Resulullah Ve Sahabe’nin Hayat’ında Oruç/Ramazan Ayı
Hiç şüphesiz Allah Resulü aleyhissalatu vesellem onun hayatının her kademesinde ki örnek ve model oluşu Kur’an ‘ ın onayladığı meşru gördüğü bir örnekliktedir. Bu açıdan müminler Kur’an‘ı öğrenme ve onun farzların yerine getirme sebebiyle Resul’ü örnek almaları Kur’an‘ı bir emir olmakla beraber hakka isabettir. Öyle ki sahabe Resulullah’ın örnek hayatını almış öğrenmiş ve onunla amel etmiştir.
لَقَدْ كَانَ لَكُمْ ف۪ي رَسُولِ اللّٰهِ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُوا اللّٰهَ وَالْيَوْمَ الْاٰخِرَ وَذَكَرَ اللّٰهَ كَث۪يراًۜ
Andolsun ki sizin için, Allah’ı ve Ahiret Günü’nü uman ve Allah’ı çokça zikredenler için Allah Resûl’ünde güzel bir örneklik vardır. (33/Ahzâb, 21)
قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُون۪ي يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ
De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir.” (Âli İmran: 31)
Dolayısıyla Resulullah aleyhissalatu vesselam’in bu örnek hayatını gören sahabelerin yaşantısı şüphesiz ki mü’minlerin en önemli özelliğidir ve bu hidayete götüren en büyük rehberdir.
فَاِنْ اٰمَنُوا بِمِثْلِ مَٓا اٰمَنْتُمْ بِه۪ فَقَدِ اهْتَدَوْاۚ وَاِنْ تَوَلَّوْا فَاِنَّمَا هُمْ ف۪ي شِقَاقٍۚ فَسَيَكْف۪يكَهُمُ اللّٰهُۚ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُۜ
Şayet onlar (misli misline), sizin iman ettiğiniz gibi inanırlarsa, hidayete ererler. Yüz çevirirlerse, onlar ancak bir ayrılık içinde olurlar. Onlara karşı Allah sana yetecektir. O (işiten ve dualara icabet eden) Es-Semi’, (her şeyi bilen) El-Alîm’dir. (2/Bakara, 137)
وَالسَّابِقُونَ الْاَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِر۪ينَ وَالْاَنْصَارِ وَالَّذ۪ينَ اتَّبَعُوهُمْ بِاِحْسَانٍۙ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ وَاَعَدَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي تَحْتَهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَدًاۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ
Muhacir ve Ensar’dan öncüler, ilkler ve onlara ihsan üzere tabi olanlar (var ya)! Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Allah onlar için altından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. En büyük kurtuluş budur işte. (9/Tevbe, 100)
Ramazanı Karşılarken Recep ve Şaban Ayında Resulullah ve Sahabenin Orucu;
Recep ayı haram aylardan olması sebebiyle Abu Davud’un tahriç ettiği bir hadiste tutulabileceğidir.
“Recep ayının orucunun, diğer ayların orucundan fazla bir fazileti yoktur. Ancak recep ayı, haram aylardandır. Sahih sünnette bu ayda oruç tutmanın faziletli olduğuna dair bir şey gelmemiştir. Bu konuda gelen hadisler,huccet sayılmayan cinstendir.” “Fıkhu’s-Sünne” c 1s: 383.)
Şaban ayında hadislerde bizzat Rasulullah şaban ayında oruç tuttuğu sabit olmuştur.
Ebu Hureyre radıyallahu anh Rasulullah aleyhisselam’den şöyle buyurdu:
إِذَا كَانَ النِّصْفُ مِنْ شَعْبَانَ، فَلاَ صَوْمَ حَتَّى يَجِئَ رَمَضَانُ
“Şaban ayı yarılandı mı artık, (yani Şaban ayının on beşinden sonra) Ramazan gelinceye kadar oruç tutmayınız!” (Tirmizi)
Nitekim Umm Seleme anlatıyor; Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam’ın Şaban ve Ramazan dışında iki ayı peş peşe tam olarak oruçla geçirdiğini görmedim. (Tirmizi)
Bu hadisde Rasulullah (S) şaban ayında oruç tutmaya sınırlandırma getirmek süretiyle şaban ayın 15’nci gününde sonra oruç tutumamayı tavsiye etmiştir. Bunun temel sebebi ramazan ayının başlangıcıdır.
Rasulullah (s) “Şa’bân ayında oruç tutmanın çok fazîletli olduğunu” bildirmiştir (Tirmizi)
Âişe (r.a.)anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.s.) (bazen) oruca öyle devam ederdi ki, ‘(bu ay) hiç yemeyecek’ derdik. Bazen de öyle devamlı yerdi ki, ‘(bu ay) hiç tutmayacak’ derdik. Ben, onun Ramazan dışında bir ayı tam olarak tuttuğunu görmedim. Herhangi bir aydan Şâban ayında tuttuğundan daha fazla tuttuğunu da görmedim.” (Buhâri)
Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi: “Rasulullah (S) oruç tutardı… Şaban ayındaki kadar da içerisinde çok oruçlu olduğu bir ayı görmedim.” (Buhari ve muslim
Çünkü ramazan ayı geldiğinde cennet kapıları ardına kadar açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar ise zincire vurulur. Öyle ki cennetin sekiz kapısı vardır bunlardan biri de Reyyandır. O kapıdan sadece oruçlular girer bu sebeple oruç Allahın kullarına farz kıldığı büyük bir ibadettir.
Sahabeler İlk Defa Oruç Tutacak;
Öyle ki sahabe inen ayetlerle hayatlarını şekillendiriyor ve yeni bir düzen ve yeni bir hayata giriyorlardı. İnen ayetler bir şeyleri haram ediyorsa ondan kaçınıyorlar, bir şeyi farz kılıyorsa onu hemen yerine getiriyorlardı , işteramazan orucu bu fazlardandır.
Hicretin 15 yılından sonra sahabeler Resulullah’ın örnekliğinde ramazan ayında oruç tutacaklardı. Onlar bu ayda oruç, teravih namazı ve ramazan ayına dair ilim ile amel edeceklerdi. Nitekim inen ayet orucu onlara farz kıli1yordu;
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَۙ
Ey iman edenler! Sizden öncekilere oruç farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki sakınıp korunursunuz. (2/Bakara, 183)
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذ۪ٓي اُنْزِلَ ف۪يهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِۚ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُۜ
Ramazan ayı! O ay ki insanlara yol gösteren, hidayet ve furkandan apaçık deliller barındıran Kur’ân, o ayda indirilmiştir. Sizden o aya yetişen oruç tutsun. (2/Bakara, 185)
11 Ayın Sultanı Ramazan;
Ramazan 11 ayın sultanıdır, çünkü bu ayda Kur’an ayetleri inmişt, bu ayda peygamber aleyhisselam vahiy almış ve bu sebeple ramazan ayı gün gelmiş cihat ayı olmuş, gün gelmiş zikir, kur’an, okuma, anlama, öğrenme, amel etme ve kur’anı tefekkür etme şeklinde bir ibadet ayı olmuştur.
Ramazan ayı coşkun, heyecan ve bir fırsat ayı idi. Onlar bu ayda eksiklerini gidermek ibadetlere yoğunlaşmak için ellerinden geleni yapıyorlardı.
من صَام رمضان إيِمَانًا واحْتِسَابًا، غُفِر له ما تَقدَّم من ذَنْبِه
Kim iman ederek ve mükâfatını da (Allah’tan) bekleyerek Ramazan ayında oruç tutarsa, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır. (Buhari, Muslim)
Allah Resulü ve Sahabe Ramazan’da Hangi İbadetleri Yaparlardı;
Allah Resulü aleyhissalatu sellem ve onun örnekliğinde Sahabeler bu ayı cihat ile geçirdiğini, iyiliği emreder, kötülüğü yasaklayan, bu ayda cömert olup, sadakalar, infaklar yapıldığı, teravih namazı kılınması, Kur’an okumalar, zikir yapmalar ve benzeri ibadetleri yerlerine getirirlerdi.
Ramazan Ayı Cihad Ayıdır;
Resulullah döneminde Ramazan ayı aynı zamanda İslam’a hizmet, Allahın dinine yardım ve Allah yolunda cihat‘tan başka bir şey değildi. Dolayısıyla bu ay oruç ayı olduğu gibi cihad ayıdır ve nice zaferler bu ayda müminlerin eline geçmiştir. Nitekim;
Bedir Savaşı ramazan ayında olmuştur;
Bu ayda yaklaşık mekke müşriklerin 1000 kişilik ordusu ile Ebu Cehilin kumandasında Müslümanlaraca savaş açarken Müslümanlar yaklaşık 305 kişilik bir grupla müşriklere karşı giriştikleri savaşı zaferle kazanmıştır.
Mekkenin Fethi ramazan ayında olmuştur;
Mekke’nin fethedilmesi, putların Kabe ve çevresinden toplanıp temizlenmesi bu ayda gerçekleşmiştir.
Tebuk Seferi ramazan ayında olmuştur;
Bu ayda zorluk seferidenilen Tebuk Savaşı gerçekleşmiştir. Öyle ki bu savaş Doğu Roma yani bizans imparatorluğuna karşı Resulullah efendimizin bizzat katıldığı yaklaşık 30.000 kişilik Müslüman ordusunun başında Bizans’a karşı başlattığı bir seferdir. Müslümanlar Tebuk denilen bölgede 20 günlük bir konaklama yaptıktan sonra Bizansların savaşa gelmemeleri bazı kabilelerin cizye ve İslam devletini kabul etmesi bu ayda gerçekleşmiştir.
Kadir Gecesi Ramazan Ayındadır;
Allah Resul’ü ve sahabe Kur’an‘ın ifadesiyle Kadir Gecesi ehemmiyetini onun 1000 aydan daha hayırlı olduğunu öğrendiklerinde Kadir gecesini ihya edebilmek için kendilerini ibadete veriyorlardı. Öyle ki Allah Resulü aleyhissalatu vesellem Kadir Gecesinin son on günde aranması gerektiğini ve bugünlerin tekli tekli geceler olduğunu beyan ederek son on günü itikaf ile geçirirdi.
اِنَّٓا اَنْزَلْنَاهُ ف۪ي لَيْلَةِ الْقَدْرِۚ
Hiç şüphesiz, biz o (Kur’ân’ı), Kadir Gecesi’nde indirdik.
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِۜ
Sen, Kadir Gecesi’nin ne olduğunu nereden bileceksin?
لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ اَلْفِ شَهْرٍۜ
Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.
تَنَزَّلُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ ف۪يهَا بِاِذْنِ رَبِّهِمْۚ مِنْ كُلِّ اَمْرٍۙۛ
Melekler ve Ruh (Cibril), onda, Rablerinin izniyle her bir iş için inerler.
سَلَامٌ۠ۛ هِيَ حَتّٰى مَطْلَعِ الْفَجْرِ
O, fecrin çıkışına kadar esenliktir. (Kadir Suresi)
Kadir gecesi 1000 aydan daha hayırlıdır bu yaklaşık bir insanın ömrünün üstünde olan 83 yıllık bir hayata kapsar. İnsanın işlediği ne kadar kötülük, küfür ve haram varsa samimiyet, ihlas ve büyük bir pişmanlıkla Allahın onun tevbelerinin kabul etmesi için bir fırsat olmakla beraber bir insanın bir ömür boyu 83 yıl kadar ne yapıp ne edip kazandığı ne kadar sevap varsa o gece de onu kazanmanın fırsatıdır. İşte bu sebeple sahabe bunu yapıyordu. Nitekim Aişe annemiz;
Aişe radiyallahu anha şöyle dedi:
Ya Rasulallah! Eğer Kadir gecesini bilirsem, o gece ne söyleyeyim? dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de bana şöyle dememi buyurdu:
اللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي
“Allahumme İnneke Afuvvun Tuhibbu’l-Afve Fa’fu Annî.”
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, sen çok affedicisin, affetmeyi seversin beni de affet.” (Tirmizi, Ahmed)
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Herkim imanla ve ecrini Allah’tan umarak Ramazan orucunu tutarsa onun geçmiş günahları mağfiret olunur. Herkim de imanla ve ecrini Allah’tan umarak kadir gecesini ihya ederse onun geçmiş günahları mağfiret olunur.” (Buhari, Müslim)
Allah Resulü Sahura Kalkmayı Emrederdi;
“Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket vardır.” (Buhari Savm, 20)
Hadislerde varid olduğu üzere kişinin sahura kalkması bir sünnet, bereket, nimet, rahmete ulaşma, samimiyet ve ihlas‘ın alameti olduğunu görüyoruz.
Allah Resul’ü ve Sahabenin İftar Zamanı
Hiç şüphesiz Resulullah iftar zamanını kendisi ihtimam gösterir takip eder ve iftardan çok kısa önce sofranın başında bekler ve vakti girer girmez ilk önce hurma ile eğer yoksa su ile iftarını açardı. Nitekim;
Allah Teala şöyle buyurdu: Kullarımın bana en sevgili olanı, oruç açmakta acele davranandır.” (Tirmizi, Savm 13)
Resulullah ve Sahabenin Şahsında Teravih Namazı;
Efendimiz aleyhissalatu sellem Ramazan ayında teravih namazına önem verir ve namazını eda ederdi. Allah Resulü teravih namazı kılarken sahabenin bunu öğrenmesi sahabenin ve Resulullah efendimiz aleyhisselam gibi teravih namaz kıldığı sabit olmuştur.
Sahih reviyetlerde teravih namaz rekat sayısı 8 rekattır. Başka rivayetlerde 20 ve 36 rekat şeklinde söz konusudur. Dileyen istediği ile amel eder.
Kur’an Okumaları;
Allah Resulü aleyhissalatu vesellem bu ayda Kur’an tilavetinde bulunurdu. Özellikle Cebrail aleyhisselam Ramazan ayı boyunca her gece Resulullah’ın yanına gelir karşılıklı olarak birbirlerine Kur’an okurlar ve böylece o güne kadar inen ayetleri bir daha gözden geçirmek ve kontrol ederlerdi. Bizlerden Kur’an okumalı, öğrenmeli, amel etmeli, ayetleri tefekkür ve tezekkür şeklinde okumalıyız.
Müslümanlar Bu Ayı Nasıl Geçirmeli?
Bu ayda yukarıda ifade ettiğimiz gibi hiçbir bid’at ve hurafe anlayışına sahip olmadan Kur’an ve sünnetin onayladığı şekilde ramazan ayını samimiyet, ihlas ve bir şuurla yerine getirmemiz gerekir. Sahabe Resulullah‘tan şuurla ramazan ayını ihya ediyorlardı. Bu sebeple ramazan ayı Allah’a yaklaşmanın bir fırsatı, ibadet, kulluk, cömert olmak, Kur’anı daha ehemmiyetli okumak, namazlarımıza daha fazla dikkat etmek, sadaka vermek, infak da bulunmak, İslami harekete yardım etmek, Allah yolunda cihat etmek, sılahi rahimde bulunmak, bol bol dua etmek, Allahın yardımını istemek, itikafa girmek, zikir, ilim almak ve benzeri bir çok meselede ramazan ayı bizim için bir eğitim, değişim ve dönüşüm olması hasebiyle 11 aya hazırlayıp bu şekilde devam ettirmesine sebep olan bir ay olmalı.
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder