Bilimsel Açıdan: Âişe Annemizin Peygamberimizle Evlilik Yaşı
Gürsel Gürbüz
Âişe Annemizin Evlilik Yaşı Meselesi: Cehaletle Yargılanan Bir Asrın Hikmetle Dolu Gerçeği;
İslam düşmanlarının diline doladığı ve Rasulullah (s.a.v) haşa kötü göstermeye çalıştıkları konulardan biri de Âişe (r.anha) validemizin evlendiği yaştır. Halbuki bu konuda söylenenler tarihî bağlamdan, biyolojik gerçeklikten, toplumsal gelişim süreçlerinden ve evrensel örneklerden kopuk, yüzeysel, duygusal ve ideolojik saldırılardır.
Bu meseleye akıl, ilim, tarih ve insaf ile bakıldığında, Âişe annemizin evliliğinin ne kadar hikmetli, doğal ve örnek teşkil eden bir evlilik olduğu açıkça görülür.
1. Tarihî Gerçeklik ve Dönemin Normları;
Âişe annemiz hicretten önce nişanlandı, hicretten sonra evlendi. Nikâhı 6 yaşında, düğünü 9 yaşında olan Buhari Hadisin Ravisi Hişam bin Urve zayıf ve muhaddisler tarafından özellikle 70 yaşından sonra ve Medine’den Basraya gelmesiyle ki bu hadis bu yaş ve Basra’da rivayet edildiği için alimler onun bu rivayetini zayıf görmüşlerdir. Halbuku aynı Buhari Aişe annemizin 5 farklı hadisde 17 ila 20 aralığında evlendiğini söylemektedir. Bu meseleyi biz başka makalemizde yayınladık.
O dönemde çocukluktan ergenliğe geçiş yaşı, bugünkünden çok daha erkendi. Bu sadece Arap toplumunda değil, Yahudi, Roma, Pers, Türk, Bizans ve Avrupa toplumlarında da aynıydı. Örneğin:
Hz. Meryem, Hristiyan inancına göre 12-13 yaşlarında doğum yapmıştır.
Bizans İmparatorluğu’nda 10-12 yaş arası evlilik yaygındı.
Osmanlı’da, 16 yaşına kadar evlenmeyen kadına “evde kalmış” denilirdi.
Avrupa’da 18. yüzyıla kadar 10-12 yaş evlilikler normaldi. İngiltere’de 1885’e kadar yasal evlilik yaşı 12 idi.
Bu örnekler gösteriyor ki Âişe annemzin evliliği çağının normalidir, sapma değil.
2. Biyolojik ve Psikolojik Gerçeklik;
Kadınlarda ergenlik yaşı, iklim ve coğrafyaya göre değişir:
Sıcak iklimlerde (Arabistan gibi) adet yaşı ve biyolojik gelişim erken yaşta tamamlanır.
Günümüzde bile Sahra altı Afrika’da veya bazı Güney Asya bölgelerinde 10-11 yaşlarında adet görmek yaygındır.
Biyolojik gelişim, fiziksel olgunluk ve zihinsel seviye yaşla değil, bireysel gelişimle alakalıdır.
Âişe annemizin hem zeka hem ifade gücü hem de eğitim yeteneği bakımından yaşının çok ötesindeydi.
2.000’den fazla hadis rivayet etmiş,
Ashab-ı kiram bile ona fetva sormuş,
İslam fıkhının temel kaynaklarından biri olmuştur.
3. Akıl ve Mantık Açısından;
Eğer Rasulullah (s.a.v) şehvet peşinde olsaydı, gençlik yıllarında daha çok sayıda genç kadınla evlenirdi.
Hatice annemizle ile 25 yıl tek eşli, üstelik kendinden yaşça büyük bir kadınla evli kaldı.
Âişe annemizle ile evliliği, aynı zamanda Ebû Bekir (r.a) ile bağları daha da güçlendirme ve ailevi ittifak kurma amacı da taşır.
Bu evlilik, ümmet inşasının stratejik adımlarından biridir.
4. Sosyolojik ve Ahlakî Yansımaları;
Âişe annemiz, İslâm toplumunda kadının bilgiye, topluma, eğitime ve ilme katılımını simgeler.
Onun genç yaşta evlenmesi, İslâm’ın kadını sadece eş değil, alim, eğitimci, lider olarak da değerlendirdiğini gösterir.
Ayrıca onun hayatı boyunca Rasulullah’dan sevgi, saygı, ilgi ve eğitim gördüğü bilinmektedir.
Evlilik sonrası pişmanlık, psikolojik baskı ya da travma gibi bir iz ne hadislerde ne tarihte yoktur.
5. Modern Dünyadaki İkili Standartlar;
Bugün Batı’da 13 yaşındaki çocuklara “cinsel özgürlük” adı altında cinsellik, partner, flört, LGBT, trans kimlik aşılanıyor.
Netflix dizilerinde 11 yaşındaki çocuklar seks objesi gibi sunuluyor, pedofili normalize ediliyor.
Ama Rasulullah’ın nikâhla, sorumlulukla, ömürlük bağlılıkla yaptığı evlilik “pedofili” diye yaftalanıyor! Bu tam bir ahlâkî şizofrenidir.
6. Fayda Boyutu: Bu Evliliğin Ümmete Kazandırdığı Büyük Miras;
Âişe annemiz olmasaydı, İslâm’ın ev içi hayatı, aile düzeni, kadınların hakları gibi sayısız meselede bilgimiz eksik kalırdı.
O, peygamberin en özel hayatını dahi ümmete aktararak, fıkıh, ahlâk, aile ve kadın ilminde çığır açmıştır.
Birçok sahabî onun ders halkasında ilim öğrenmiştir.
Sonuç: Sorun Âişe annemizin yaşı değil, onların kalbi oluşturuyor.
Asıl sorun Âişe annemizin yaşı değil, Rasulullah’ın getirdiği ilke ve ınkılaplar ve davasına tahammülsüzlüktür. Onlar modern dünyada pedofiliyi meşrulaştıranları görmezden gelirken, 1400 yıl önceki bir meşru, iffetli, faydalı evliliği diline dolayanlardır.
7. Âişe Annemizin Evliliğine Kadınların Gözünden Bakmak;
Eğer bu evlilik kadınlara zulüm olsaydı, en başta Âişe annemiz buna karşı olurdu. Oysa hayatı boyunca:
Rasulullaha olan sevgisini en açık şekilde dile getirmiştir.
“Allah Resûlü’nün ahlâkı Kur’ân’dı” diyerek onu en güzel şekilde tanıtmıştır.
Vefatından sonra dahi, hatıralarını aktarırken bir kadının mahremiyetini değil, bir alimin ilmini öne çıkarmıştır.
Ayrıca, diğer Müslüman kadınlar da Âişe annemizin bir anneleri, rehberleri ve mürşidleri gibi görmüşlerdir.
8. Batı’daki ‘Reşitlik’ Çelişkisi: Kendi Yasalarıyla Yalanlanıyorlar;
Batı’da “çocuk gelin” söylemiyle Âişe annemizi eleştirilirken, halen birçok Avrupa ülkesinde 14-15 yaşta evlilik yasaldır.
Almanya’da istisnai durumlarda 16 yaş,
İspanya’da ebeveyn onayıyla 14 yaşa kadar düşebiliyor (geçmişte),
ABD’nin 20 eyaletinde 16 yaş altı evlilik hâlen mümkündür.
Bir taraftan bu yaşlara evlilik izni verirken, diğer yandan 1400 yıl önceki Arabistan’da yaşanmış bir evliliği ahlâk dışı göstermek, samimiyetsizliğin ve ikiyüzlülüğün resmidir.
9. Psikolojik Sağlık Açısından: Âişe Annemzin Ruh Durumu;
Âişe annemiz hayatına bakıldığında, sağlıklı, özgüvenli, zeki ve sosyal bir kadın profili görürüz.
Pedofili mağdurlarında görülen: İzolasyon, depresyon, korku, utanma, nefret, boşluk hissi gibi hiçbir belirti onun hayatında yoktur. Aksine, aktif bir toplum lideridir, savaşta yer almış, fetva vermiş, erkeklere ders vermiştir.
Bu da gösteriyor ki evliliği onun ruh sağlığını bozmadığı gibi, hayatını yüceltmiş ve kişiliğini büyütmüştür.
10. Âişe Annemiz Siyasi, İlmi ve Tarihî Etkisi;
O sadece bir eş değil; İslam tarihinde kadınların ilim, siyaset ve toplumsal rolünü açan bir öncüdür.
Hicretin ardından hem toplum içinde etkin rol almış, hem de erkeklerle eşit düzeyde ilmî tartışmalara katılmıştır.
Hicretin ardından “Âişe Medresesi” gibi tanımlanan bir ilim çevresi oluşturmuştur.
“Batı’nın cinselliğe kurban ettiği çocuklar var; ama İslam, Âişe annemiz ile ümmete rehberlik eden anneler yetiştirdi. Fark bu!”
Share this content:
Yorum gönder