×

Ateist Kafa!: Evrende “İnce Ayar” Mucizesi

Ateist Kafa!: Evrende “İnce Ayar” Mucizesi

Gürsel Gürbûz

Evrenin her köşesine baktığımızda, karşımıza çıkan manz ara; başıboş bir karmaşadan değil, ölçülü, planlı ve son derece hassas bir düzenin eserinden ibarettir. Atomların içerisindeki güçlü ve zayıf nükleer kuvvetlerden, yıldızların yanma dengelerine; canlı bedenlerdeki hücre yapılarından, insanın mükemmel işleyen duyu organlarına kadar her şey; en ufak sapmalarda bile çökecek, hayatı imkânsız kılacak derecede hassas ayarlanmıştır.

Bir tek atomun bile kendi başına, belirli bir plan ve güç olmaksızın varlıkta durması imkânsızken, böylesine karmaşık ve ahenkli bir âlemin akıl, ilim ve irade sahibi bir Yaratıcı olmadan meydana geldiğini iddia etmek, aklın ve mantığın en temel ilkelerine aykırıdır. İhtişamlı bir sarayın, ustasız kendiliğinden oluştuğunu iddia etmek nasıl saçmaysa; insan bedeninin organlarıyla, atomların yapısıyla, yıldızların işleyişiyle var olan bu düzenli kâinatın “tesadüfen” meydana geldiğini savunmak daha büyük bir akıl tutulmasıdır.

İslâm, bu açık hakikati “tevhid” akidesiyle açıklar: Her şeyi var eden, ölçüyle takdir eden, bir hikmete göre düzenleyen yalnızca Allah’tır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:

“Biz her şeyi bir ölçüyle yarattık.” (Kamer, 54/49)

ve yine şöyle bildirir:

“Yaratan, hiç yaratmayan gibi olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?” (Nahl, 16/17)

Dolayısıyla evrendeki ince ayar, akıl ve fıtrat sahibi her insanı Allah’ın varlığına ve birliğine yöneltmelidir. Tesadüf ise, sadece bilgi, hikmet ve kudretten yoksun bir zihnin sığ sığınağıdır; çünkü rastlantı, bilinçsizliği doğurur; bilinç ve düzen ise mutlak bir İlah’ın varlığını zaruri kılar.

Modern bilim diyor ki:

* Evrenin fiziksel sabitleri (kütle çekim sabiti, elektromanyetik sabiti vs.) milyarda bir oranla değişseydi evren yok olurdu!

* Örneğin:

    * Yerçekimi biraz daha güçlü olsaydı yıldızlar içine çökerdi.

    * Daha zayıf olsaydı yıldızlar ve galaksiler oluşmazdı.

Sonuç:

Koca evren, mükemmel bir ayarda ayarlanmış.

Bu da tesadüfü imkânsız kılar.

İnce ayar varsa, “Ayarı yapan” bir Kudret olmalıdır.

Kur’an;

“Her şeyi bir ölçü ve denge ile yarattık.” (Kamer 49)

II. DNA’nın “Dijital Bilgi” Mucizesi

* DNA içinde 3 milyar harf var.

* Bu harfler A-T ve C-G diye eşleşiyor, tıpkı bilgisayarlardaki ikili kod (0-1) gibi!

* Bir DNA molekülünde kitaplıklar dolusu bilgi bulunuyor.

Soru:

* Bilgisayardaki bilgi yazılımsız oluşmuyor da,

* Canlılardaki DNA bilgisi tesadüfle nasıl yazılsın?!

Kur’an;

“O Allah ki her şeyi yaratmış ve her birine belli bir ölçüyle düzen vermiştir.” (Furkan 2)

III. Bilinç ve Ruh Delili

* Madde düşünemez, hissedemez.

* Beyindeki hücreler elektrik ve kimya taşıyor ama sevgi, korku, acı gibi hisler, salt kimyasal tepkimeler ile açıklanamaz.

* Bilinç ve ruh, fizikötesi bir varlık gerektirir.

Kur’an;

“Sana ruhtan soruyorlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir.” (İsra 85)

IV. Canlıların Birden Ortaya Çıkması

* Fosil kayıtlarında canlılar, bir anda, eksiksiz ortaya çıkıyor (Kambriyen Patlaması).

* Yani evrimsel uzun süreçler yok.

* Hayat, hazır ve tam olarak yaratılmış.

Bilim Desteği:

* “Darwin’in zamanında hayal edilen kademeli geçiş formlarının izine bile rastlanmamıştır.” (Stephen J. Gould, Evrimci paleontolog)

V. Duyu Organları Mucizesi

* Göz, beyin olmadan işe yaramaz.

* Beyin, göz olmadan bilgi almaz.

* Yani göz ve beyin beraber tasarlanmak zorundadır.

* Evrimin iddia ettiği gibi “yavaş gelişimle” bu mümkün değildir. Çünkü yarım göz işe yaramaz!

VI. Atomun Mucizesi

* Atomda çekirdekle elektron arasındaki mesafe, mükemmel dengededir.

* Biraz değişse madde çöker ya da patlar.

* Ayrıca atomdaki çekim ve itim kuvvetleri de hassas hesaplarla dengelenmiştir.

Kur’an;

“Allah, gökleri ve yeri yok olmasınlar diye tutuyor.” (Fatır 41)

VII. Tesadüfün Felsefi İmkansızlığı

* Tesadüf, kaostan düzen çıkaramaz.

* Mesela bir rüzgar bir hurdalıktan uçak yapamaz.

* Tesadüflerin “planlı düzen” üretmesi, felsefi ve matematiksel olarak sıfır ihtimalli bir hayaldir.

VIII. Vicdan Delili

* İnsan, doğuştan doğru-yanlış bilir (vicdan).

* Bu “ahlaki pusula” materyal bir şey değildir.

* Mademki evrensel ahlak var, onu koyan biri olmalıdır.

IX. Modern Bilim Adamlarından İtiraflar

* Paul Davies:

“Evrenin matematiksel güzelliği ve düzeni, yaratıcı bir Aklın varlığını ima eder.”

* Fred Hoyle (İlk başta ateistti, sonra Tanrı’ya inandı):

“Bir protein bile rastlantıyla oluşamaz. Tanrı’nın müdahalesi gerekir.”

* Antony Flew (ünlü ateist filozof, hayatının sonunda Allah’ın varlığını kabul etti):

“DNA’nın karmaşıklığı, bilinçli bir Yaratıcının varlığını zorunlu kılar.”

Son Özet Cümlesi:

“Her eserde ustayı, her kitapta yazarı, her düzende düzenleyiciyi kabul eden insan, evren gibi mükemmel bir sanat eserini sahipsiz kabul edemez. Allah vardır, birdir, her şeyin Rabbi O’dur.”

Share this content:

Yorum gönder

You May Have Missed