×

Ey İslam’a Yobaz Diyenler! Asıl Ortaçağ Zihniyeti Sizde!

Ey İslam’a Yobaz Diyenler! Asıl Ortaçağ Zihniyeti Sizde!

Gürsel Gürbüz
Yıllardır sistemli bir şekilde sürdürülen ideolojik saldırılar, Müslümanlara yönelik “yobaz”, “gerici”, “irticacı” gibi ithamlarla yalnızca iftira değil, aynı zamanda derin bir çarpıtmanın ürünüdür. Türkiye’de bir asra yakın süredir yürürlükte olan laik, Batıcı ve modernist politikalar; halkın din anlayışını kökten şekillendirmiş, İslam’ın asli kaynaklarına dayanan sahih tevhid akidesi sistematik olarak zayıflatılmıştır. Bugün yaşanan cehalet, eğitimdeki çöküş, ahlaki dejenerasyon ve bilimsel geri kalmışlık gibi meseleler; kökenini İslam’da değil, bilakis İslam’ın hayatın dışına itilmesinde aramak gerekir.
Zira toplumun büyük kısmı ne tam anlamıyla Kur’an merkezli bir hayat yaşamakta, ne de Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) sünnetine teslim olmuş halis bir İslamî duruş sergilemektedir. Ortaya çıkan tablo; yarım yamalak bir dindarlıkla, laik demokratik değerlerle uzlaştırılmaya çalışılan “melez” bir inanç formudur. İslam’ın hakiki mesajı ise bu kargaşanın çok ötesinde, insanı karanlıktan aydınlığa çıkaran, aklı, bilimi, adaleti ve hidayeti esas alan ilahî bir sistemdir.
İslam’a yöneltilen bu tür haksız ithamların aslında kime ve neye ait olduğunu, yaşadığımız sorunların İslam’a değil, İslam’dan uzaklaşmaya bağlı olduğunu ortadadır. 
Siz Müslümanlara “yobaz, gerici, ortaçağ kafalı” diyorsunuz ya…
Asıl karanlık zihin sizin zihniniz! Neden mi?
İslam, içkiyi yasakladı; siz “özgürlük” deyip sarhoşluğu medeniyet yaptınız.
İslam, zinayı haram kıldı; siz “bireysel tercih” deyip nesli bozdunuz.
İslam, kumarı lanetledi; siz “piyango vb” deyip toplumu sömürdünüz.
İslam, iffeti savundu; siz LGBT sapkınlığını yücelttiniz.
İslam, aklı ve bilimi teşvik etti; siz TikTok’ta ahlâk çökerttiniz!
Ey çağdaşlık putuna secde edenler! Ortaçağ zihniyeti, taşa tapan değil, hevâya tapan akılsızlardır.
Siz Batı’ya tapıyor, kendi dininizden utanıyorsunuz. Asıl yobazlık; Kur’an’dan utanmak, Paris’e hayran olmaktır. Asıl gericilik; adaleti, ahlâkı, iffeti çağ dışı saymaktır.
Bilimle savaşan İslam değil, İslam’a savaş açan ideolojilerdir. İslam yükselirken, siz çürüyorsunuz. Siz inkâr ettikçe, yerin dibine batıyorsunuz.
Artık susun! Yüzünüzü hakka çevirin. Zilletin değil, izzetin yolunu seçin! Kur’an’ın aydınlığı varken, Batı’nın çöplüğünde ne işiniz var?
Asıl Yobaz Sizsiniz!
Ey Müslümanlara “gerici”, “yobaz” diyenler! Siz asıl çağ dışısınız! Çünkü siz:
Zinayı özgürlük, ifsadı ilerleme zannettiniz. Sarhoşluğu medeniyet, ayyaşlığı sanat sandınız.
Aileyi yıktınız, çocuğu cinsiyetsizleştirdiniz, sonra da “medeniyiz” dediniz. Kadını teşhir ettiniz, adına “kadın hakları” koydunuz. Sapkınlığı yücelttiniz, adına “özgürlük” dediniz.
 Kumar, içki, fuhuşla çöken toplumunuzu İslam’a fatura ettiniz!
İslam Yobazlık Değildir: Akıl, Bilim ve Tarih Önünde Bir Müdafaa;
1. Akıl Açısından:
İslam, aklı dışlamaz; tam aksine onu kullanmayı emreder. Kur’an’da defalarca “أفلا تعقلون –Aklınızı kullanmaz mısınız?” sorusu yöneltilir. İslam düşüncesi aklı; iman, ilim ve ahlakın temeline yerleştirir. Müslümanların inandığı din, kör taklidi değil; delil, tefekkür ve tahkik esasına dayanır. Gerçek yobazlık, sorgulamadan dogmaları yücelten sistemlerde görülür; bu ise genelde seküler ideolojilere mahsustur. Laiklik, Kemalizm veya modern ulus-devlet akımları kendilerini sorgulatmazken, İslam; Allah’a bile “eğer doğruysan göster” deme hakkını verir (Bak: Bakara, 260).

2. Bilimsel Açıdan:

İslam, Orta Çağ Batı’sının aksine bilimle çatışmamış, bilimi teşvik etmiştir. Müslümanlar tarih boyunca tıp, astronomi, matematik, fizik, kimya, optik, coğrafya ve felsefe gibi sahalarda dünyaya yön vermiştir.

İbn Sina modern tıbbın babası kabul edilir.

El-Hârizmî cebirin mucididir.

İbnü’l-Heysem optiğin kurucusudur.

El-Bîrûnî yerçekimi ve dünyanın yuvarlaklığı üzerine çalışan ilk bilim insanlarındandır.

Bütün bu şahsiyetler İslam âlimleridir. Bu bilimsel devrimler, Avrupa’nın Rönesans’ını beslemiş, modern bilimin temelini atmıştır. Bugün ise Müslümanlara “yobaz” diyenler, bilim tarihinden bu katkıları silmeye çalışmaktadır.

3. Tarihî Açıdan:

Tarih, İslam medeniyetinin barış, adalet ve hoşgörüyle yükseldiğine şahittir. Emevî, Abbâsî, Endülüs, Selçuklu ve Osmanlı gibi büyük İslam devletleri; gayrimüslimlerin canını, malını ve inancını korumuş; Batı’nın Engizisyon Mahkemeleri gibi zulüm mekanizmaları kurmamıştır.

Osmanlı’da Musevî ve Hristiyanlar kendi mahkemelerine sahipken, Batı’da Müslümanlar sürgün edilmiş veya zorla Hristiyanlaştırılmıştır. “Yobazlık” ithamı yöneltenlerin kendi tarihleri; cadı avları, bilim adamlarını yakma, kilise dogmatizmi ve sömürgecilikle doludur.

4. Objektif ve Rasyonel Açıdan:

Bugün dünyada bilimde, eğitimde ve teknolojide geri kalmış toplumların çoğu İslam coğrafyasındaysa, bunun nedeni İslam değil, İslam’dan uzaklaşılmış olmasıdır. Türkiye örneğinde olduğu gibi, bir asırdır laik bir eğitim sistemine sahip olan bir ülkede dine değil, sistemin kendisine bakılmalıdır. Çünkü ne Kur’an’ın dili öğretilmekte ne de sünnet merkezli bir hayat teşvik edilmektedir.

Rasyonel bir bakış açısıyla bakıldığında, problemin kaynağı “çok fazla İslam” değil, “İslam’sızlık”tır. Yarı Batılı, yarı Müslüman bir zihniyet çarpışmasıyla; ne bilim üretilebilir, ne de ahlak korunabilir.

Ey Batı hayranı kafalar! Asıl Ortaçağ zihniyeti;
Aklını hevâya teslim eden, putlaştırılmış ideolojilere secde edendir.
Bizim Kur’an’ımız;
Bilime “oku” diye başladı, Ahlâkı zirveye taşıdı, Kadını iffetle korudu, Nesli güvence altına aldı, Adaleti yeryüzüne indirdi!
Sizin ise:
Biliminiz sapkınlık üretir, Ahlâkınız kaypak ve çıkarcıdır, Kadınınız podyum malzemesi, Nesliniz tükenmekte, Adaletiniz menfaatçidir!
Ey seküler kafalar!
Asıl yobazlık, gerçeği inkâr etmektir! Asıl çağdışılık, Kur’an’ı bırakıp Batı’nın çöplüğünde ilham aramaktır! Asıl gericilik, putlara değil; postmodern hevalara kulluktur!
Artık sustuğumuz yeter!
Sizin batılınız çöküyor, bizim hakkımız doğuyor! İslam yükseliyor, siz ise çürüyor, çözülüyorsunuz!
Netice ve Uyarı: Rasyonel Bir Çağrı
Bugün İslam’a yöneltilen “yobazlık” suçlaması; bilgiye değil, ön yargıya; gerçeklere değil, ideolojik ezberlere dayanmaktadır. Bu suçlamaları dillendiren çevreler ya İslam’ı hiç tanımamış, ya da onu bilinçli olarak çarpıtmaktadır. Oysa adaletli ve rasyonel düşünen herkes için açık olan gerçek şudur: İslam, insan aklını felç eden değil; onu uyandıran, sorumluluk yükleyen ve hakikate yönlendiren bir dindir.
Toplumun içindeki cehaleti, çarpıklığı, geri kalmışlığı İslam’a yüklemek; yangını çıkaranları değil, yangını söndürmeye çalışanları suçlamak gibidir. Bilinmelidir ki, hiçbir medeniyet, kendi öz değerlerini inkâr ederek yükselemez. İslam’ı hedef gösterenler; aslında bu toprakların köklerini kurutmakta, halkı köksüz ve kimliksiz bir batıcılığa mahkûm etmektedir.
Buradan aklını ve vicdanını hâlâ yitirmemiş herkese sesleniyoruz:Gerçek yobazlık, delilsiz konuşmak; rasyonel olmak ise hakikati kaynağından aramaktır. Gelin, önyargıların duvarını birlikte yıkalım; İslam’ı yeniden Kur’an ve Sünnet merkezli, aklî ve ilmî temellerle anlayalım. Çünkü kurtuluş; ithal ideolojilerde değil, bu ümmetin öz değerlerinde, yani İslam’dadır.
“Yobazlık” ithamı; cehalet, önyargı ve ideolojik düşmanlığın ürünüdür. Gerçek yobazlık; neyi eleştirdiğini bilmeden, İslam gibi bir medeniyet dinine saldırmaktır. Akıl, bilim ve tarih; bu iddiaları çürütmektedir. Bugün çözüm; Batı taklitçiliğinde değil, İslam’ın sahih özüne dönüştedir.

Share this content:

Yorum gönder

You May Have Missed