İsim ve Sıfat Tevhidi Nedir?
İsmin çoğulu olan ‘esma’ ve en güzel anlamındaki ‘hüsna’ Allah’ın en güzel isimlerini ifade eder. Kur’an ve ve sünnette gelen Allah’ın en güzel isimler, bize rabbimizi tanıtma niteliğini ve ilahi özellikleri öğretmekle beraber kulluğu ve ibadeti’de bize gösterir.
İsim ve sıfatlar, Allah’ın niteliğini ve rabbani özelliklerini belirtme noktasında Allah’a ait ilahi vasıflardır. Kulların Allah’ı bilmesi, tanıması ve ilahlığının anlaşılmasını sağlayan en önemli unsur, Allah’ın isim ve sıfatlarını bize tanıtan nitelikler ve vasıfları vardır. İşte bu Tevhid’in rükunlarının üçüncüsü olan isim ve sıfat tevhididir.
Rububiyet tevhidi ile uluhiyet tevhidinin ilahi özelliklerini bilmek ancak Allah’ın isim ve sıfatları tanımakla söz konusu olabilir. Çünkü bu isim ve sıfatlar Allah’ın ilahi ve rabbani özelliğini bize öğretmekle beraber kulun Allah ile arasındaki bağı güçlendiren, bilinçlendiren, tanıtan, ibadet, kulluk ve teslimiyet açısından bir yaşam programı olarak ilahi öğretilerin ancak isim ve sıfatlarından alınabileceği anlaşılmış olur. Diğer taraftan rububiyet ve uluhiyet tevhidi Kur’an’daki ayetler de yan yana geldiğinde bunlar farklı manalardadır ama farklı ayetlerde söz konusu olduğunda bunlar eş anlamlı olur iken Allah’ın Kur’an ve sünnette varit olan isim ve sıfatların hem uluhiyet hem de rububiyet tevhidini temsil eder. Bu yönüyle kim Allah’ın isim ve sıfatlarını gasp ederek bu niteliğin kendisine ait olduğunu söylerse hem ilah hem de rabblik taslamış olur.
Örneğin; Allah’ın Eş-şari olması onun kanun koyucu, Allah’ın Er-rahman olması kullarına rahmet etmesi, Allah’ın Ğafur olması kullarını affetmesi, Allah’ın Ğâlık olması onun yaratması anlamına gelmekte ve
Allahın Mucibu’d Da’ve/Dualara icabet etmesi kula rabbini tanıtan özelliklerdir. Dolayısıyla bu ve buna benzer isim ve sıfatlar yalnız Allah’ındır. Kimse bu özelliklerde Allaha ortak koşamaz. Çünkü bu gibi özellikler ilahidir ve kullara düşen bu özellikleri bilmek suretiyle Allah’a teslim olmalarıdır.
وَلِلّٰهِ الْاَسْمَٓاءُ الْحُسْنٰى فَادْعُوهُ بِهَاۖ وَذَرُوا الَّذ۪ينَ يُلْحِدُونَ ف۪ٓي اَسْمَٓائِه۪ۜ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
En güzel isimler Allah’ındır. (Öyleyse) bu isimlerle O’na dua edin. O’nun isimlerinde ilhada/eğriliğe sapanları (kendi hâllerine) bırakın. Yaptıklarının cezasını göreceklerdir. (A’râf, 180)
Allah’ın 99 ismi vardır ve bu isimlerin öğrenilmesi, ezberlenmesi ve amel edilmesi emredilmiştir. (Tirmizi)
Hiç şüphesiz Allah’ın isimleri 99 isimle sınırlı değildir. Bunun dışında hadislerde Allah’a ait isim ve sıfatları vardır.
Allah’ın Zatı ve Fiili Sıfatları Nelerdir?
1- Allah’ın Zati Sıfatları; Ezelden beri kendisiyle muttassıf olduğu ve Allah’ın kendisinden/zatından ayrılmayan konuşma, işitme, hayat, görme, ayak, yüz ve el gibi sıfatlar Allah’ın zati sıfatlarıdır.
Allah’ın zatında bir olmasının anlamı, Allah’ın zatında hiçbir yönden hiç bir varlığa benzememesi, diğer varlıkların da kendi zatlarında hiçbir şekilde Allah’a benzememesini ifade eder. Allah zatıyla parçalardan, uzuvlardan, yerden, mekandan, zamandan, sınırdan, cisim, şekil ve mahlukata ait her şeyden uzak ve yücedir. Allah’ın zatının mahiyeti, aklın, mantığın, bilimin ve yeteneğimizin idrak edemeyeceği şeylerdir. Dolayısıyla aklımıza neyi hayal edersek edelim, O aklımıza gelen şey Allah olmayacaktır.
وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ
“Hiçbir şey O’nun dengi değildir.” (ihlas:4)
2- Allah’ın Fiili Sıfatları; Allah’ın razı olması, yaratması, sevmesi, gazaplanması, gülmesi ve iyilik etmesin gibi. Bu sıfatlar mükemmel, kusursuz ve Allah’ın zatına layık olması ve hepsinin kadim, başlangıcı olmadığı gibi sonu da yoktur.
لَيْسَ كَمِثْلِه۪ شَيْءٌۚ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ
Hiçbir şey O’nun benzeri/misli/dengi değildir. O, (işiten ve dualara icabet eden) Es-Semi’, (her şeyi gören) El-Basîr’dir. (Şûrâ, 11)
Allah’ın fiillerinde bir olması ve hiçbir mahlukun fiiline benzememesi anlamına gelir. Hiçbir mahlukun fiilleri de asla Allah’ın fiillerine benzemez. Allah dilediğini yapar, dilediğini seçer ve kimse onu sorgulayamaz. Çünkü Allah, El-Failul Muhtardır. Allah dışında tüm varlıkların fiilleri, sınırlı, kusurlu ve eksiktir. Allah’tan başkası bu mükemmel sıfatlarla vasfedilmez. O dilediğini yapar, mahlukatı idare eder ve istemedikçe hiçbir şey olmaz.
Allah’ın Fiilleri’nin Mahlukata Etkisi;
Allah’ın fiillerinin her ne kadar mahiyetini idrak edemezsekte, onun ilahi fiillerinin etkisini görürüz.
Örneğin; Allah’ın fiillere etkisi ise onun mahlukatları yaratmasıdır. Güneşi, ayı, yıldızı ve buna benzer tüm varlıkları yaratması, onun mükemmel sıfatlara ve fiillere sahip olduğunu ispatlar.
رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا فَاعْبُدْهُ وَاصْطَبِرْ لِعِبَادَتِه۪ۜ هَلْ تَعْلَمُ لَهُ سَمِيًّا۟
Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. O’na ibadet/kulluk yap ve ibadetinde sabırlı ol. O’nun adıyla anılan/O’na denk birini bilir misin? (Meryem, 65)
Allah’ın sıfatları ne zatından ayrıdır ne de zatının kendisidir. Buna örnek verecek olsak; Nasıl ki Ay’ın ışınları her ne kadar aydan gelse de Ay’ın kendisi değil’dir. Bunun gibi Allah’ın sıfatları da onun zatındandır. Ancak zatının kendisi değildir.
Onun zatına layık sıfatlar ezeli ve ebedidir. Ondan asla sonradan meydana gelen bir sıfat bulunamaz, o mükemmel, onda artma ve eksilme söz konusu olamaz.
Allah’ın bazı isim ve sıfatlarını lafzi açıdan mahlukata verilebilir. Fakat Allah için kullanılan mana ile mahlukat için kullanılan manalar arasında benzerlik asla yoktur. Allah’ın isimleri tevkifidir (Vahiyle Bilinebilir). Sadece Kur’an ve sünnetten öğrenebildiğimiz kadarla yetinebilir, bu konuda akıl, mantık, bilim ve yorum yapılamaz. Çünkü ne akıl ve ne de bilim bu konuda yetkisi yoktur. Bu sebeple Kur’an ve Sünnette bildirilen isimleri eksiltme ve artma yapmadan olduğu gibi kabul etmek gerekir.
Hiçbir mahlukat Allah’ın zatını, isimlerini, sıfatlarını ya da fiillerini aklıyla ve yeteneğiyle idrak edemez ve mahiyetini hayal edemez. Aklımıza ne gelirse gelsin o asla Allah değildir. O mükemmel ve kusursuz olandır.
وَلَا يُح۪يطُونَ بِه۪ عِلْمًا
Onlar, ilim yönünden O’nu kuşatamazlar. (Tâhâ, 110)
Selim Aklın Kabul Ettiği Allahın Vacip Sıfatları;
İnsan aklı hiç bir sapık ve batıl düşüncelerden etkilenmeden selim bir akıl ile Allahın zatını ve fiillerini kevni/yaratılmış tüm varlıklarda muşahade etmek suretiyle kabul eder.
1- Allah’ın ”Vacibü’l Vucud” olması; Allah’ın varlığının zorunlu olması, akıl onun yokluğunu asla kabul edemez.
2- Allah’ın ”Zatında, İsim, Sıfat ve Fiillerinde” tek olması; Hiçbir mahluka benzememesi.
3- Allah’ın ‘’Kadim” olması; Allah’ın bir başlangıcı yoktur. Allah zatıyla hep vardır.
4- Allah’ın ‘’Bâki” olması; Allah hep vardır ve asla yok olmayacaktır.
5- Allah’ın ”Kaim Bi Nefsih” olması; Allah’ın hiçbir şeye muhtaç olmaması, fakat bütün varlığın ona muhtaç olması.
6- Allah’ın ”Muhalif-ün Li’l Havâdis” olması; Bunun manası Allah’ın varlıklara hiçbir yönde asla benzememesi, Allah zatı, isimleri, sıfatları ve fiilleri ile hiçbir varlığa benzemediği gibi hiçbir varlık da ona benzemez.
7- Allah’ın ”El-Alim” olması; Allah’ın her şeyi olmuş, olacak olanları, gelecek ve geçmiş her şey en ince ayrıntısıyla bilen olması ve hiçbir şey ona gizli kalmaması.
8- Allah’ın ”El-Murid” olması; Kainatta her şey Allah’ın dilemesiyle olmaktadır. Allah dilemeden hiçbir şey olmaz. O faili muhtardır. Yani dilediği olur ve dilemedikçe hiç bir şey olmaz.
9- Allah’ın ”El-Kadir” olması; Allah’ın her şeye gücü yetmesi ve hiçbir şey onu aciz bırakamaz. O yardıma muhtaç duymadan dilediği şekilde yapandır.
10- Allah’ın ‘’EL-Hayy” olması; Allah’ın mükemmel hayat sahibi olması mahlukatın gerek ve ihtiyaç duyduğu şeylere asla bağlı ve muhtaç değildir ve o asla ölmez.
11- Allah’ın ‘’Es-Sem’i” olması; Allah herhangi bir alete, araca ya da organa ihtiyaç duymaksızın her şey en ince ayrıntısıyla duymasıdır.
12- Allah’ın ”El-Basir” olması; Allah hiçbir organ, araca ve alete ihtiyaç duymadan en ince ayrıntısıyla görendir.
13- Allah’ın ”El-Mütekellim” olması; Allah zatına layık mütekellim kelam sıfatı vardır. Kelam sıfatı harf ve sesden oluşmaz ve hiçbir yönde mahlukatın kelamına benzemez.
Allah İçin İmkansız Olan Sıfatlar;
Bunlar sıfatların zıttı olan Allah’ta asla bulunmaması gereken sıfatlarlardır. Selim akıl böyle sıfatların Allah’tan bulunmasını asla kabul etmez. Bu sıfatlar Allah için imkansız olan sıfatlar denir. Dolayısıyla Allah’a layık olmayan ve onun için imkansız olan sıfatlar vardır;
Örnek; Hâşa Allah’ın muhtaç olması, Allah’ın aciz olması, Allah’ın cahil olması.
İşte Allah bunlardan münezzehtir. Bunlar asla Allah’a verilemez. Çünkü acziyet, muhtaçlık ve cehalet ifade eden sıfatlar yalnız kusurlu olan varlıklara ait olan özelliklerdir. Mükemmel kusursuz ve her şeyin rabbi olan Allah için bunlar asla söz konusu bile olamaz.
Gürsel Gürbüz
www.gurselgurbuz.com
Share this content:
Yorum gönder