İslam: Eğitim, Sanat Ve Yeniliğe Düşman Mı?
Gürsel Gürbüz
1. Bir defa bu iddia nereden geliyor?
Bu tür iddialar, genellikle batı merkezli, ve islamı yok etmeyen isteyen seküler ve ideolojilerden beslenen çevrelerce ortaya atılır.
Amaçları; İslam’ı gericilikle, karanlıkla, yasaklarla ve baskıyla özdeşleştirmek,
ve batıl ideolojilerini “aydınlığın temsilcisi” gibi pazarlayarak kendilerini meşrulaştırmak istiyorlar. Ancak bu iddialar:
Tarihsel olarak çarpıtılmış, Bilimsel olarak geçersiz, Kültürel olarak cahilane, Aklî olarak temelsizdir.
2. Aklî Açıdan Cevap:
Her medeniyetin temel taşı, bir inanç sistemidir.
Eğer İslam eğitime, ilme ve sanata düşman olsaydı, bu kadar büyük bir medeniyet ortaya çıkamazdı. Aksine, İslam öyle bir sistemdir ki: Cahiliyeyi bilgiyle dönüştürmüş, putları sanatla yıkmış, karanlığı nurla aydınlatmıştır.
3. Bilimsel Açıdan Cevap:
Orta Çağ’da Batı karanlıktayken, İslam dünyası tıp, matematik, astronomi ve kimyada çağ atlamıştır. Bilimsel yöntemin temellerini atan İslam âlimleridir. Örneğin:
İbn Heysem, deneysel fiziğin babasıdır.
El-Hârizmî, algoritmanın isim babasıdır.
İbn Sina, tıp alanında Avrupa’yı yüzyıllarca etkilemiştir.
Birûnî, dünyanın çapını modern bilimden asırlar önce hesaplamıştır. Bu nasıl olur da bilim düşmanı bir dinin ürünü olabilir?!
4. Tarihî Açıdan Cevap: Tarih, bu iftirayı çürütüyor:
İslam medeniyeti yüzyıllarca;
Üniversiteler kurmuş (örnek: Nizamiye Medreseleri, El-Ezher, Endülüs), Sanat eserleri üretmiş (örnek: mimari, hat, tezhip, musiki), İlim adamları yetiştirmiştir. Batı üniversitelerinin temeli, Endülüs’teki İslam üniversiteleridir. İlk deneysel laboratuvarı kuranlar da Müslümanlardır.
5. Kültürel Açıdan Cevap:
İslam sanatı; estetik, ruh, tefekkür, zikir merkezlidir.
Ve bu, ruhu kirleten Batı sanat anlayışından farklıdır:
İslam sanatı; Allah’ı hatırlatır, şehveti değil.
Göz zevki verir, tahrik değil.
Kalbi açar, günaha değil.
Mimariyle huzur verir, kibir değil.
İslam’da sanat yasak değil, yozlaşmış sanat yasaktır.
6. Benzetmeli Cevap:
İslam’ı sanata düşman göstermek, ağacı meyve verdiği için baltalamaya çalışan bir cahilin davranışına benzer.
Meyve kötü değil, onu çürük hale getiren eller kötüdür. İslam ilmi, sanatı ve güzelliği destekler; şirkle, israfla, ahlaksızlıkla karışmış olanı reddeder.
7. Çarpıcı Tarihî ve Bilimsel Örnek;
1. Beytülhikme (Bilgelik Evi)
Abbâsîler döneminde kuruldu, tüm insanlık için ilim merkezi oldu.
2. İbn Sina’nın “el-Kanun” adlı tıp kitabı
800 yıl Avrupa üniversitelerinde okutuldu.
3. Endülüs’te Kurulan Kurtuba Üniversitesi
Avrupalı öğrencilerin eğitim almak için gittiği yerdi.
4. İbn Heysem’in optik üzerine çalışmaları
Modern kamera teknolojisinin öncüsüdür.
5. Musiki ve mûsikî nazariyesi
Farabî gibi Müslüman filozoflar, müziği hem ilim hem sanat olarak geliştirdiler.
6. Geometri ve İslam mimarisi
Mimar Sinan gibi sanatçılar dünyaya mühendislik ve estetik dersi verdiler.
7. Hat sanatı
İslam dünyasında yazı estetiğe dönüştü; görsel ibadet haline geldi.
8. İlk modern hastaneler
İslam medeniyetinde kuruldu; akıl hastalarına müzikle terapi yapıldı.
- İslam matematiği
Sıfır rakamı ve cebir, El-Hârizmî sayesinde sistemleşti.
İslam’a “sanat, estetik, çağdaşlık, yenilik düşmanı” diyenlerin kendi ürettikleri “sanat” ve “kültür” anlayışına baktığımızda, ortada ne hakiki sanat, ne ahlak, ne de insan fıtratına uygun bir yenilik vardır. Bu iddiayı açalım:
1- Batı Merkezli “Sanat”ın Gerçek Yüzü:
a) Estetik değil; şehvet var;
Günümüz Batı kaynaklı sanat anlayışında; çıplaklık, teşhircilik, sapkınlık “özgürlük” diye yutturulmakta.
Kadın bedeni, bir sanat objesi gibi değil, tüketim ve teşhir objesi olarak kullanılmakta. Örnek: Modern resim ve moda fuarlarında, sadece vücut sergileniyor; insanın ruhuna, onuruna, maneviyatına hitap eden hiçbir şey yok.
b) Sanat değil; sapıklık var;
“Sanat özgürlüğü” adı altında eşcinsel ilişkiyi meşrulaştıran, hayvanla ilişkiyi normalleştiren, cinsiyetsizliği savunan filmler, diziler, heykeller üretiliyor. Örnek: Netflix ve benzeri platformlarda aile yapısını yıkan, LGBT propagandası yapan diziler “sanat” diye ödül alıyor.
Batı’da müzelerde “kaka, idrar, çıplaklık” içeren “modern sanat eserleri” sergileniyor.
c) Yenilik değil; yozlaşma var;
“Çağdaşlık” adı altında; 8 yaşındaki çocuğa cinsellik anlatılıyor.
“Yenilik” adı altında; okullarda dinî değerler yerine ateizm ve materyalizm empoze ediliyor.
Örnek: Almanya, İngiltere gibi ülkelerde çocuklara “kendi cinsiyetini seçme hakkı” veriliyor.
“Cinsiyetsiz sanat” projeleriyle insan doğasına savaş açılıyor.
d) Aydınlık değil; karanlık var;
Aydınlık demek bilgi, hikmet, insaniyet ve güzellik demektir.
Ama bu modern sistemde:
Cahillik “özgürlük” diye yutturuluyor.
İlâhî değerler “geri kalmışlık” olarak damgalanıyor.
Ruhsuz robotlar yetiştiriliyor; insanlıktan uzak ama teknolojiye köle insanlar ortaya çıkıyor.
2. Bu Yapay Kültür, Fıtratla Savaşıyor
Allah insanı “fıtrat” üzere yarattı. (Rûm, 30:30)
Modern Batı kültürü ise bu fıtratı çarpıtıyor, bozuyor, inkâr ediyor. Örnek:
Erkekle kadın fıtratları farklı iken, onları aynılaştıran “toplumsal cinsiyet eşitliği” ideolojisi yayılıyor. İnsan sanatla yüceltilmesi gerekirken, modern müzikle, pornografiyle, tüketim çılgınlığıyla aşağılanıyor.
3. Asıl Gerici Kim?
İslam, insanı yücelten; aklı, kalbi ve bedeni dengeleyen bir hayat sunar.
Batı ise “insanı hayvanlaştıran” bir sistem kurmuştur.
Kıyasla:
İslam’ın Estetiği: Göz ve ruhu terbiye eder, Allah’ı hatırlatır, Hakkı, ahlâkı, adaleti işler, Aileyi ve iffeti korur.
Modern Batı “Sanatı” Aldatmasına Gelince:Göz ve nefsaniyeti tahrik eder, Hevayı (nefsi) yüceltir, Şehveti, sapkınlığı, anarşiyi işler, Aileyi yıkar, iffeti çürütür.
İslam’ın temel ilkesi: Fıtrata uygunluk
Kur’an: “O halde sen yüzünü Hanîf olarak dine, Allah’ın insanları üzerine yarattığı fıtrata çevir. Allah’ın yaratmasında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur.” (Rûm, 30/30)
İslam, insanın yaratılışına (fıtratına) uygun olan her şeyi onaylar, onu bozan, ifsad eden her şeyi ise yasaklar.
2. İslam’da sanat ve estetik nedir?
İslam’da sanat: Hakikati yüceltir. Ahlakı besler. İnsanı yaratana yöneltir. Güzelliği çirkinliğe değil, hayra aracı kılar.
Kur’an’da Estetik Vurgusu:
“Allah güzeldir, güzelliği sever.” (Müslim, Îmân, 147)
“Görmezler mi ki, üzerlerinde kuşlar kanatlarını yayar ve toplar. Onları havada tutan Rahman’dan başkası değildir.” (Mülk, 67/19)
Bu âyetlerde doğanın, kuşların, renklerin, yaratılışın estetiği ve ilâhî düzeni sanatsal bir üslupla anlatılır.
3. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hayatında sanat:
a) Şiir Rasulullah şiiri yasaklamamış, Hassân b. Sâbit gibi şairleri İslam için şiir yazmaları adına teşvik etmiştir. Onun şiirleri Mescid-i Nebevî’de okunmuştur.
b) Hat ve süsleme sanatı;
Ali radıyallahu anh ve diğer sahabiler yazıyı güzel yazmaya önem vermişlerdir. Bu, sonrasında İslâm hat sanatının doğmasına vesile olmuştur.
c) Mescid estetiği
Rasulullah’ın mescidi sade ama temiz ve düzenliydi. Müslümanlara da her konuda “temizlik ve güzellik” telkin edilmiştir.
İslam yeniliğe değil; kötülüğe karşıdır.
Yenilik, insanlığın yararına ise İslam onu benimser. Örnek: Teknoloji, ulaşım, tıp, yazı, mimari gibi alanlarda Müslümanlar tarih boyunca hep öncü olmuştur.
İslam’ın karşı çıktığı şey “kötülüğü normalleştiren yenilik olan;
Cinsiyetsizlik, Ahlâksız moda, Şehveti kışkırtan medya, İnsanı Allah’tan uzaklaştıran ideolojilerdir.
Sonuç;
İslam: Hakikati yansıtan sanatı, Ahlâkı koruyan estetiği, İnsanı yücelten yeniliği teşvik eder.
Ama insanı hayvanlaştıran, ahlâkı bozan, şehveti yücelten, kötülüğü sanat diye sunan her şeyi reddeder. Çünkü İslam, insanı insan yapan tek nizamdır. Asıl yobazlık, fıtrata savaş açmaktır! Bugün İslam’a “gerici” diyenler; Eşcinselliği normal, Zinanın özgürlük, Allahsızlığı çağdaşlık, Ahlaksızlığı sanat sayıyorlarsa, Asıl yobazlık bu değil midir? Asıl geri kalmışlık, insanı fıtratından koparıp şeytana köle etmeye çalışmak değil midir?
İslam; insan fıtratına uygun, insanı yücelten sanatı ve estetiği yasaklamaz, bilâkis teşvik eder
Share this content:
Yorum gönder