Mazur Görülen ve Görünmeyen Açısından Daru’l Küfür.
Dar; Arapça Manası; Ev, mahalle, yurt, bölge ve ülke gibi manalara gelir.
Küfür; Tevhidi inkar ve red eden toplulukları ve yönetimleri ifade eder.
Harp; Kendileri ile her an savaş hali devam eden düşman ülkeleri ifade eder.
Darül küfür/Darül harp kavramı; İslam literatüründe ilahi nizam’ın kanunları, yasaları ve yönetim şekli dışında beşeri insan uydurması ideolojik dinlerin yönetildiği bölgelerdir.
Dolayısıyla Darul Küfür toplumları ve bölgeleri asli olarak ya ehli kitap yada müşriklerden oluşan topluluklardır.
Darül Küfürde Konum İtibariyle Cehalet Üç Şekilde Görülür.
1- Cahil; Bu cahil olan kimselerin sıfatı yani özelliğidir. Tevhid konusunda derin bir cehalete düşmüş, umursamaz ve yüz çevirme konumunda olan kimselerdir. Bunlar üzerinde oldukları inançları noktasında ısrarcı, dünyacı, inatçı ve taasupçu kimseler olması hasebiyle tevhide iman etmelerine engle olmuştur.
2- Mechel: Buradaki cehaletten kasıt o kimselerin bulundukları ortam, bölge, coğrafya, mahalle ve ülkenin İslam konusunda cehalete düşmesidir. İşte bu yüzden bu kimselere Darul Küfür ismi verilmiştir.
3- Mechul; Buradaki cehalet gerçekleşen konu ile ilgilidir. Darül Küfür ülkelerinde yaşayan insanların cehalet konusu tevhid, islam ve Resulullah aleyhissalatu vesselam’ın risaleti ile ilgilidir.
Dolayısıyla; Cahil o kimsenin İslam konusunda cehalet sıfatını taşıması, Mechel bulunduğu Ülke/Dar konusunda yaşanılan islami cehalet ve Meçhul ise hangi konuda cahil oluşunu ifade eder.
Cehalet Üç Türlüdür.
1- Cehl-i Basit; Bu İslam diyarında yaşayan tevhid ilmine ulaşmanın son derece kolay olduğu halde islamdan yüz çeviren, olumsuz tavır takınan ve tevhidi hafife alan kimselerin özelliğitir.
2- Cehl-i Mikab; Burada yaşayan kimseler Darul Küfür denilen yerlerde yaşayan batılı hak, hakkı batıl, yanlışı doğru ve iyiyi kötü gören kimselerdir.
3- Cehl-i Murekkeb; Bu konumda olan insanlar daha çok Fetret Ehli olan ve kendilerine risaletin ulaşmasının İmkansız olduğu kimselerdir.
Darül Küfürde yaşayan toplumlar tevhid yada dinin asılları konusunda davet ve tebliğ ulaşmasına rağmen ilahi öğretiler konusunda aldırış etmeyen, gaflet ve tembellik eden toplumlardır.
Bu kimseler cehalet sebebiyle mazur görülen fetret ehlinden çok daha farklı bir konumdadırlar. Çünkü bu kimseler düştükleri cehaleti izale etme imkanı ve fırsatı olmasına rağmen bu konuda hiçbir şey yapmayarak cehaletlerinden razı olan ve tevhid konusunda olumsuz tavır takınarak taassupla bulundukları din üzerinde devam eden kimselerdir. İşte bunlar dünyada ve ahirette kafir muamelesi görülürler.
Darül Küfürde Mazur Görülen ve Görünmeyen Açısından Cehalet iki Türlüdür.
1- Mazur Görülmeyen Cehalet; Darül küfürde tevhidin asıllarını ve dinin ana temellerini oluşturan risalet konusunda cehalet asla mazeret değildir. Allah’a, Kur’an’a, peygambere İslam’a ve buna benzer dinin asıllarını bilmek o kimseler için farzdır. Büyük şirk koşmayan bu kimselerin kendilerine Allah’a, islama, kur’an’a, peygambere yada tevhide ilk aşamada nispet etmeleri onların Müslüman oluşu için yeterlidir.
2- Mazur Görülen Cehalet; Buradaki cehalet İslam şeriatı konusunda düşülen cehalettir.
Örneğin; İçkinin, faizin, zinanın helal olduğunu, namazın farz olmadığını düşünmesi gibi durumlarda bu kimseler mazur görülürler. Doalyısıyla helaller, haramlar, emir ve yasaklar konusunda bu kimseler cehalet yönüyle mazurdurlar.
Dikkat edilmesi gereken husus bu kimselere doğru bir şekilde hüccet ikame edilmesi gerekir. Eğer bu kimseler hüccet ikamesine rağmen ısrarla inkar ve red ederlerse o zaman bunlar tekfir edilirler.
Gürsel Gürbüz
www.gurselgurbuz.com
Share this content:
Yorum gönder