Ateist Kafa!: Modern Bilim İnsanlarının Allah’ın Varlığına İtirafları
Gürsel Gürbüz
İlim, akıl ve bilim; hakikate ulaşmanın ve evrende tecelli eden kudreti tanımanın yollarıdır. Gerçekten de kâinattaki muazzam düzen, hassas ölçüler ve şaşmaz kanunlar, kör ve bilinçsiz süreçlerin değil, sınırsız bir ilim ve hikmet sahibinin eseridir. Sadece sağduyulu akıl değil, modern bilimsel keşifler de bu hakikati açıkça ortaya koymaktadır. Atomun derinliklerinden galaksilerin mükemmel sistemine kadar her şey; bilinçli bir yaratılışın, ilim ve kudretin izlerini taşır.
Nitekim bilim tarihi boyunca birçok seçkin bilim adamı ister itirafla, ister dolaylı ifadelerle bu muazzam düzenin ardında bir Yaratıcı’nın varlığını kabul etmek zorunda kalmıştır. Isaac Newton’dan Albert Einstein’a kadar birçok büyük ilim adamı, evrendeki düzenin kör rastlantılarla açıklanamayacağını, üstün bir kudretin varlığını zorunlu kıldığını ifade etmiştir. Akıl, ilim ve bilim; Allah’ın varlığına götüren en sağlam delil yollarındandır.
İslam ise bu apaçık hakikati, ilmin ve aklın asıl hedefi olarak gösterir. Kur’an şöyle buyurur:
“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, akıl sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır.” (Âl-i İmrân, 3/190)
Dolayısıyla, hakikati arayan her akıl ve her ilim adamı, evrendeki mükemmel nizama şahitlik ederek Allah’ın varlığını ve birliğini itiraf etmek durumundadır. İnkâr ise ancak nefsani kibirin, cehaletin ve kör taassubun eseridir.
1. Albert Einstein (Ünlü Fizikçi)
“Kâinatın harikulade düzenine baktıkça, bunun ardında muazzam bir kudret ve sınırsız bir akıl olduğunu kabul etmek zorunda kalıyorum.” (Albert Einstein, Einstein and Religion, s. 97)
Evrenin mükemmel düzeni, onu kendi kendine olmuş saymak yerine, bir İrade sahibi Yaratıcıyı işaret eder.
2. Paul Davies (İngiliz Teorik Fizikçi)
“Evrenin yasaları son derece hassas ve dengelidir. Bu hassas ayar, bilinçli bir tercih olmadan açıklanamaz.” (Paul Davies, The Mind of God, s. 16)
Hassas ayarın bir tercihi gösterdiğini ve arkasında bir akıl olduğunu kendisi itiraf ediyor.
3. Roger Penrose (Ünlü Matematikçi ve Fizikçi)
“Evrenin başlangıç koşulları, o kadar olağanüstü derecede hassas ayarlanmıştır ki, bu ancak bilinçli bir aklın müdahalesiyle açıklanabilir.” (Roger Penrose, The Emperor’s New Mind, s. 444)
Denge ve matematiksel hassasiyet, rastlantıyla açıklanamaz!
4. Francis Collins (İnsan Genomu Projesi Başkanı, Genetikçi)
“DNA’nın yapısındaki düzen ve karmaşıklık, bir planlayıcının eseri olduğunu açıkça gösteriyor. Ben, bilim yaptıkça daha çok Allah’a iman ediyorum.” (Francis Collins, The Language of God, s. 6)
Bilim ilerledikçe tesadüf teorileri değil, Allah’ın sanatı daha çok ortaya çıkıyor!
5. Fred Hoyle (İngiliz Astrofizikçi)
“Bir tornado hurda yığını üzerinde eserken bir Boeing 747 uçağının kendiliğinden ortaya çıkmasını beklemek, canlılığın tesadüfen ortaya çıkmasını beklemek kadar saçmadır.” (Fred Hoyle, The Intelligent Universe, s. 12)
Hayatın, bilincin, sistemlerin tesadüfle açıklanması imkansızdır.
6. Arno Penzias (Kozmik Fon Radyasyonu Keşfiyle Nobel Ödüllü Bilim Adamı)
“Evren, tam bir düzen ve maksat içinde yaratılmıştır. Bunun ardında bir Yaratıcı’nın planı olduğu çok açıktır.” (Arno Penzias, The New York Times, 12 Mart 1978)
Evren rastgele değil, düzenli ve maksatlı yaratılmıştır!
7. John Lennox (Matematikçi ve Filozof)
“Matematikle yönetilen bir evren, matematik bilen bir Zekânın eseridir.”
(John Lennox, God’s Undertaker: Has Science Buried God?, s. 19)
Evrenin matematikle ifade edilebilmesi bile, bir akıl sahibinin işareti!
8. Antony Flew (Ünlü Ateist Filozof, Sonradan Allah’a İnanmıştır)
“Biyolojideki karmaşıklık, bilinçli bir zekâdan başka bir açıklamaya izin vermiyor. Bu yüzden artık Allah’ın varlığını kabul ediyorum.” (Antony Flew, There Is a God, s. 88)
Ömrü boyunca ateizmi savunan biri bile, ilmî gerçekler karşısında teslim olmuştur!
Sonuç Olarak:
* Modern bilim adamlarının bir kısmı doğrudan Allah’ın varlığını,
* Bir kısmı ise bilinçli bir Kudret ve Zekâ’nın varlığını açıkça itiraf ediyorlar.
* Evrenin düzeni, hassas ayarı, matematiği ve hayatın karmaşıklığı, asla kör tesadüflerle açıklanamaz.
* Kur’an bunu 1400 sene önce haber vermiştir:
Kur’an’dan Delil:
* “Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık.”
(Kamer, 49)
* “O Allah ki yarattığı her şeyi en güzel şekilde yapmıştır.”
(Secde, 7)
* “Onlar hâlâ gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’ı görmüyorlar mı?”
(Enbiya, 30)
Özet:
* Bilim ilerledikçe tesadüf çökmüş, Yaratıcı Kudret’in izleri daha çok ortaya çıkmıştır.
* Ateistlerin iddiaları hem ilmi hem mantıki olarak geçersizdir.
Share this content:
Yorum gönder