Namaz Tevhitten Sonra İslam’ın En Büyük Ruknudur.
Namaz/Selat ibadetin ve kulluğun gündelik hayatın içerisinde sosyolojik, siyasi, ekonomik ve ahlaki bir yaşam programı olarak kulun Allah ile bağını güçlendirip her an Allahı hatırlatan en önemli ibadetlerdendir. Aslında namaz Farsça bir kelimedir. Namazın Kur’an’da karşılığı Selat’tır. Selat Terim manası dua etmektir. Resulullah’ın uygulamasında Selat beş vakit olarak ruku ve secdeli şeklinde Allah’a zikir, dua etmek, itaatin ve kulun temsiliyetidir. Bazı zır cahiller Selat’ın Dua olduğunu, dolayısıyla ruku ve secde gibi beş vakit namazla ilgili olmadığını söylerler ve Kur’an’da bildiğimiz namazın olmadığı savunurlar. Bu onların derin cehaletinden yada kalplerindeki bozukluktan kaynaklanıyor. Çünkü namaz Allah’a dua etmek, sığınmak, itaat ve kulluktur. Bu yönüyle müslümanlar resulullah’tan aldıkları pratik Selatla Allah’a dua ederler.
فَاِنْ تَابُوا وَاَقَامُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتَوُا الزَّكٰوةَ فَاِخْوَانُكُمْ فِي الدّ۪ينِۜ وَنُفَصِّلُ الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
Şayet (şirkten) tevbe eder, namazı kılar, zekâtı da verirlerse dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle detaylı bir şekilde açıklarız. (9/Tevbe, 11)
Namaz dinin en önemli emridir;
Hiç şüphesiz Namaz Tevhit’ten sonra dinin en önemli ruknudur. Namazın dindeki yeri bedendeki başın misali gibidir. Başsız bir vücutta hayat olamayacağı gibi namazı olmayanın’da dini olmaz.
Nitekim Ömer radıyallahu anhu: Bana göre işlerinizin en önemlisi namazdır. Kim onu korursa dinini korumuş olur. Kim onu kaybederse her şeyini kaybetmiştir. Namazı terk eden İslam’dan nasibi yoktur.
Namaz ibadetlerin anasıdır, bir kul gizli ve açık bütün hallerinde kalbi, dili ve organlarıyla kendini namaza vererek bu ibadeti hakkıyla yerine getirmeli.
حَافِظُوا عَلَى الصَّلَوَاتِ وَالصَّلٰوةِ الْوُسْطٰى وَقُومُوا لِلّٰهِ قَانِت۪ينَ
Namazları koruyun! Orta namazı da (koruyun ve daha fazla ehemmiyet gösterin). Ve Allah için gönülden itaat ederek kıyama durun. (2/Bakara, 238)
Siz namaz esnasında yemek, içmek, başka tarafa yönelmek ya da dünyevi işlerle meşgul olamazsınız. Ama namaz dışındaki ibadetler böyle değildir. Bu sadece namaz için farz kılınmıştır. Nitekim oruç tutan kimse konuşabilir, yürüyebilir, hareket edebilir, cihad eden bir kimse istediği gibi konuşabilir ve başka yöne yönelebilir. Hac yapan kimse yiyip-içebilir fakat namaz öyle değildir. Namaz kalp, akıl, beden ve dile yönelik ibadetin türlerini yönelik bir ibadettir.
Namaz Batini ve Zahir olarak Allah’a yönelmek ona odaklanmaktır;
Namazda dil: Tekbir getirmek, sığınma, besmele çekmek, Kur’an okumak, tesbih, tahmid, istiğfar ve dua etmektir.
Organların namazda: Ayakta durması, rükuya eğilmesi, secdeleri yapması kalkış ve oturuşlarda tadil-i erkana uyması namazın şartlarıdır.
Namazda akıl: Düşünme, tefekkür, ayetleri dinleme, manalarını anlama, huşu, ihsan, korku, ümit, itaat, boyun eğmek ve ağlamak vardır.
Namaz Allah’ın emridir Rasulullah’ın son vasiyetidir. Nitekim Enes bin Malik radıyallahu anhu Rasulullah’ın dilinden çıkan şu vasiyeti bize rivayet etmiştir; Namaz namaz, elleriniz altında bulunanlar kadın ve köleler hakkında Allah’tan korkun. (Sahih)
Namaz imandır;
Hiç şüphesiz bu dinin batınıyla zahirisiyle her şeye inanmak iman meselesidir. Namazda bu imanlardan bir tanedir.
وَمَا كَانَ اللّٰهُ لِيُض۪يعَ ا۪يمَانَكُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ بِالنَّاسِ لَرَؤُ۫فٌ رَح۪يمٌ
Allah imanlarınızı (namazlarınızı) boşa çıkaracak değildir. Allah insanlara karşı (şefkatli olan) Raûf, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir. (2/Bakara, 143)
Sizlere dört şeyi emrediyor ve dört şeyden yasaklıyorum. Sizlere bir olan Allah’a iman etmeyi emrediyorum bilir misiniz bir olanı Allah’a iman nedir? Allah’tan başka ilah olmadığına Muhammed’in Allah resûduna şahitlik etmek, namazı kılmak, zekatı vermek, Ramazan orucu tutmak ve ganimetlerden beşte birini vermektir. (Buhari, Müslim)
Nitekim bu hadiste Rasulullah efendimiz aleyhissalatu vessellem namazı bir olan Allah’a iman olarak saymıştır. Belki rahimullah diyor ki; İbadetler içerisinde imandan sonra küfrü kaldırıcı Allah azze iman ettiği isimlendirdiği başka bir ibadet yoktur. Resulullah aleyhisselam Namazın terki küfür olan şeyin ancak namaz olduğunu belirtmiştir. (Şuabul iman 3/33)
Birisi Resulullah sallallahu vesellem’e gelip dedi ki; Ey Allah’ın Resulün Allah’tan başka ilah olmadığına, senin Allah’ın resulü olduğuna şehadet eder, beş vakit namaz kılar, zekatı öder ve Ramazan orucunu tutarsam, Ben kimlerden sayılırım? Buyurdu ki sıddıklardan ve şehitlerden sayılırsın. (Sahiheyn)
Namaz Allah’a yaklaşmanın vesilesidir;
Namaz kulluğun şiarı, imanın görüntüsü ve Allah’a teslimiyetin ruknudur. O müminin miracı Allah’ın kendisiyle münacat ettiği ve Allah ile kulu arasındaki ilişkiyi taptaze tutan en büyük araçtır.
Nitekim bir hadiste: Kulum bana kendisine farz kıldığım amellerden daha sevimli bir amelle yaklaşamaz. Kulum nafile amellerle de yaklaşmaya devam ederse ben onu severim, onu sevdiğim zaman da onun duyan kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden bir şey istediğinde verir bana sığındığında korurum. (Buhari)
Namaz insanı zilletten izzete, namaz insanı cehaletten ilme, namaz insanı bilinçsizlikten bilince, namaz insanı zevksizlikten iman lezzetine, namaz insanı kötü ahlaktan güzel ahlaka, namaz düşük işlerden yüce işlere ve namaz insanı gayesizlikten hedefe götürür.
Namaz öyle bir ibadettir ki kişiye imanı, kulluğu sevdirir ve Allah ile bağlarının güçlendirmesine sebep olur. Müslümanlar arasında kardeşliği tesis eder ve Mümine bilinç İslami bilinç yükler. Yine aynı zamanda namaz küfürden, şirkten, tağutlardan, günahlardan ve haramlardan uzaklaştırır.
Namaz ile kişi olgunluğa, insana disiplin kazandırır, namaz hayatın içerisinde ince düzenlemeler yapmaya götürür, insana ağırbaşlılık, yumuşaklık, sakinlik, hikmet, basiret ve vakar gibi güzel özellikler verir.
Namaz bir nur bir burhan ve bir aydınlıktır;
Namaz insanı sapıklıktan hidayete, batıldan hakka, şirkten tevhide ve kötü ahlaktan güzel ahlaka götüren bir vasıtadır. Namaz kalbin karanlığını aydınlığa çeviren, basiretsizliği basirete ve gafletten uyanıklığa götüren bir nurdur.
Namaz burhandır yani imanını ispatlayan bir delildir. Bu sebeple namaz zahiri olarak müslümanın müslümana kardeş yapan onlar arasında en ulvi ilişkilere sağlayan bir aydınlıktır.
Nitekim Allah resulü aleyhisselatu vessellem namaz konusunda şunları söylemişti: Kim onlara devam ederek muhafaza ederse, onun için kıyamet gününde bir nur, bir burhan ve bir kurtuluş olur. Kim de onu muhafaza etmezse onun için bir nur, bir burhan ve bir kurtuluş olmaz ve o kıyamet gününde Karun, Hamam, Firavun ve Ubey bin Halef ile beraber olur. (Sahih)
Namaz Allah’ın nimetlerine şükürdür;
Her akıl sahibi, her düşünen kimse, nimeti veren, yardım eden, destekleyen ve insanların sıkıntılarını gideren kimselere teşekkür etmesi gerektiği konusunda ihtilaf etmemiştir. İşte bu sebeple her akıl sahibi bir Müslüman Allah’ın nimetini kendi üzerine hatırlamalı, onun yeryüzünü, gökyüzünü yaratıp ve ona olanaklı kılması her türlü maddi manevi nimetlerle nimetlendirmesini düşünerek Allah’a şükür de bulunmalıdır. Peki şükür sadece Allah’ım sana şükürler olsun demek suretiyle söylenecek bir şey midir? Aksine şükürün en yücesi kalbin, dilin ve amellerin Allah’ın emirlerini yerine getirerek şükrü ifa etmesidir. Namaz Allah’ın tüm nimetlerine karşı şükrün edasıdır, oruç, zekat ve diğer tüm ibadetler aynı şekilde her türlü nimet çeşitlerine karşı Allah’a şükrün edasıdır.
Namaz kafirlerin düşmanı müşriklerin gazabıdır;
Hiç şüphesiz namaz tevhidin sancaktarlığını yapan, imanını görüntüleyen ve İslam’ın hayata egemen olması için ortaya konmuş sosyolojik bir yasadır. Çünkü namaz hayata müdahale eden, hayatı ilahi öğretilerle düzenleyen ve yeryüzünde tevhidin egemen olması için en büyük vasıtadır. Kafirler ve yeryüzü müşrikleri bu gerçeğin çok iyi farkındalar, işte bu sebeple Müslümanlara karşı türlü türlü desiseler, tuzaklar ve saldırılarla Müslümanların hayatlarındaki tüm İslami şiarları bir bir koparmak isterler. Ne zaman ki bir kimse iman ettiğinde ya da müslümanlar imanlarından gelen sebatla namazları ve diğer ibadetleri ifa ettiklerinde yeryüzünün müşrik ve kafirleri öfkelenir, kızgınlaşır ve şeytanın köpürdüğü gibi köpürürler. Çünkü namaz onların ideolojik dinlerini, onların şirk sistemlerini ve onların küfür inançları reddeden en büyük şiar olduğu içindir.
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder