Usul İlmi: Mesalih-i Mürsele/Maslahat Nedir?
Maslahat Sözlükte: Düzgün, doğru, güzel ve uygunluk gibi manalara gelir. S-l-h fiilinden türeyen bu kavram özellikle maksada uygunluk, kolaylık, elverişlilik, yarar ve benzeri manalara gelir.
Maslahatın zıttı Mefsedet ya da Mazarattır. Dolayısıyla maslahat hayatın her alanında faydaya ulaşmak zarardan beri olmak ve elverişli hareket etmek demektir.
İslam Istılahında: Şeriat tarafından şer’i olup-olmamasına delalet eden bir nas olmayıp Allah tarafından hükmü konulmayan maslahatlardır.
Maslahat hükmün kendisine bağlanması, hüküm bina edilmesi, insanlara bir fayda sağlayan veya onlardan bir zararı gideren fakat muteber veya geçersiz sayıldığına dair belirli bir delil bulunmayan mana durumlardır. Fayda sağlayan veya onların bir zararını gideren bununla ilgili delil bulunmayan durumlardır.
Mezheplere Göre Mesalih-i Mürsele’nin Hükmü;
Dört büyük mezhep imamına göre Mesalih-i Mürsele hüccettir. Hüküm koyarken dikkate alınması gerekli bir temel prensip ve şer’i bir hüccettir.
Nitekim insanların maslahatları gün geçtikçe değişip artıyor. Şayet bu küreselleşen dünyada insanların maslahatarı göz önünde bulundurmayı gözardı edilirse insanların maslahatları cevapsız kalır, insanlar çaresiz kalır ve bu da islam’in güzelliğini zedeler.
Mesalih-i Mürsele’nin Şartları;
Allah’ın hükmünü açıklamadığı ve kendisine kıyas edilebilecek nas ve icma ile sabit bir hükmün bulunmadığı durumlarda söz konusu olabilir.
1-Belirli bir şer’i delil tarafından geçersiz sayılmış olmaması.
2- Şarta göre maslahatın varlığından emin olunmalıdır. Yani vehme dayanan maslahatlara göre hüküm verilmez.
3- Hüküm verildiğinde bu hüküm insanların çoğunluğu için bir fayda sağlıyor veya çoğunluğu ilgilendiren bir zararı gideriyorsa bu genel maslahat caizdir. Dolayısıyla genel bir masalahat olmalı özel bir Maslahat değil.
4-Maslahat mahiyeti itibariyle makul olmalıdır. Yani aklıselim sahibi kişilerce kabul görecek nitelikte bir fayda ve zararı def etme düşüncesi söz konusu olmalıdır.
Mesalih-i Mürselenin asıl konusu kitapta, sünnette, icma ve kıyas da bir delil olmadığında ve bu dört delil ile çatışmadığı sürece bu prensipten faydalanarak İslam toplumunun yeni ihtiyaçlarına cevap veren ve onun hayrına olan sonucu gerçekleştireceği hükümler koyabilir.
Mesalih-i Mürseleye Örnekler;
1- Ebu bekir’in halifeliği döneminde ona Kur’anın bir mushaf halinde toplanması tavsiyesinde bulunulan maslahat icmaya neden olmustur.
2- Sahabelerin hapisleri icat etmesi ve paranın basılmasi gibi örnekler mesalih-i mürseleye örnektir.
3- İslam’in itibar ettiği ve zorunlu gördüğü maslahatlar beş şey üzerine bina edilmiştir. Bunlar din, can, akıl, soy ve mal koruma konusunda maslahat zaruridir.
Dolayısıyla Mesalih-i Mürselenin asıl konusu kitapta, sünnette, icma ve kiyas da bir delil olmadığında ve bu dört delil ile çatışmadığı sürece bu prensipten faydalanarak islam toplumunun yeni ihtiyaçlarina cevap veren ve onun hayrına olan sonucu gerçekleştireceği hükümler koyabilir.
Murcie ve Tarikatlarca Maslahatın İstismar Edilmesi;
Maslahat’ın şartlarını öğrendik sonra bugün maalesef kendilerine tarikat ve tasavvuf ehli diyen Murcie akidesinin savunucuları Maslahat adı altında Dinde tavizler vermiş, şirk, küfür sistemlerine destek veren, tağutlara yardım ve onlarla dostluk kurmaktadırlar.
Halbuki yukarda anlaşıldığı üzere maslahat’ın şartları Kur’an, sünnet, icma ve kıyasa muhalif olmamasıydı. Bugün bu taifeler bu şartları göz ardı etmiş birçok zülme ve kötülüğe sebep olmuştur. Dolayısıyla en büyük Maslahat tağutları, şirki ve küfrü red etmek, tevhidi tasdik etmek ve onunla amel etmektir. Allah’ın haramlarını helal, helallerini haram eden, demokrasi ve laiklik gibi sistemlere iktidar ve egemenlik veren ve Allah’ın kullarını kullara kul eden kimseleri Maslahat adı altında desteklemek, yardım ve onları dost edinmek hiç şüphesiz Kur’an’ın, sünnetin, icma’nın ve kıyasın hükümleri hiçe saymaktır.
Maslahat’ın istismarı:
Allah’ın Kitabında izin verilen ruhsat ile Tevhid’i iptal eden ve şirk amelini bir tutmak adı altında maslahat iddiasını taşıyanların tüm iddiaları batıldır. Allah, kullarına, yalnızca kendisine iman etmemizi, o iman üzere ibadet etmemizi ve asla kendisine şirk koşmamamızı emretmiştir. Dünyevi menfaatlar elde etmek için, şirk koşmak ve küfür amellerini işlemek asla câiz değildir.
Bütün sözler, fiiller ve davranışlar ya Maslahat/Menfaat ya da Mefsedet/Kötülüktür bunun üçüncü yolu yoktur.
Usul kitaplarında maslahat üçe ayrılır;
1- Muteber maslahat
2-Mulğa Maslahat
3- Mürsel Maslahat.
1-Muteber maslahat Kur’an’da sünnet ölçüsüne uygun olan Maslahattır .
2-Mulğa maslahat Kur’an ve sünnete uymayan islama zıt olan aslında Mefsedet/kötülük olan durumlardır.
3- Mürsel Maslahat ise dinin tasarruflarına uygun olan fakat dinde muteber olup olmadığına dair açık bir delil bulunmayan Maslahattır. Bu daha çok Maslahat fayda veren ya da Mefsedeti yani zararı def eden bir vasıftır. Bu konuda Kur’an’da ve sünnette açık nass yoktur. Örnek: Kur’an’ın toplanması ve cezaevinin yapılması gibi.
Beşeri kanunlarla yasalarla hükmeden kimseler mulğa maslahatı hükmüne girer. Alimlerin ittifakı ile bu Maslahat geçersiz ve bâtıldır.
Bugün en büyük Maslahat tevhidi yaşamak Allah’ın hükümlerine göre hayatı ikame etmektir. En büyük Mefsedet ise Şirk ve küfür’den beri olmakdır. Dolayısıyla şirk ve küfür kanunlarıyla hükmeden şirke ve küfre davet edenlerin maslahatı nasıl Muteber olabilir.
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder