Noel Ve Yılbaşı Tehlikesine Dikkat.
Yaklaşık iki asırdan fazladır, İslam’ın egemen olmadığı, Allah’ın kanunları, yasaları, hükümleri, onun eğitim müfredatı, ahlaki değer yargıları ve onun yaşam programının merkezinin dışına itildiği ve buna alternatif batının insan uydurması ideolojik dinlerin eğitiminden ve politik tanrıların terbiyesinden geçen bir nesil meydana getirdiler, şu islam coğrafyasında.
Bu yerli ve yabancı Allah düşmanları, islam coğrafyasında beşeri ideolojik eğitim müfredatlarıyla İslam toplumunu aşama aşama rıza göstere göstere asimilasyona uğratarak büyük bir dejenerasyona uğramıştır. Toplumun onların bu şirk, küfür ve haram davetlerine mukavemet etmemesi, akidesini korumaması ve onların bu tuzaklarına gönüllü düşmesi sebebiyle İslam coğrafyasında milyonlar Allah’a inanmakla beraber Allaha isyan, Kur’an’a inanmakla beraber Kur’an’a zıt bir hayatı ve Resulullah aleyhisselatu vesselam inanmakla beraber onun ilahi ilke ve ınkılaplarına muhalifet ve isyanvari bir hayat yaşanmaktadır.
Bugün İslam coğrafyasındaki tüm Müslüman iddiasını taşıyan kurum ve kuruluşlar asla Müslüman değildir. Çünkü bunlar bir hayat program olarak İslam’ı değil, ideolojik verilerle Allah’ın kullarını kulllara kul yapmış ve bunun sonucunda bugün bu coğrafyadaki toplumlar İslam’ı temsil etmeyen, Kur’an’ı okuyan ve onunla amel etmeyen ve Rasulullah’ın izinden giden bir toplum değildir. İşte bunun bir yansıması olarak bugün İslam coğrafyasında Noel ve Yılbaşı kutlanmaktadır.
Noel Kutlamaları Nedir?
Hemen şunu ifade edelim ki Noel dediğimiz şey başka bir ifade ile Christmas bu Hristiyanlarca inanılan ve İsa Aleyhisselam’ın 25 Aralık’ta doğduğu varsayımıyla yaptıkları kutlamadır. Bu Christmas/Noel insanlar aileleriyle beraber ya da dışarı çıkmak suretiyle evler, restaurantlar, dükkan ve barlar gibi yerler çam ağaçları ve balon gibi eğlence materyalleri ile süslenir insanlar hediyeleşme, yemek yeme, içme gezme ve dolaşma şeklinde içki içilir, zinalar yapılır ve daha nice şekilde eğlenmeler söz konusu olur. Hiç şüphesiz Yılbaşı ve Noel müşrik ve kafir toplumlarına ait bir eğlence, bir bayram ve bir kutlamadır.
Gerçekten İslam’ın hakikatini anlayan bir kişi, batıl üzerine kurulu olan bayramları kutlamaz ve onları bu bayramlarında tebrik etmez.
Hristiyanların bayramları, belirli bir amaç için düzenlenir. Örneğin Noel, İsa Aleyhisselam’ın doğumu olarak kabul edilen bir günün kutlanmasıdır.
Ancak bu bayramda bir araya gelmeleri, Allah’a yaklaşmak ve aynı zamanda İsa Aleyhisselam’a yakınlaşmak amacı taşır.
Çünkü onlar, İsa Aleyhisselam’ın ilah ve Allah’ın oğlu olduğuna inanırlar (Allah, onların söylediklerinden yücedir ve münezzehtir).
Bu bayramlarda şirk işlenir, Allah’tan başkasına ibadet edilir ve birçok haram fiil işlenir.
İmam Muhammed bin Salih El-Useymin:
Kişinin, Noel kutlaması haramdır.
Onların bu bayramlarını tebrik etmesi haramdır.
Yada kendisine gelen tebrikleri, cevaplaması haramdır.
İbn Kayyim dedi ki:
Küfür törenleri ile sevinmek ise, (kişi küfüre düşmese bile) içki içmeye ve haç’a tapmaya sevinmekten daha kötüdür. (Ahkam Ehli ez-Zimme kitabı)
Yılbaşı Kutlamarı Nedir?
Hicri takvim, Ömer radıyallahu anh halifeliği zamanında hicretten 17 sene sonra, Miladi 639’da, toplanan bir şura meclisinde Ali radıyallahu anh’ın görüşüyle, Hicretin gerçekleştiği yıl 1 kabul edilerek oluşturulmuştur. Cahiliye döneminde yıllar rakamla değil o yıl gerçekleşen önemli olayların isimleriyle anılmakta idi.
Bu açıdan İslam’da her Muharrem ayın biri yeni yıla girmektir. Bu bir bayram, bir toplantı, gezi, eğlence ve benzeri şeyler asla caiz değildir. İslam’da bu ayda yılbaşını kutlamak çirkin bid’at ve İslam’da yeri yoktur.
Bugün yaşadığımız şu zaman diliminde hicri takvimle ilgisi olmayan miladi takvimin boyundurluğunda Müslüman iddiasını taşıyan kitleler batının yılbaşısını kutluyor eğlence, gezmek, dolaşmak, yeme, içme, özel partile, barlar, diskolar ve benzeri mekanlarda işlenilen günahlar ve zulümler söz konusudur.
Bu toplantılarda genellikle günahlar, haram olan davranışlar, kadın-erkek karışık eğlenceler, içki tüketimi, müzik aletleri ve daha birçok çirkin fiil yer alır.
Bir Müslüman’ın, davet edilmiş olsun ya da olmasın, bu mekânlara gitmesi caiz değildir.
Aynı şekilde, bir Müslüman’ın bu bayramlarda Hristiyanları tebrik etmesi de caiz değildir. “Sizi bayramınızda tebrik ederim” veya “Allah bayramınızı kutlu kılsın” gibi sözler söylemek, batıla ortaklık anlamına gelir.
Müslüman yalnızca Ramazan Bayramını ve Kurban bayramını kutlar.
Bunlar içinde en şerlileri kâfirlerin dînî bayramlarıdır.
Sonra şer sırasında onlardan alınan dînî olmayan günler gelir.
Sonra da müslümanların uydurdukları bid’at gün ve geceleri gelir.
وَالَّذ۪ينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَۙ وَاِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا
Onlar, yalana şahitlik etmezler. Boş/yararsız/batıl bir şey gördüklerinde, değerli/onurlu insanların tavrını sergileyerek yüz çevirip giderler. (25/Furkân, 72)
İbni Kesir bu ayetin tefsirini yaparken الزُّورَۙ/Zu’ra b unlar müşriklerin kutlamaları ve bayramlarıdır. Tefsir ibn kesir [3:439]
Bugün İslam’dan nasibini almamış ve ilahi şuurdan yoksun bu toplum maalesef aşağılık kompleksi ile, köle bir ruhla ve yenilgi psikolojisi ile bugün batının adımlarını, izinden gitmek ve arşın arşın takip ederek kendileri için bir rehber, hidayet ve bir yaşam programı olarak gördüler. Gerçekten bu zillet, kölelik ve bağımlılığın ispatıdır. Böyle bir toplum ne bağımsızlıktan nede izzetten bahsede bilir. Nitekim hadislerde;
“Sizler karış karış, arşın arşın sizden öncekilerin yolunu izleyeceksiniz/onların inançları ve yaşayışlarını ölçü edineceksiniz. İnsanın giremeyeceği küçük bir keler / kertenkele deliğine girecek olsalar, siz de onları takib edeceksiniz.”
(Hz. Peygamberin gelecekle ilgili bu ürpertici açıklaması üzerine biz sahâbîler) sorduk:
“Ya Resûlellah! (İzlerini takib edeceğimiz bu topluluklar) Yahûdiler ve Hristiyanlar mı olacak?”
Şöyle buyurdu: “Ya başka kimler olacaktı?” (Buhari, Enbiya 50; Müslim, İlm 6)
“Ümmetim kendisinden önceki ümmet topluluklarının bir kısmını karış karış, arşın arşın izlemedikçe kıyamet kopmayacaktır.” Sahâbîler tarafından soruldu:
“Arkaları sıra gidilecek olan bu topluluklar Farslılar ve Rumlar (İranlılar ve Doğu Bizanslılar) mı olacak Yâ Resûlellah!”
“İnsanları onlar temsil etmiyorlar mı? (Elbet onlar olacaklar.)” (Feyzül-Kadîr 6/261 Hn. 7224)
Nasıl olur da yasaları, kanunları, hükümleri, eğitim müfredatı, ahlaki değer yargıları, siyasi ve sosyolojik bir yaşam programı olarak islam’a ve kur’an’a iman iddiasını taşıyan kimselerin bu ilahi değerlere muhalif ve zıt beşeri ideolojik değer yargılarına tabii olabilirler? İki dini ve iki tanrıyı nasıl bir arada idare edebilirler?
Moda taklidi, eğitim taklidi, ahlaki taklit, yasama taklidi, eğlence taklidi, bir hayat ve bir yaşam programı olarak tam bir taklidin içerisindeyiz. Bu Allah’ın getirdiklerini beğenmemek, hoşlanmamak ve razı olmamak demek değil mi?
