Kur’an’da Gökyüzünün Korunma Mücizesi

Bilim insanları 20. yüzyıla kadar gökyüzünün korunan bir tavan olduğunu bilmiyorlardı.

Allah (سبحانه و تعالى) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

وَجَعَلْنَا السَّمَٓاءَ سَقْفًا مَحْفُوظًاۚ وَهُمْ عَنْ اٰيَاتِهَا مُعْرِضُونَ

Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler.  (Enbiya:32)

Gökyüzü sadece güzel görünmekle kalmıyor, aynı zamanda hayatta kalmamızda da önemli bir rol oynuyor. Güneş farklı dalga boylarında enerji yayar; dalga boyu ne kadar kısa olursa potansiyel zarar da o kadar büyük olur. Ancak bu enerjinin bir kısmı bitkilerde fotosentez ve insanlarda D vitamini üretimi gibi çok önemli işlevler için gereklidir.

Allah (سبحانه و تعالى), Dünya’ya yalnızca zararsız ışınların ulaşmasını sağlayacak bir mekanizma tasarlamıştır. Bu mekanizma ‘ozon tabakası’ olarak bildiğimiz şeydir. Bilim adamları bu katmanı 1913 yılında keşfettiler.

Hepsi bu değil. Çevremizdeki atmosfer yaşamımıza uygun belirli bir sıcaklığı korur. Aksi takdirde sıcaklık -270°C’ye düşecek ve donarak öleceğiz.

Gökyüzü, gök cisimlerinin üzerimize düşmesini engelleyen koruyucu örtümüzdür. Düşünsenize gök olmasaydı, yıldızlara ve güneşe Allah (سبحانه و تعالى) yerlerinde kalmaları emredilmeseydi ne olurdu? Her şey başımızın üstüne düşerdi ve günlük yaşam sorunlu hale gelirdi.

www.truereligion.com