×

Kurban Kesme’nin Hükmü Nedir?

Kurban Kesme’nin Hükmü Nedir?

Kurban k-r-b kökünden türemiş olup, sözlükte “yaklaşmak” ve ‘’yakın olmayı ifade eder.

İslam Istılahında: Eyyam-i Nahr/Kurban teşrik günlerinde koyun, deve, sığır ve keçi gibi kesilen hayvanlara denilir. Dolayısıyla Allah’a yaklaşmak, onun rızasını kazanmak ve en sevdiği malı kurban etmek amacıyla belli bir vakitte kesilen hayvanı ihtiva eder.

Kurban İle İlgili Kavramlar;

Udhiyye: Allah’a ibadet etmek amacıyla kesilen hayvanlara ‘’udhiyye’ denmiş bunun sebebi kurban bayramı kuşluk vakti’nde (duha) kesilmesi sebebiyle bu ismi almış ve

Zebiha: Eti yenmesi için kesilen hayvana’da zebiha denmiştir.

Nusuk: Allah teslimeyet, kulluk ve ibadet kastı nedeniyle kesilen kurbana nesike, nüsük yada mensek denmiştir.

Hady: Sözlük manası sunulan ve götürülen manasında hac ve umrede kesilen kurbanları ifade eder.

Akika: Doğan erkek ve kız çocukları için kesilen kurbana akika kurbanı denilmiştir.

Kurban, Allah’a en sevdiğini adamak, rızasını kazanmak, yaklaşmak, itaat, teslimiyet ve her şeyini Allah’a adamanın şiarıdır. Kurban şirkten, küfürden ve her türlü Allah’tan başka ibadet edilen varlıklardan beri olduğunu ifade ederek kulluğun yalnız Allah’a adanmasını ifade eder.

Kurban kesmek hicretin ikinci yılında meşru kılınmış kitap, sünnet ve icma ile sabittir.

Kurban keserken hayvanın sağlıklı ve yeterince yetişkin olmasına dikkat edilmelidir. Hayvanda hastalık, topallık, tek gözülük, zayıflık, etine zarar veren bir hastalık, açık ayıplardan ve değerini düşürecek tüm noksanlardan uzak olması gerekir.

Nitekim Ali radıyallahu anh şöyle rivayet etmiştir: Resulullah aleyhisselatu vessellem; Göz ve kulaklara dikkat etmemizi ve tek gözlü, kulağı ucundan veya dipten kesilmiş yarık ve delik olan hayvanları kurban etmememizi emretti. (Abu Davud, Tirmizi)

Kurban Kesmenin Meşhur Oluşunun Delili;

Allah adına ve yalnız onun rızasına kurban kesmek Kur’an ve Sünnette varit olmuş ibadet çeşitlerindendir. Dolayısıyla Allah için kesilmeyen kurban olmaz ölmüş hayvanlar gibi haram olur.

Kim Allah’tan başka adına kurban keserse Allah’a şirk koşmuş olur.

قُلْ اِنَّ صَلَات۪ي وَنُسُك۪ي وَمَحْيَايَ وَمَمَات۪ي لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ

De ki: “Şüphesiz ki benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”

لَا شَر۪يكَ لَهُۚ وَبِذٰلِكَ اُمِرْتُ وَاَنَا۬ اَوَّلُ الْمُسْلِم۪ينَ

“O’nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslimlerin/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen kulların ilkiyim.” (En’âm, 162,163)

فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْۜ

(Buna şükür olarak) Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. (Kevser, 2)

لَنْ يَنَالَ اللّٰهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَٓاؤُ۬هَا وَلٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْۜ

O (kurbanın) ne eti ne de kanı Allah’a ulaşır. O’na ulaşan sizin takvanızdır. Hac, 37)

Rabbimiz Allah bu ibadetin asıl sebebinin bizim Allah’a karşı teslimiyet, takva, emirlerine uyma, salih ameller işlemimiz ve ihlasla onun adına sevdiğimiz şeyleri Allah’a adamak suretiyle ona yaklaşmayı bizden istemesidir.

Resulullah aleyhisselatu vessellemin sünnetinde kurban

ان اول ما نبدا به في يومنا هذا ان نصلي ثم نرجع فننحر فمن فعل فقد اصاب سنتنا

Bu günümüzde bizim için ilk yapılacak şey Namaz kılmamız sonra kurban kesmemizdir. Bunları sırasıyla yapan sünnetimize uygun hareket etmiş olur. (Buhari)

ما عمل ادمي عملا يوم النحر احب الى الله تعالى اهراقه الدماء انها لتاتي يوم القيامه بقرونها وشعارها واظلافها و ان الدم ليقع من الله تعالى بمكان قبل يقع في الارض فطيبوا بها نفسا

Hiçbir Ademoğlu kurban günü Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir iş yapamaz. Zira kesilen hayvan kıyamet günü boynuzları ile kıllarıyla, tırnaklarıyla gelecektir. Hayvanın kanı yere düşmezden önce Allah katında yüce bir mertebe ulaşır. Öyleyse onu gönül hoşluğu ile ifa edin. (Tirmizi)

من وجد سعة ولم يضحى فلا يقربن مصلانا

Kim bir genişlik bulur da kurban kesmezse musallamıza yaklaşmasın. (İbni Mace, Ahmed)

Allah’a Adem oğlunun nahr/kurban günü yaptığı ameller içinde kan akıtmasından daha sevimli bir amel yoktur. (Tirmizi İbni Mace)

Dolayısıyla Resulullah aleyhisselatu vesselam pratik olarak her yıl kurban kesmiştir. Nitekim kendisi aleyhisselam: Boynuzlu iki koç kurban etti. (Buhari, Müslim)

Kurban’nın Kabul Şatları Nelerdir?

Hür, mukim olmak seferi/yolcu olmayan, fıtır sadakasını vacib kılan zenginliğe sahip olan, akıllı ve baliğ olan bir müslümanın kurban’nın sahih olabilmesi için belli şartları yerine getirmesi gerekir. Bu şartlar dahilinde kesilen her kurban boşa gitmiştir.

وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ ابْنَيْ آدَمَ بِالْحَقِّ إِذْ قَرَّبَا قُرْبَانًا فَتُقُبِّلَ مِن أَحَدِهِمَا وَلَمْ يُتَقَبَّلْ مِنَ الآخَرِ قَالَ لأَقْتُلَنَّكَ قَالَ إِنَّمَا يَتَقَبَّلُ اللَّهُ مِنَ الْمُتَّقِينَ

“Onlara Âdem’in iki oğluyla ilgili haberi hakkıyla oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı, birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen, ötekine):” Seni öldüreceğim” demişti. Diğeri ise şöyle demişti: “Allah, yalnız kendisinden korkanlardan kabul eder.” (Maide, 27)

Kurban’ın Kabul Şartları;

1- Allah adına kesilmesi

2- Müşriklerin bayram yerlerinde kesilmemesi

3- Allah’tan başka ibadet edilen yerlerde kesilmemesi

4- Allaha yakınlaşmayı kast etmesi.

Mezheplere Göre Kurban Kesmenin Hükmü

Hanefi mezhebine göre kurban kesmek nisap miktarı mala sahip olan bir kimse üzerine vaciptir.

Nitekim nisap miktarı 200 dirhem yani 80.18 gram ya da buna muadil bir maldır.

İmam Şafii, Maliki ve Hanbelilere göre: Rasulullah’ın her yıl devamlı olarak kurban kesmesi sebebiyle sünnet-i müekke olarak görmüşlerdir.

Şunu hemen ifade edelim ki sırf kurban kesebilmek için çoluk çocuğunun boğazından kesmesi ya da onları zor duruma bırakması asla caiz değildir.

Kurban Kesmenin Fazileti

Hiç şüphesiz kurban Allah’a yaklaşmak ve teslimiyeti ifade eder. Bu sebeple Kur’an ve Sünnette varid olan naslar kurban kesmenin bir ibadet çeşidi olduğunu ve bunun yalnız Allah adına ve onun rızası için yapılması gereken bir ibadet olduğu beyan edilmiştir. Bu sebeple kurban kesmenin büyük sevabı ve faziletleri vardır.

Kurban kesimi Rasulullah aleyhisselamın ifadesiyle; “Bu, babanız İbrahim’in (a.s.) sünnetidir.

Sahabi “Kurban kesersek bize ne gibi bir sevap var Ya Resulullah!” diye sorunca şöyle buyurdu: “Kurbanın her bir kılı için bir sevap.” O zaman, dedik: “Kesilen kurban, (koyun, kuzu gibi) yünlü ise sevap nasıl olacak.” Peygamberimiz de: “Yünün her bir kılı için de bir sevap var!” buyurdu. (İbn Mace)

“Kim gönül hoşnutluğu ile mükafatını Allah’tan umarak, kurban keserse bu kendisini cehennem ateşinden korur. (Taberani)

Kurban kesen bir kimse aynı hacılarda hac yaparken olduğu gibi Zilhicce’nin ayının ilk başında kurban keserken saçlarını tıraş etmemesi, vücudunda kıllarını almaması ve tırnaklarını kesmemesi mendupdur.

Kurban Nasıl Kesilir?

Kurban Keserken Allah’ın İsmini Anılıp Tekbir Getirilir.

Enes radiyallahu anhu şöyle dedi: “Nebi sallallahu aleyhi ve sellem iki tane alaca koç kurban etti. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’i ayağı kurbanlarının yan taraflarına basılı Allah’ın ismini anıp tekbir getirerek onları kendi eliyle keserken gördüm.” (Buhari, Müslim)

Aişe radiyallahu anha şöyle dedi: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem eline bıçağı aldı sonra şöyle dedi ve kurbanlık koçu kesti:

بِسْمِ اللهِ، وَاللهُ أَكْبَرُ، اللَّهْمَّ تَقَبَّلْ مِنِّي

“Bismillahi Vallahu Ekber Allahumme Tagabbel Minnî.”

Duanın Manası: “Allah’ın adıyla. Allah en büyüktür. Ey Allah’ım! Bu kurbanı benden kabul et!” (Müslim)

“Kurban keserken o esnada, teşrik tekbiri getirmek, bid’attır. Sünnette yeri yoktur. Bize düşen Rasulullah’ın yaptığını yapmaktır.

Kurban keserken, bıçağı hayvanın boğazına koymadan önce Allah’ın adını anarak “Bismillahi Vallahu Ekber” ya da “Bismillahi Vallahu Ekber Allahumme Tegabbel Minnî” demek vaciptir olur.

Nitekim Allah kendi ismi anılmadan kesilen hayvanların etlerinin yenmesini haram kılmaktadır.

وَلاَ تَأْكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللهِ عَلَيْهِ وَإِنَّهُ لَفِسْقٌ

“Kesilirken üzerine Allah’ın adı anılmayan hayvanlardan yemeyiniz! Kuşkusuz ki, onu yemek fasıklıktır!..” (En’am Suresi 121)

Mezheplere Göre Kurban Kesmeye Güç Yetirebilme İçin Öngörülen Sınır

Hanefi mezhebine göre: Bir kimse nisap miktarı bir mala sahip olduktan sonra o kimsenin kurban kesmesi vacip olur.

Hanbeli mezhebine göre: Nisap miktarı’na bakılmaksızın kim kurban ayında kurban alabilecek miktarda bir paraya sahipse ve güç yetirebiliyorsa o anda kurban kesebilir. Yine bununla beraber ödemede güç yetirebiliyorsa borçlanarak dahi olsa kurban keser.

Maliki mezhebine göre: Zaruri bir ihtiyaç yok ise bir kimse kurbanlık alabilecek miktarda paraya sahip ise onun kurban kesmesi sünneti müekkedir.

Şafi mezhebine göre: Gerekli ihtiyaçlarını karşılayacak miktardan fazla olarak parası olan bir kimsenin kurban kesmesi sünneti müekkedir. Kişi Bayram ve teşrik günlerinin sonuna kadar bu ibadeti yerine getirebilir.

Racih Görüş: Kendisiyle amel edilmesi gereken racih görüş kurban kesecek kimsenin kurban bayramının yaklaştığı zilhicce ayının başında kendisinin ve bakmakla yükümlü olduklarının ihtiyaçlarından fazla olarak kurban alabilecek miktarda paraya sahip olan bir kimsenin kurban kesmesi sünneti muekkedir.

Mezheplere Göre Kurban Olabilecek Hayvanlar ve Yaşları

İttifakla fakihlere göre koyunların yaşının kameri aya göre bir yıl doldurması gerektiği konusunda ittifak vardır.

Hanefi, Şafi ve Hanbeliler: 6 aylık olduğu halde 1 yaşında olan bir hayvan gibi semiz ve ayırt edilemiyorsa kurban edilir.

Maliki Mezhebi: Tam aksine bir koyun kameri bir seneyi tamamlayıp 2 yaşına girmedikçe kurban edilmez demiştir.

Aynı şekilde bir yaşını tamamlayıp 2 yaşına girmeyen bir keçi kurban edilmez.

Şafi ve Hanbelilere göre: İnek ve camızların kurban edilebilmeleri için 2 yaşını tamamlamış olması gerekir bundan küçük olanlar kurban edilmez.

Hanefi mezhebi: İnek ve camızların 2 yaşını tamamlayıp 3 yaşın da bir aydan fazla geçmiş olması gerekli görmüşlerdir.

Maliki mezhebine: İnek ve camızların 3 kameri yaşı tamamlamaları gerekmektedir.

Racih olan görüş: İki senenin tamamlanması gerektiği şeklinde Şafi ve Hanbelilerin görüşüdür.

Hanefiler: Develerin kurban edilebilmeleri için yaşının 5’i doldurup 6 yaşına girmesi gerekir.

Racih görüş: Maliki ve Şafilerin görüşüdür. Onlar kamerI 5 seneyi dolduran deve kurban edilir demiştir.

Dolayısıyla hayvanların yaşları;

Deveden beş yaşını bitirmiş altı yaşına girmiş devedir.

Sığırdan üç yaşını bitirmiş dört yaşına girmiş sığırdır.

Koyundan iki yaşını bitirmiş üç yaşına girmiş koyundur.

Deveden dört yaşını bitirmiş ve beş yaşına girmiş devedir.

Sığırdan iki yaşını bitirmiş üç yaşına girmiş sığırdır.

Koyundan yaşını bitirmiş yahut bitirmek üzere olan koyundur.

Keçiden bir yaşını bitirmiş iki yaşına girmiş keçidir.

Yaşını Doldurmamış Oğlak ve Koyunun Durumu!

Ebu Burde radiyallahu anhu şöyle dedi:

Benim yanımda yaşını doldurmamış bir oğlak var ki, o iki koyunundan daha hayırlıdır ve o bana kurban olarak yeterli midir? Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’de şöyle buyurdu:

“Evet, senin için yeterlidir. Ancak senden sonra hiç kimseye yeterli olmayacaktır!”

(Abu Davud, Buhari, Müslim)

Şunu ifade edelim ki Asli kafir ve müşriklerin zaten Tüm amelleri batıldır namaz oruç zekat kurban kesmelerini hiçbir ehemmiyeti yoktur Zaten bunlar başlı başına müşrik toplulukları oldukları için iman etmeden amel etmeleri onlara fayda vermemiştir asıl mesele endisini İslam’a Nispet eden Kur’an okuyan namaz kılan kimselerin siyasi yasama ekonomik ve başka sebeplerle şirke küfre düşmesi ya da tağutların dostu olması sebebiyle müşrik olmuş kimselerle kurban kesmede ortak olunamaz Çünkü Kur’an’ın ve sünnetin e İcma ile Şirk ve küfre düşen kimselerin amelleri batıldır Bu sebeple bir mümin müşrikle asla ortak kurban kesemez

Müşriklerle Ortak Kurban Kesmek Caiz Değildir.

Hemen şunu ifade edelim ki Mezhep imamları arasında Kurbanda ortak olan insanların niyetleri önemsenmiş ve bu konuda bazı şartlar ortaya konmuştur.

Hanefi mezhebine göre kurbana ortak olmanın birinci şartı Allah’a yakınlaşmayı kastetmesidir. Bu ortaklardan herhangi bir tanesi Allah’tan başkasına yakınlaşmak adına kurban keserse hepsinin kurbanı batıl olur.

Cumhur ulemaya göre: Hayvan kesen ortakların her ne kadar niyetleri farklı olsa da kimi Akika niyetine kimisi Zilhicce kurbanını kesme adına niyetler her ne kadar farklı olsa da hepsi amaçları Allah’a yakınlaşma ise bu ortaklığın caiz olduğunu söylemişlerdir.

Dolayısıyla Cumhur ulemanın ortaklaşa kestikleri hayvanın Allah’a yakınlaşmak olduğunu ama niyetlerin farklı olması hadislerde varit olduğu üzere ameller niyete göredir ve herkese niyet ettiği vardır hadisi ile sahih olur.

Kurban kesen müşriklerin durumu şu dört şekilde izah edilir ve onlarla asla kurban ortaklığı olmaz.

1- Asli Müşrikler: Bunlar ister güncel ifadesi ile Ateist, Deist, Mecusi, Budist ve Yezidiler olsun, bunlar asli anlamda müşrik olmaları sebebiyle bunlarla ortaklık asla sahih olmaz. Bunların niyeti ne olursa olsun onların Allah’a ortak koşması ve küfre düşmeleri sebebiyle amellerini boşa çıkarmışlardır.

2- Ehli Kitap: Bunlar Hristiyanlar ve Yahudilerdir. Bu kimselerle kurban ortaklığı asla caiz değildir. Bunlar şüphesiz müşrik olmakla beraber kurbanın bir ibadet ve kulluk mertebesi olması hasebiyle bu ibadet yalnız Müslümanlara has bir görevdir. Kurban bayramı dışında onların kadınları ile evlenir ve onların kestikleri yenile bilinir.

3- Kendisini İslam’a Nispet Eden Sofiler: Bunlar Allah’tan başkasına yakınlaşmayı kast etmek suretiyle kurban kesen ve özellikle kabirde yatan salih kul, evliya ve şeyh isimlerle isimlendirilen kimselere yakınlaşmak veonlar adına kesilen kurbanlardır. Hiç şüphesiz kimselerle kurban ortaklığı asla caiz değildir. Bunların şirke düşmesinin illeti onların Allah’tan başkasına yakınlaşmak adına başkalarını adına kurban kesmeleridir.

4- Demokrat, Laik ve Sosyalist gibi beşeri ideolojik dinlerin münitesibi olan ve kendilerini İslam’a nispet eden, namaz kılan, oruç tutan ve zekat veren müşriklerle ortak kurban kesmek asla caiz değildir. Onlar hayvanları her ne kadar Allah adına kesseler de onların ideolojik dinleri, yasama ve tağuta ibadeti gerçekleştirdikleri için tüm amelleri batıldır. Kurban dışında bunların kestikleri yenilir ve kadınlarıyla evlenilir. Her ne kadar bunlar müşrik de olsalar Yahudi ve Hristiyan müşrikleri gibi kendileri de kitap ehli konumunda oldukları için kurban dışında bunlarla böyle bir münasebet kurulabilinir.

Kurban Olması Caiz Olmayan Hayvanlar

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Dört şey kurban olmaz!

1) Körlüğü iyice belli kör hayvan,

2) Hastalığı iyice belli hasta hayvan,

3) Topallığı iyice belli topal hayvan ve

4) İliği gidecek kadar kemiği kırılmış hayvan.”

Hadisin ravisi, Ubeyd bin Feyruz rahmetullahi aleyh şöyle dedi:

Bera bin Azib radiyallahu anh’a şöyle dedim:

Ben, hayvanın dişteki noksanlığı, boynuzundaki noksanlığı ve kulağındaki noksanlığı da kerih görüyorum! Bera bin Azib radiyallahu anh) şöyle dedi:

Sen kerih gördüğünü şeyi bırak kurban etme! Ancak kendi kerih gördüğün şeyi de başkalarına haram etme! (Abu Davud, Tirmizi)

Ortak Kurban Kesmenin Hükmü

İslam’da faziletli olan bir kimsenin kurbanı kendisi ve ailesi için tek başına kesmesidir.

Hanefi mezhebine göre ister deve, sığır ya da camız olsun en fazla 7 kişi buna ortak olabilirler.

Cabir bin Abdullah radiyallahu anhuma şöyle dedi:

“Biz, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber hac niyetiyle telbiye getirerek yola çıktık. Nihayet Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bizden her yedi kişinin ortaklaşa bir deve yahut sığır kurban etmemizi emretti.”(Müslim)

Cabir bin Abdullah radiyallahu anhuma şöyle dedi:

“Biz, Hudeybiye senesinde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber deveyi yedi kişi adına, sığırı da yedi kişi adına kurban ettik.” (Tirmizi, İbni Mace)

Kurban Kesme Vakti

Eyyam-i Nahr kurban bayramının birinci günü güneş doğup bayram namazı kılındıktan sonra başlar. Nitekim;

Resulullah aleyhissalatu vessellem: Bizim bayram günü ilk yaptığımız şey namaz kılmaktır. Sonra kurban keseriz. Kim böyle yaparsa sünnetimize isabet etmiş olur. Kim namazdan önce keserse o sadece ailesine sunduğu bir et olur kurban olmaz. (Buhari)

Dolayısıyla kurban bayramının 1, 2, 3 ve 4 günlerinde ister gündüz ister gece olsun kesilen kurbanlar caizdir. Hanefi mezhebine göre gece kurban kesmek mekruhtur.

Kurbanı Kesme Ondan Yeme ve Tasadduk Etmek

Cabir bin Abdullah radiyallahu anhuma şöyle dedi:

Biz, Mina’da kurbanlık develerimizin etlerinden üç günden fazla yemezdik! Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bize ruhsat verdi ve şöyle buyurdu:

“Kurban etlerinizi yiyiniz ve azık yapınız.”

Biz de ondan yedik ve azık yaptık. (Buhari, Müslim)

Ali bin Ebi Talib radiyallahu anh şöyle dedi:

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem kurbanlıklarına nezaret etmemi, etlerini, derilerini ve çullarını tasadduk etmemi; kasaba bunlardan bir şeyi ücret olarak vermememi bana emretti! Sonra Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Biz ona kesim ücretini kendi yanımızdan veririz!” (Müslim)

Kurban Eti Nasıl Dağıtılır?

Kur’an ve Sünnette kurban etlerinin tasadduk niyeti ile fakirlere yada kolu komşuya hediye edilmesi emredilmiştir. Nitekim;

وَاَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّۜ

Kanaat edip (istemeyene de), dilenen kimseye de ondan yedirin. Hac, 36)

Resulullah aleyhisselatü vesselam’ın sünnetinde varid olduğu üzere etler üç gruba ayrılır. Kurban kesen kişinin kestiği hayvanın etinden kendisi yemesi, hediye etmesi ve ihtiyaç sahibi olanlara tasadduk olarak dağıtması sünnettir.

Nitekim bir hadiste Rasulullah aleyhisselam: Kurban kesen kimse etinden yesin. (Ahmed bin Hanbel)

Başka bir hadiste: Yiyin, yedirin ve saklayın. (Tirmizi)

Kurbanda asıl olan Allah için kurbanı kesmek ve kan akıtmaktır.

Bir kimse kurban kestikten sonra etini tasadduk etmesi müstehaptır. Etmese de kurbanı yerine getirmiş olur.

Cumhur’a göre kurban etinin üç çeşit bölüme ayrılması biri bölümünün yenmesi, bir bölümünün hediye edilmesi ve bir bölümün tasadduk edilmesi müstehaptır.

Hanefi mezhebine gelince: Onlar kurban kesen kimsenin eğer ihtiyaç sahibi biri olması halinde etin hepsini ailesine ayırmasını caiz görmüşlerdir.

Nitekim bir hadiste: Önce kendinden ve bakmakla yükümlü olduğun kimselerden başla. (Müslim)

İmkanı, halil ve vakti yerinde olan bir kimsenin tüm kurban etinin tamamını tasadduk etmesinin caiz olduğunu da söylemişlerdir.

Kurban sahibi eğer kurbanı güzel bir şekilde kesebiliyorsa kendisi kesebilir. Eğer tam yapamıyorsa hayvanı güzel biçimde kesebilen kimseye vekalet vererek kurban kesmesi müstehaptır.

Kurbanı başkasına kestiren kimsenin ücretini istendiği halde ödenmesi gerekir eti ve derisi kesim ücreti olarak verilmez ancak hediye olarak verilir.

Kurban kesimi bir kadın ya da bunu başarabilen bir çocuk da yapabilir.

Kurban Keserken Hayvana Eziyet Vermemek!

Hayvanı kör bıçakla boğazlamak, yere yatırdıktan sonra bilemek, ayağından çekip sürüklemek, boğazlarken hayvanın murdar iliğini hemen koparmak, kellesini kesip almak, daha ölmeden derisini yüzmek ve kıbleden çevirmek mekruhtur.

Kurbanı keserken önce bıçak iyice bilenmeli sonra hayvanın boğazı kıbleye gelecek şekilde sol yanı üzere yatırılmalı, bıçağı boğazın üst kısmına çalmalıdır. Gerekirse sol ön ayağı ile arka ayakları bir araya getirilerek bağlanmalı ve sağ ayağı serbest bırakılarak çırpınması ve kanın iyice boşalması sağlanmalıdır. Hiç kurban kesmemiş kimse iyice öğreninceye kadar kurban kesmeye kalkışarak hayvana eziyet vermemeli ve işi ehline vermelidir.

Şeddad bin Evs radiyallahu anh şöyle dedi:

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den iki şey ezberledim. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah her şeye karşı iyi muameleyi yazmıştır. Bu sebeple öldürdüğünüz zaman güzellikle öldürün! Keseceğiniz vakit de güzel kesin! Her hangi biriniz hayvan keseceği vakit bıçağını bilesin ve güzel keserek kestiği hayvanı rahatlatsın! (Müslim, Ebu Davud,Tirmizi)

Abdullah bin Abbas radiyallahu anhuma şöyle dedi:

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, ayağını koyunun üzerine koymuş, koyunda kendisine gözünün ucuyla bakarken onu kesmek için bıçağını bileyen birine uğradı ve şöyle buyurdu:

“Bundan önce bıçağını bileyemez miydin! Yoksa koyunu iki defa mı öldürmek istiyorsun!?”

Başka bir rivayette ise, Rasulullah saallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Onu defalarca mı öldürmek istiyorsun? Keşke onu yatırmadan önce bıçağını bileseydin! (Taberani Mucemu’l-Kebir)

Bir evde ne kadar zengin hali vakti yerinde kimse varsa her birinin kurban kesmesi sünneti müekkedir.

Kurban kesmek için erkek olmak şart değildir bir kadında aynı şekilde kurban kesebilir.

Kurban Kesecek Kişi Saçını ve Tırnağını Kesmez

Kurban kesecek kişi, Kurban Bayramına 10 gün kala vücut temizliğini yapar ve kurbanını kesene kadar vücudundan hiçbir şeyi kesmez! Yani Kurban Bayramına 10 gün kala; saç traşı olur, bıyığını kısaltır, tırnaklarını keser, etek altı ve koltuk altı temizliğini yapar.

Said bin Müseyyeb rahmetullahi aleyh şöyle dedi:

Nebi sallallahu Aaleyhi ve sellem)’in eşi Ümmü Seleme radiyallahu anha’yı işittim şöyle diyordu:

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’i işittim şöyle buyuruyordu:

مَنْ كَانَ لَهُ ذِبْحٌ يَذْبَحُهُ فَإِذَا أُهِلَّ هِلاَلُ ذِي الْحِجَّةِ، فَلاَ يَأْخُذَنَّ مِنْ شَعْرِهِ، وَلاَ مِنْ أَظْفَارِهِ شَيْئًا حَتَّى يُضَحِّيَ

“Kimin keseceği bir kurbanlık hayvanı varken, Zilhicce ayının hilali görülürse artık o kimse kurbanını kesene kadar vücudundaki kıllardan, saçından ve tırnaklarından hiçbir şeyi almasın!” (Müslim, Ahmed bin Hanbel Müsned)

Gürsel Gürbüz

www.gurselgurbuz.com

Share this content:

Yorum gönder

You May Have Missed