مَنْ تَشَبَّهَ بِقَوْمٍ فَهُوَ مِنْهُمْ
“Her kim, bir topluluğa (kavme) benzerse (onların giyindiği gibi giyinirse, gittiği yolda giderse ve onların işlediği fiilleri işlerse), (günah ve sevap bakımından) o da onlardandır.” İmam Ahmed, Ebu Davud)
لَيْسَ مِنَّا مَنْ تَشَبَّهَ بِغَيْرِنَا لَا تَشَبَّهُوا بِالْيَهُودِ وَلَا بِالنَّصَارَى
“Bizden (müslümanlardan) başkasına benzeyen, bizden değildir. Yahudi ve hıristiyanlara benzemeyin…” (Tirmizi)
Kafirlere benzemek, onların yaşam programını taklit etmek, onların bayramlarını kutlamak ve onların değer yargılarını taklit etmek hiç şüphesiz onlardan olmak ve onlarla haşr olunmak demektir. Nitekim bir hadiste;
مَنْ تَأَسَّى بِبِلاَدِ الْأَعَاجَمِ، وَصَنَعَ نَيْرُوزَهُمْ وَمِهْرَجَانَهُمْ، وَتَشَبَّهَ بِهِمْ حَتَّى يَمُوتَ وَهُوَ كَذَلِكَ، حُشِرَ مَعَهُمْ يَوْم الْقِيَامَة
“Her kim, Acemlerin ülkesindeki insanları örnek alırsa, onlarla beraber onların Nevruz ve Mihrecân bayramlarını kutlar ve ölünceye kadar bu hâl üzere onlara benzerse, kıyâmet günü onlarla beraber haşrolur. (Beyhaki)
Bir müslüman asla onların kutlama, bayram ve şölenlerinde bulunamaz. Bir Müslüman NewYear/Yılbaşını kutlayamaz. Bir müslüman Chrismass/Noel’i kutlayamaz. Çünkü bunlar putperest kafirlerin bayramlarıdır ve bu asla Allah katından razı olacak bir şey değildir. Çünkü bu ağır sonuçları getiren sebeplerdir. Onların bayramlarını kutlamak onlara meyletmek demek, Allah ile bağların kopması demektir. Nitekim bugün yaşadığımız şu çağ döneminde durumumuz bunu özetlemiyor mu? Bu sebeple onların bayramlarını, kutlanılan mekanları ve yerlerini terke etmez zorundayız, asla onlarla aynı kare ve platformda duramayız ve noların şirk ve küfür gibi uygulanan alanları terk etmek üzerimize vaciptir.
Sâbit b. Dahhâk’tan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:
“Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- zamanında bir adam (Yelemlem yakınında bulunan) Buvâne denilen yerde deve boğazlamayı adadı. Adam, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e gelerek:
-Ben, Buvâne’de bir deve kurban etmeyi adadım, dedi.
Bunun üzerine Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ona:
— Orada câhiliyet putlarından tapılan bir put var mı? Diye sordu.
Adam:
— Hayır, dedi.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ona:
Peki orada (câhiliyet devri) bayramlarından bir bayram var mı? Diye sordu.
Adam:
– Hayır,dedi.
Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
– Adağını yerine getir. Zirâ Allah’a isyan konusundaki ve Âdem oğlunun sahip olmadığı şeydeki adağa vefâ yoktur.” (Abu Davud)
Bu hadiste kafirlerin bayram yerlerinde kurban kesmeyi haram kılmaktadır. Dikkat edilmesi gereken şey burada bayram esnasında değil herhangi bir günde kurban kesilmesine haram olmasıdır. Peki bugün onların Noel ve Yılbaşılarını kutlamak, onların davetlerine icabet etmek, onlar gibi süslemek ve onlar gibi kutlamak hiç şüphesiz daha büyük bir günah değil midir?
لاَ تَعَلَّمُوا رَطَانَةَ الأَعَاجِمِ، وَلاَ تَدْخُلُوا عَلَى الْمُشْرِكِينَ فِي كَنَائِسِهِمْ يَوْمَ عِيدِهِمْ، فَإِنَّ السَّخْطَةَ تَنْزِلُ عَلَيْهِمْ.
“Acemlerin rumuzlu sözlerini öğrenmeyin.Bayramlarında müşriklerle birlikte kiliselerine girmeyin.Çünkü Allah’ın gazabı (lâneti) onların üzerine iner.” (Beyhaki)
Allah Resulü bizim Yahudilere, Hristyanlara, putperest ateistlere ya da herhangi kafir ve müşrik toplumlara benzememizi nehyetmiştir. Hem iman edeceğiz hem de şirki-küfrü yaşayacağız olacak şey değil! Hem iman edip hem Allah’a isyan edeceğiz bunlar asla imanla yanına gelemez.
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder