileşmenin Sebepleri;

İnsanları dünyaya yönlendiren ve onları yeryüzünde doyumsuz bir şekilde dünyaya kul yapan birçok etkenler vardır.

1- Dinden yüz çevirme: İnsanların birçoklarını ilahi öğretileri hafife alır, önemsemez, değer vermez ve Allah’ın kendilerine indirdiği kitaptan ve gönderdiği resulden yüz çevirerek kendi hayatları için daha önemli değer yargıları tercih ederler. Bu mal, mülk, makam, kariyer, statü, eğlence, fuhuş ve daha nice sebeplerle insanlar dünyevileştirir.

2- Nefse, hva ve hevese tabi olmak: Hiç şüphesiz insanların birçokları dünyevileşmesinin sebebi nefislerinin onlardan doyumsuz bir şekilde istediklerini yerine getirme alışkanlığıdır. Nefis eğlence, futbol, kadın, gezme, dolaşma, tatil ve daha niceleri saptırmaktadır.

3- İdeolojik sistemler: Bu ise mevcut yönetim bir rejim ve sistem olarak kendi toplumundan iman, ahiret, islam gibi olguları çekip atar, onlara ahiret bilincini unutturur ve buna karşı sanatçısıyla, modacısıyla, Dizi,,TV ve tiyatro gibi tüm kitle iletişim araçlarını kullanarak insanları dünyevileşmeye davet eder. Hele ki onların okullarında, anne ve babaların kontrolünde olmayan çocuklara gelince ilkokulda isyan, ortaokulda ahlaksızlık, flört lisede zina, içki, kumar, uyuşturucu ve üniversitede dinsizlik şeklinde ortaya çıkar. İşte bu dünyevileşme insan hayatında böyle bir tahribat bırakmakta.

4- İnsanlar için kıstas ölçü değişmesi: Artık Allah’a iman iddiasında bulunanlar için ölçüs Kur’an ve sünnet değildir. Ölçü artık ideolojiK önderler,  ideolojik bir din ya da insanın kendi nefsini, arzularını ya da havasını ilahlaştırarak arzularına göre hayatı yaşamasıdır.

5 El-Vela Ve’l Bera/ Allah için dost ve nefret: Bu da Müslüman dünyasını sekülerist, laik, demokrat ve dünyevileştirmek için batı kafirlerinin yerli kafirlerle işbirliği yaparak toplumu kendi tuzaklara düşürme projesidir. Onlar Yahudi, Hristiyanlık ve İslam’ın birlikte yaşanabileceğini söyleyerek hak ile batılın bir arada yaşanabilir olduğunu topluma enjekte etmeye çalışıyorlar. Nitekim bunu başardılar. Ama asıl bu projenin ardında yatan gerçek sebep deizm, ateizm ve dünyevileşmedir. Nitekim bugün tüm dünyada deizm, ateizm özellikle islam coğrafyasında büyümesinin temel bu dünyevileşme eğilimidir.

Gürsel Gürbüz

Share this content:

Yorum gönder

You May Have Missed