La İlahe Ve İllallah Ne Demek?
Yaşadığımız bu çağdaş ve uygar cağda Tağutlarca, zalimlerce ve münafıklarca islam’a giden yolların engellendiği, din derslerinin yasaklandığı, Müslümanların islam ilahi nizam konusunda cahil bırakıldığı, küfrün ve şirkin iktidar ve egemen olduğu karanlık bir çağdır.
Müslüman iddiasını taşıyan bireyler, aileler, toplumlar, kurum ve kuruluşlar yeryüzü ilahi misyonunu terk ederek, beşeri bir misyon ile tağutların paralı köleleri olmuş durumda.
Müslüman olmak itaat ve olumlu yönde isyana gerektirir. Müslüman olmak küfre, tağutlara, münafıklara ve zalimlere karşı muhalefet etmeyi gerektirir, Müslüman olmak konumunu belirleyerek imanı bir eda ile Âmentü Billah’tan önce Kefertu bi Tağut demeyi gerektirir, Müslüman olmak taviz vermeden Allah’ın dinini açık ve net bir şekilde anlatmayı gerektirir, Müslüman olmak hakka hak batıl batıl demeyi gerektirir ve Müslüman olmak tüm ilahi özellikleri tağutlardan alıp Alemlerin rabbi olan Allah’a vermesidir.
Her Müslüman Allah’a iman etmeden önce LE İLAHE demeli, yani hayatın içerisindeki tüm sahte ilahları, tüm rabblik taslayanları ve tüm tağutlar yada tüm politik tanrıları red etmelidir.
”La ilahe illallah” iki rukün üzere bina edilmiştir.
Birincisi nefy/red ve inkar etmeyi gerektirir. Yeryüzünde Allahın ilahi ve rabbani özelliklerini gasp eden ve kulları kullara ideolojik sistem ve kanunlarla kul yapan her türlü yapay tanrıları red etmeyi ifade eder.
İkincisi tasdik ve kabul etmeyi gerektirir. Allaha ortak koşmayarak onun tüm ilahi özelliklerinde ona ibadet etmek ve kulluğunu onun emir ve yasaklarına göre yaşamayı ifade eden bir rukündür.
LA İLAHE (ilah yoktur); Tüm ideolojik şirk ve küfür dinleri red ve inkar etmeyi gerektirir. Çünkü bu ideolojik dinler islam ilahi nizama alternatif ortaya çıkmış tağutların yani politik tanrıların dinidir.
LA İLAHE; Küfri siyasi, sosyal, ekonomik, hukuki, ahlaki ve tüm eğitim sistemlerini red etmeyi gerektirir.
LA İLAHE; Tüm küfür ilkelerini, prensiplerini, kriterlerini ve şirki inkılapları red etmeyi gerektirir.
LA İLAHE; Tüm beşeri kanunları, yasaları ve yönetim şeklini red etmeyi gerektirir.
LA İLAHE; Allaha karşı haddi aşan politik tanrıları, ekonomik tanrıları, sosyolojik tanrıları, hukuk tanrılarını, moda tanılarını, eğitim tanrılarını ve toplum mühendislerince oluşan ahlak tanrılarını red etmeyi gerektirir.
LA İLAHE; Tüm tağuti kurum ve kuruluşları red etmeyi gerektirir.
LA İLAHE; Tüm ilahlık taslayan tağutlara, kurum ve kuruluşlara olumlu yönden isyan etmeyi, nefret etmeyi ve onların şirk sistemlerinden beri olmayı gerektirir.
LA İLAHE; Tüm cahiliye sistemlerine ait törenlere, bayramlara, saygı duruşlara, tazimlere, zalimlere, ırkçılığa, dikta rejimlere, monarşik yönetimlere, sınıfsal düzenlere red bayrağını çekmeyi gerektirir.
LA İLAHE; Tüm müstekbirlere, zalimlere, azmanlara, hizbuşşeytanlara ve kâfirlere düşman olmayı gerektirir.
LA İLAHE; Atalar dinini ve küfür ile yoğrulmuş örf ve âdetleri red etmeyi gerektirir.
LA İLAHE; Laikliği, kemalizmi, demokrasiyi, komünizmi, sosyalizmi ve liberalizm gibi tüm ideolojik şirk ve küfür dinlerini red etmeyi ve beri olmayı gerektirir.
LA İLAHE; Sömürü düzeni olan kapitalizm ve Allah kullarını kullara kul yapan emperyalizm sömürü ve işgal gücünü red etmeyi gerektirir.
İkincisi; İLLALLAH Allahın hükümranlığını tasdik ve kabul etmeyi gerektirir.
İLLALLAH; Alemlerin rabbi olan Allah’ı hayatımda tek egemen, tek kanun koyucu ve tek yasa belirleyici olarak görüyorum demektir.
İLLALAH; İtaatte, sevgide, teslimiyette, dostlukta, bağlılıkda, ibadette ve kullukta yalnız Allah’a tek kılmak demektir.
İLLALLAH; İslam ilahi nizam’ın ortaya koyduğu siyasi, ekonomik, sosyal hayat, hukuk normları, ceza kanunları, ahlaki değer yargıları ve eğitim müfredatı olan rabbani prensiplere iman etmeyi gerektirir.
İLLALLAH; Allaha egemelik, islam ilahi nizama hükümet ve iktidar vermeyi gerektirir.
İLLALLAH; Yalnız Alemlerin rabbi olan Allah’ın kulları için vaaz ettiği hayat programına iman ve amel etmeyi gerektirir.
İLLALLAH; Kur’an’ın boyunduruğundan ve Hz Peygamber aleyhisselamın yol göstericiliğinde hayatı parçalamadan Allahı tevhid ile birlemeyi gerektiren bir misak anlaşmasıdır.
Dolayısiyla le ilahe illallah kabul ve red etme gibi iki önemli dusturu ihtiva eden ilahi ilke ve inkilaplari ihtiva eder.
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder