×

Kur’an Neden Arapça İndirildi? Bu Evrenselliğe Aykırı Değil Mi?

Kur’an Neden Arapça İndirildi? Bu Evrenselliğe Aykırı Değil Mi?

Gürsel Gürbüz

Bu tür bir eleştiri, sadece cehaletten, kin ve önyargılardan kaynaklanmakta olup, aynı zamanda gerçekleri göz ardı etmektedir. Bu iddialara, ilim, hikmet, mantık, toplumsal bağlam ve Kur’an’ın evrensel mesajı çerçevesinde detaylı bir şekilde cevap verilebilir. İşte bu konuyu açıklığa kavuşturacak çeşitli noktalar:

1. Arapça’nın Evrensel Bir Dil Olması;

İlk olarak, Arapça’nın evrensel bir dil olamayacağı iddiası, dilin sadece o dönemin toplumu ve coğrafyasıyla sınırlı olduğuna dair bir yanlış anlamayı yansıtır. O dönemdeki Arap toplumunun merkezi olan Mekke ve Medine, dünyadaki en önemli kültürel ve ticari merkezlerden biriydi. Arapçanın, o dönemin dünyasında çok geniş bir yayılma alanı vardı ve sadece Araplar arasında değil, diğer kavimler ve kültürlerle de etkileşimde olan bir dil olarak kullanılıyordu.

Kur’an’ın Arapça olarak indirilmesi, sadece Araplara hitap etmek amacıyla yapılmamıştır. Aksine, Arapçanın yüzyıllar süren yaygınlığı ve etkisi, o dönemdeki evrensel iletişim dili olarak kabul ediliyordu. Bu bağlamda, Arapça, sadece Araplar için değil, dünya çapında bir mesaj taşıyan evrensel bir dil işlevi görmüştür.

2. Arapça’nın Evrensel Mesajı Taşıma Gücü;

Kur’an, Arapça olarak indirilse de, evrensel bir mesaj taşır. Kur’an’ın dili, yalnızca dönemin insanlarına değil, tüm insanlığa hitap eden bir dildir. Arapça, dilsel zenginliği, derin anlam katmanları ve üniversal ifadeleriyle mesajını bütün insanlığa taşımakta bir engel teşkil etmez. Arapça, açıklığı ve derinliğiyle, evrensel ilkeleri ifade edebilme yeteneğine sahipti.

Ayrıca, Kur’an’ın dünya genelinde birçok dile çevrilmesi, Arapçanın evrensel mesajını insanlara iletmek amacıyla yapılmıştır. Bu çeviriler, Arapça’nın anlamını ve mesajını olduğu gibi korumaya çalışarak insanlara ulaşmayı hedefler.

3. Dil, Bir Kavmin Kültüründen Bağımsız Olarak Evrensel Olabilir;

İslam düşmanlarının yaptığı hata, dilin sadece Arap kültürüyle sınırlı olduğunu varsaymakta yatmaktadır. Halbuki dil, bir insanlık aracıdır, kültür ve medeniyetin aktarılması için bir aracıdır. Kur’an, sadece bir dilin ötesine geçer; ilahi mesajı taşır. Arapça, Kur’an’ın evrensel mesajını en etkili biçimde taşıyan bir dil olarak seçilmiştir.

Örneğin, Matematiksel bir formül, evrensel olarak anlaşılabilir. Bir dil de, insanlık için evrensel anlam taşır. Arapça, Kur’an’ın derin anlamlarını, güzelliğini ve etkisini en iyi şekilde yansıtan bir dil olarak seçilmiştir.

4. Kur’an’ın Evrenselliği ve Zamanla Uyumlu Olması

İslam dini, zaman ve mekân açısından evrenseldir. Kur’an’ın Arapça olarak indirilmesi, o dönemin zihinsel ve kültürel yapısına hitap etmek amacıyla yapılmıştır. Ancak, Kur’an’ın içeriği tamamen evrensel ilkeler üzerine kuruludur. Ahlaki, sosyal, hukuki ve manevi ilkeler, her zaman, her yerde geçerlidir.

Kur’an’daki vahiylerin evrensel geçerliliği, o dönemin gerekliliklerine göre değil, tüm zamanlara ve tüm topluluklara hitap edecek şekilde düzenlenmiştir. Arapça, mesajın içeriksel doğruluğunu ve etkisini koruyarak, geniş bir topluma hitap etme gücüne sahiptir.

5. Çeviriler ve İnsanların Kur’an’ı Anlaması

Kur’an’ın Arapça olarak indirilmesi, onun doğrudan ve saf bir şekilde iletilmesi amacıyla yapılmıştır. Çeviriler, Kur’an’ın evrensel mesajını insanlara taşımak için bir araçtır. Her bir çeviri, farklı dillerdeki insanlara hitap ederken, Kur’an’ın özünü koruyarak o insanları doğruya yönlendirmeyi amaçlar.

Ancak, bazı İslam düşmanları, çevirileri eleştirirken, Arapça’nın derinliğini ve özünü tam anlamadan çelişkili sonuçlara varmaktadırlar. Arapça, Kur’an’ın doğru anlaşılabilmesi için en uygun dil olmakla birlikte, zamanla gelişen çeviri çalışmaları, her insanın anlayabileceği bir yol sunmaktadır.

6. İslam’ın Evrensel Doğası ve İnsanlık Tarihi

İslam, bir millete veya coğrafyaya mahsus bir din değildir. İslam’ın evrenselliği, insanlığın tümü için geçerli olan öğretileri içerir. Kur’an, insanları Allah’a yönelmeye, ahlaki değerleri ve toplumsal sorumlulukları yerine getirmeye çağırır. Bu, kapsayıcı bir mesajdır, herhangi bir dil engeli olmaksızın insanlara hitap eder.

İslam düşmanları, Kur’an’ın Arapça olarak inmiş olmasını, o dönemin kısıtlamalarına bağlı olarak sınırlı bir durum olarak görebilir. Oysa İslam’ın temel mesajı, zaman ve mekânın ötesine geçen bir doğaya sahiptir. Arapça, sadece ilk indirildiği dönemin dilidir, fakat Kur’an’ın evrensel mesajı her dönemde geçerlidir ve bugün de geçerliliğini sürdürmektedir.

7. Dil ve Kültür Bağlantısı: Arapça ve Diğer Diller

İslam’ın evrenselliği, sadece dilsel anlamda değil, kültürel ve sosyolojik açıdan da geçerlidir. Arapça, o dönemin kültürel yapısına uygun bir dil olarak tercih edilmiştir. Fakat, Kur’an’ın evrensel mesajı başka bir dilde de aktarıldığında, anlam kaybı yaşanmadan insanların gerçekleri keşfetmesi mümkündür.

Bir dilin kültürel bağlamı, onun evrensel bir dil olmasına engel teşkil etmez. Kur’an’ın mesajı, her dilde anlaşılabilir ve uygulanabilir olup, insanların ruhsal ve toplumsal gelişimini sağlamaya yöneliktir.

Sonuç:

İslam düşmanlarının Kur’an’ın Arapça indirilmesinin evrensel olamayacağını söylemeleri, tamamen yanlış bir anlayışa dayanmaktadır. Arapça, o dönemdeki evrensel dil idi ve Kur’an’ın mesajını en etkili biçimde iletebilecek bir dil olarak seçilmiştir. Bugün, çevirilerle dünyanın her yerinde Kur’an’ın evrensel mesajı insanlara ulaşmakta ve dilin evrenselliği tüm zamanlarda korunmaktadır.

Share this content:

Yorum gönder

You May Have Missed