Tesbih Kulanmak Bid’at Midir?
Bugün Allah’ı zikretme kastıyla tesbih ve zikir matik gibi araçlarla yapılan zikirler bir çok müslüman arasında bir tartışma vesilesi olmuş ve herkes birbirlerini bid’atçılıkla suçlamaktadır. Peki tesbih yada zikirmatik bid’at mi?
Hemen şunu ifade edelimki bazı rivayetlere göre sahabeler zikirlerini taşlarla yapmışlardır. Nitekim;
Saad b ebi Vakkas Resulullah ile beraber bir kadının yanından geçiyorduk, kadın küçük taşlarla zikir yapıyordu, peygamber bunu görünce sana bundan daha iyisini haber vereyim mi? dedi ve gökteki, yerdeki ve onların arasındaki yaratılmışların sayısınca Allah’ı tesbih ederim de buyurdu. (Ebu Davud,Tirmizi)
Bu hadiste anlaşıldığı üzere taş ile zikir yapmak caiz oluşuna delildir şayet kötü olsa idi Rasulullah bunu yasaklardı.
İbni Hacer el-Heytemi: Sahabeler ve onlardan sonra gelenler Tesbih ile zikir yapmışlardır.
Deylemi: Zikir aleti olarak tesbih ne güzeldir.
İbn Teymiyye, İmam Suyuti, Şevkani, San’ani gibi kimi ulemaya göre ise bunda bir beis yoktur.
Selefi alimlerin ve halefin büyüklerinden olan İbni Useymin de bunun caiz olduğunu söylemişdir.
Elbani, Abdulmuhsin el-Abbad ve Bekr ebu Zeyd gibi bazı ilim ehli İbni Mesud’un fetvasına dayanarak Tesbih ve Zikirmatik ile zikir yapmanın caiz olmadığını söylemişlerdir. Madem alimler arasından ihtilaf var o halde bu konu müslümanlar arasında bir ihtilaf konusu olmamalı. Bu ihtilaf tesbih ve zikirmatik ile yapılan zikrin bid’at olmayışına delalet eder. Kimse tesbih yada zikirmatik kullanan kimselere sen bid’açisin demek suretiyle dışlayamaz. Nitekim;
Ebu Davud ve Tirmizi’nin (rahimehumallah) rivayet ettiklerine göre Sa’d b. Ebi Vakkas (radiyallahu anh) Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte elinde kendisiyle tesbih ettiği (zikrettiği) hurma çekirdekleri veya çakıl taşları bulunan bir kadının yanına gelmişler, ancak Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) kadının bu yaptığına itiraz etmemiş ve O’na bu yaptığından daha kolay veya (ravi’nin şekki) daha faziletli olanını öğretmiştir. Tirmizi Hakim
Mü’minlerin annesi Safiyye (radiyallahu anha) şöyle demiştir: “Elimde kendisiyle tesbih ettiğim 4.000 tane hurma çekirdeği olduğu bir sırada Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yanıma geldi. Dedim ki: Bunlarla tesbih ettim.” Bunun üzerine Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) O’nun bu yaptığına itiraz etmeyip bundan daha kolay ve daha faziletli olanını öğretmiştir. Tirmizi, Hâkim sahih
Allame İbn Teymiyye (rahimehullah) şöyle demiştir: “Parmaklarla tesbihi saymak sünnettir… Tesbihi hurma çekirdekleriyle, çakıl taşlarıyla ve benzeri ile saymaya gelince, bu güzeldir. Sahabeden bunu yapanlar vardı. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) mü’minlerin annesinin çakıl taşlarıyla tesbih ettiğini görmüş ve bunu onaylamıştır. Rivayet edildiğine göre Ebu Hureyre bununla tesbih ederdi.
Bir iplik üzerine dizilen inci ve benzeriyle tesbihe gelince; insanlardan kimisi bunu kerih görmüş, kimi ise kerih görmemiştir. Bunu yaparken niyet güzel kılınırsa bu güzeldir, mekruh değildir (zira dağınık bir halde olan hurma çekirdekleri ve çakıl taşlarıyla zikir yapmakla toplu ve dizilmiş bir haldeki inci ve benzeri şeylerle zikir yapmak arasında bir fark yoktur.) Lakin bunu herhangi bir ihtiyaç olmaksızın edinmek/kullanmak veya boyna asmak veya eldeki bir bilezik gibi kılmak veyahut bunlara benzer şekillerde bunu insanlara izhar etmek ise ya insanlara gösterişte bulunmaktır ya da herhangi bir ihtiyaç olmaksızın riya ve riyakârlara benzeme ihtimalinin bulunduğu (riskli) bir durumdur. Birincisi haramdır, ikincisi en azından mekruhtur…” (Mecmûu’l-Fetâvâ, 11/653)
İbn Useymin (rahimehullah) zikri tesbih ile yapmanın bid’at ile bir ilgisinin bulunmadığını, zira tesbihin ibadet kastıyla kullanılmayıp sadece yapılan zikirlerin sayısını zaptetmek için bir vesile olduğunu, aynı zamanda bunun bir aslı olduğunu, zira bazı sahabilerin taşlarla zikir yaptıklarını söylemiştir.
Zikir yaparken tesbih kullanmanın bid’at olduğunu savunan âlimlerin delilleri;
Delillerinden biri de İbn Mes’ud’un, mescitte halkalar halinde oturmuş namazı bekleyen ve her bir halkanın başında bir adamın bulunup onun yönlendirmesiyle ellerindeki çakıl taşlarıyla 100 kere tekbir, tehlil ve tesbih eden insanlara sert bir şekilde karşı çıkmış olmasıdır. Evet bu rivayetin isnadı sahihtir, lakin açık bir delil değildir. Zira İbn Mes’ud’un onlara karşı çıkmasının sebebi, ellerindeki taşlar değil de birinin yönlendirmesiyle topluca zikir yapılması da olabilir. İbn Mes’ud’un özellikle ellerindeki taşlara karşı çıktığı kabul edilse bile -yukarıda geçtiği üzere- Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’in bunu bazı sahabilerde görüp karşı çıkmadığı bilgisinin O’na ulaşmamış olması mümkündür. Allah’u A’lem.
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder