Şam Devrimi Dünya’yı Komuta Etmenin Alametidir.
Çağın Suriye Firavunu öyle zulümlere ve kötülüklere sebep oldu ki bu Allah’ın düşmanı 1.500.000’a yakın insanı öldürdü. Öyle ki yaşlısıyla-genci ile, kadını-erkeği ve çocuk ve bebek demeden ölüm, kan, gözyaşı, işkence ve her türlü kötülük kara bir bulut gibi her yeri sarmıştı. O Allah’ın düşmanları kadınlarımıza ve kızlarımıza tecavüz ederek en aşağılık şekilde kullanmadılar mı?
اِنَّ الَّذ۪ينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَر۪يقِۜ
Şüphesiz ki mümin erkek ve mümin kadınlara işkence yapıp sonra tevbe etmeyenlere cehennem azabı ve yakıcı bir azap vardır. (85/Burûc, 10)
Varil bombalarıyla nice ölümlere, toplu mezarlara, toplu idamlar ve işkencelere onların eliyle gerçekleşti. Kadın, çocuk ve bebek ayırmadan en barbar ve vahşice duygularla İslam’a olan düşmanlıklarını ilan ettiler, küfürlerini ve şirklerini ilan ettiler.
وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا السُّفْلٰىۜ وَكَلِمَةُ اللّٰهِ هِيَ الْعُلْيَاۜ وَاللّٰهُ عَز۪يزٌ حَك۪يمٌ
Ve kâfirlerin sözünü şirk davetlerini en alçak kılmıştı. Allah’ın sözü tevhid daveti ise en yüce olandır. Allah (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm’dir. (9/Tevbe, 40)
Allah’ın düşmanları nasıl da zulme sebep oldular. Öyle ki bu Allahın düşmanları işkence altında müslümanlara şunu söylettiriyorlardı;
La ilahe illa Esed
”İlah yoktur ancak Esed var” diyerek nasıl da mü’minleri öldürüyor ve Allah’la savaşıyorlardı.
Kibirlenmiştiniz, azmanlık yapıyordunuz, insanları aşağılıyor, onlara kötülük yapıyordunuz, malın ve mülkün size ait olacağını, iktidarın ve egemenliğin size ait olacağını, sonsuza dek bu otoritenin kendilerine kalacağını düşünüyordunuz. Bak Allah ayette onlar için ne güzel söyledi;
لِمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَۜ لِلّٰهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
“Bugün, hâkimiyet/egemenlik kimindir?” (Zatında, fiillerinde ve sıfatlarında tek olan) El-Vâhid ve (her şeye boyun eğdirip hükmüne ram eyleyen) El-Kahhâr olan Allah’ındır. (40/Mü’min (Ğafir), 16)
Kin, nefret, baskı, dayatma, düşmanlık ve kötülük öyle ki kendini gösterdi ki insanlık insanlığından utandı. Şeytan şeytanlığından utandı, Firavunlar, Nemrutlar ve Ebu Cehiller nunların yanında çırak kaldı. Allah’ım laneti zalimlerin üzerine olsun.
وَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرٰى عَلَى اللّٰهِ كَذِبًاۜ اُ
Allah’a yalan uydurarak iftira edenden daha zalim kim olabilir?
….. اَلَا لَعْنَةُ اللّٰهِ عَلَى الظَّالِم۪ينَۙ
“Dikkat edin! Allah’ın laneti zalimlerin üzerinedir.” (derler.) (11/Hûd, 18)
Ey kardeşlerim müjdelenin, çünkü Allah ve Resul’ünün sizin için vaat ettiği ve razı olduğu gün yakındır. Zulmün sonlanacağı, küfürün yıkılacağı ve şirkin dağılacağı günler yaklaşmaktadır. Öyle ki Allah Resulü haber vermişti;
“Nübüvvet, içinizde Allah’ın dilediği kadar devam eder; sonra dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olacaktır. Bu da Allah’ın dilediği kadar devam eder; ardından Allah onu da dilediği zaman ortadan kaldırır. Sonra ısırıcı bir saltanat olur. O da Allah’ın dilediği kadar devam eder, sonra Allah dilediğinde onu ortadan kaldırır. Daha sonra ceberut bir saltanat olur; o da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olur.” (bk. Ahmed b. Hanbel, 4/273)x
Ey kardeşlerim imanda ve salih amel de sabır edin, cihad’ı kendiniz için azık edinin, bulunduğunuz yerlerde konum itibari ile Allah’a davet edin, iyiliği emredin, kötülüğü yasaklayan, yeryüzünün müstekbirleri karşısında dimdik durun ve sakın taviz vermeyin.
فَاصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ وَلَا تُطِعْ مِنْهُمْ اٰثِمًا اَوْ كَفُورًاۚ
(Öyleyse) Rabbinin hükmüne sabret. Onlardan günahkâr ve nankör olan kimseye itaat etme. (76/İnsân, 24)
Çünkü İslam coğrafyasında fetihler gerçekleşmeye başladı ve büyük bir inkılap ile yeryüzünün azmanları ve tağutları bir bir yıkılacak o gün için hazırlık yapın o gün için çalışın ve mücadele edin.
وَسَيَعْلَمُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُٓوا اَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ
Zulmedenler çok yakında nasıl bir inkılapla devrileceklerini bilecekler. (26/Şuarâ, 227)
Bugün parçalanma, bölünme, ihtilaf ve çatışma günü değildir. Bugün birlik, beraberlik ve tevhid sancağı altında bir araya gelme günüdür. Bugün zan, göreceli, içtihat ve ihtilaf konusu olan meseleleri bir kenara bırakın, bugün birleşme ve ortak düşmanlara karşı tavır mücadele günüdür.
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَم۪يعًا وَلَا تَفَرَّقُواۖ
Allah’ın ipine hep beraber/topluca tutunun ve ayrılığa düşmeyin. (Ali İmran:103)
Ey kadınlar! Ey erkekler! Bugün yaşlısı ve genci ile bugün Allah’a yönelme günüdür, bugün ahireti arzulama günüdür, Allah yolunda şehit olmayı dileme günüdür, bugün Allahın davasına sahip çıkmak ve bu din uğruna mücadele etme günüdür. Bugün kendimizde ıslah etme, terbiye etme ve Allahın rızasına ulaşmanın mücadelesini verme günüdür.
Ey kardeşim Allah Resulü Şam için ön önemini ve dirilişin oradan ortaya çıkacağını ifade eden nice hadisler var. Öyle ki iman orada, cihat orada, diriliş orada, uyanış oradan ve yeryüzünün müstekbirler yıkılacağını haber vere ve oradan İslam dünyaya komuta edecek;
İbni Havale radiyallahu anhu şöyle dedi:
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yakında işler, sizin muhtelif ordulara ayrılmanız şeklinde olacaktır! Bir ordu, Şam’da, bir ordu, Yemen’de, bir ordu da Irak’ta olacaktır!”
İbni Havale (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
−Ey Allah’ın Rasulü! Eğer ben o zamana yetişecek olursam, benim için o yerlerden birini seç!
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
−“Sana gereken Şam’a gitmektir! Kuşkusuz ki, Şam yeryüzünden Allah’ın en hayırlı yeridir. Kullarından en hayırlı olanları oraya seçer. Eğer Şam’a gitmekten çekinirseniz, Yemen’e gidiniz! (Oraya gittiğinizde) havuzlarınızdan içiniz! Kuşkusuz ki Allah, Şam ve Şam halkı hakkında bana teminat verdi.” (Ebu Davud )
Abdullah bin Amr radiyallahu anh şöyle dedi:
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki o zamanda Şam(daki savaş)a katılmayan hiçbir mü’min kalmaz!” (Hâkim 4/457, 8413)
Ey Şam’ın mücahitleri! Siz Allah yolunda cihad eden yiğitlersiz. Resulullah aleyhissalatu vesselam’in kendilerini övdüğü ve müjdelediği kimselersiniz. Madem Allah size devrimi nasip etti, Allahın ahkamıyla hükmedin, Allahın yasaları, hükümleri ve ilahi değer yargılarına iktidarı ve egemenlik verin. Sakın Allahın düşmanlarının size korkutmasına sizi aldatmasın ve size tuzak kurmasına izin vermeyin.
اِنَّٓا اَنْزَلْنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ بِمَٓا اَرٰيكَ اللّٰهُۜ وَلَا تَكُنْ لِلْخَٓائِن۪ينَ خَص۪يمًاۙ
İnsanlar arasında Allah’ın sana gösterdiği şekilde hükmedesin diye bu Kitab’ı sana hak olarak indirdik. Hainlerin savunucusu olma! (4/Nisâ, 105)
Ey mazlumların yardımcıları ve zalimleri cezalandıran yiğitler! Dualarımızla, malımızla, canımızla ve ruhumuzla sizin yanındayız. Sizi gönülden seviyor ve sizi kardeşler olarak ilan ediyoruz. Derdiniz bizim derdimizdir, size musibet isabet ederse biz buna üzülürüz eğer size hayır isabet ederse biz buna seviniriz.
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder