×

Büyük Şirk Nedir?

Büyük Şirk Nedir?

Sözlükte: Şirk ”şerike” fiilinin mazdarı olup denk, eşit, benzer, ortak olmak ve ortaklık manasındadır. Şirk koşana müşrik ve şirk koşulana şerik denilir.

Istılahda: Allah’ın zatında, isimlerinde, sıfatlarında ve fiillerinde bir başkasına ortak, denk ya da ona benzer olduğuna inanmaktır.

Şirk: Allah’ın ilahi özelliğini bir başkasına tanıyarak o kimseye ilahi ve rabbani yetkiyi vermektir. Kim ilahi özellikleri bir başkasına tanıyorsa kendisi müşrik ilahi makama oturttuğu kimse ise şerik yani şirk koşulan bir ilahı olmuş olur.

Şirk, kulun düştüğü şirkten tevbe etmediği sürece Allah’ın asla ahirette affetmeyeceği ve kişiyi islam milletinden çıkarıp ebedi cehenneme götüren bir suçtur. Kulun yalnız hayatında otorite ve yetki vermesiyle yalnız Allah’a dua etmesi, itaat etmesi, dost edinmesi, ona yönelmesi, ona teslim olması ve ibadet etmesi gibi kulun kulluk görevleri vardır. Şirkten kurtulmanın yolu ilahi bilgileri bilmek yani Kur’an ve Sünneti bilmekten geçer. İlahi biligilerden habersiz yaşayanların şirke düşmesi kaçınılmazdır. Kulun tevbe etmemesi halinde ebedi cehenneme götüren ve şirke neden olan halleri öğrenmek ve kaçınmak adına şirki bilmek zorundayız.

يا ايها الناس اتقو هذا الشرك فانه اخفى من دبيب النمل

Ey insanlar şirkten sakının çünkü bu karıncanın yürümesinden daha gizlidir. (Ahmed, Buhari)

Şirk işleyen bir kimsenin ahirette hiç bir şekilde affedilmeyeceği ile ilgi;

إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِۦ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَٰلِكَ لِمَن يَشَآءُ

Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz  bunun dışındaki günahları  dilediği kimseler için bağışlar  (Nisa:116)

من مات يشرك بالله شيئا دخل النار

Allah’a herhangi bir şeyi şirk koşan kimse cehenneme girer. (Müslim)

Büyük Şirk İle Küçük Şirk Arasındaki İllet Farkı Nedir?

Usul ilmi açısından büyük şirk ile küçük şirkin karinesi, alameti, illet ve sebebleri vardır.

Büyük şirk açısından illet;

1-  Bunlar hem kalp, hem niyet, hem dil ve hem organlarda kendini gösterirse! İşte bu büyük şirk olur ve sahibini müşrik yapar.

2- Tekfirin şartları oluşur ve şer’i engeller olmaksızın zahiri açıdan tevil gerektirmeycek şekilde küfür söz ve fiil işlemekbüyük şirktir.

3- Allah’tan bir başkası bağımsız yada beraber denk tutmak suretile ibadet etmek büyük şirk olur.

4- Türbe ve Yatırlarda zahiri şirk söz ve amelleri büyük şirek düşer.

Kim benim şeyhim gaybı biliyor diyorsa! Bu küfür sözüdür, kalbi ile bunu itikat ediyorsa bu da itikadı küfürdür, amelleriyle bunu doğrulursa bu da ameli küfürdür ve bu itikat mutlak açıdan büyük şirktir ve sahibi müşrik yapar.

Küçük şirk açısından illet;

Büyük şirk ile küçük şirk arasını ayıran illet farkına gelince Allah’tan başkasına dua, sığınma, yardım ve benzeri durumlarda küçük şirkin illeti;

1- Allah’ın izni, rızası ve kudretine bağlı tutması.

2- Şeyh konumunda olanları Allah’tan bağımsız görmemeleri.

3- Hiç kimseyi Allaha denk tutmamları.

Bu kimseler dese ki Allah’ın yardımı, izni ve rızasıyla benim şeyhim gaybı biliyor dese ve bunu Allah’ın dilemesine kayıtlandırırsa biz bu kimseye sen büyük şirk işledin diyemeyiz bu kimse küçük şirk işlenmiştir. Neden? Çünkü gaybın anahtarı mutlak açıdan Allah’ın elinde olduğunu ve Allah’ın dilediğine vereceğine inandığı düşüncesiyle bir tevil yapmıştır

Nasıl ki Allah duaya ibadet demiş, nasıl ki Allah’tan başkasına yemin şirk demiş ya da Allah’tan başkasına secdeye ibadet demiş’sede şer’i deliller göz önünde bulundurulduğunda nasıl kafir olmuyorsa aynı şekilde dua, istiane/sığınma, istiğaze/yardım gibi durumlarda aynı şekilde itikati rububiyet taşımadığı sürece büyük şirk olmaz. Nitekim Bununla ilgili Mutezilenin akidesine göre:

Onlar fiilleri yaratan insandır ve bu yönüyle onlar insana yaratıcı sıfatını vermişlerdir. Ama dikkat edin onlar Allah’ı bu durumdan bağımsız müstakil bir yetki ve kudret de vermediler. Bilakis insanın fiillerindeki yaratmayı Allah’ın izni ve dilemesine bağlamışlardır.

Nitekim Aliyyul Kari şunları söyler: Mutezile mecusilerin yaptığı gibi kulu Allah’tan bağımsız bir yaratıcı saymamaktadırlar. Bilakis Allah Sübhane ve Teala’nın bizi yaratıcı olduğuna itikat eder kulun ise Allahu Teala’nın kulda yaratmış olduğu sebep ve vasıtalar aracı ile yaratıcı olduğunu söylerler.

Zahir/açık şirk ve Gizli/hafi Açısından Şirk Nedir?

Bazı küfür ya da şirk olan türler vardır ki bunlar gizli ve bilinmez, bu tür şirkler kul ile Allah arasındadır. Bu kimseler küfürlerini izhar etmedikleri sürece Müslüman olarak görülürler ama ahirette kafirdirler. Diğer ikincisi şirk ise herkesin gördüğü İslam toplumunun kafirlerden ayıran sosyal, siyasi, ekonomik, ahlaki ve benzeri sebeplerden dolayı tekfir edilen kimselerdir.

1- Açık/Görünen şirk: Allah’ın kanunları dışında kanun, sistem, yönetim şekli ile yönetmek, Allah ile birlikte başka bir varlığın fayda veya zarar verebileceğine inanmak, Allah’a ait ilahi ve rabbani bir özelliği başka birine vermek, Allah’la beraber başkasına sığınmak, Allah’la beraber bir başkasına dua talebinde bulunmak, Allah’la beraber bir başkasını yardıma çağırmak, Allah dışında başka varlıkların da kanunlar, yasalar ve hükümleri vaaz edebileceğine inanmak gibi durumların hepsi herkesçe bilinen, görünen ve açık şirk türleridir.

2- Gizli/kapalı şirk: Şekli itibariyle varlığı insanlara gizli kalan, görünmeyen, karışık ve anlaşılması zor olan şirk çeşididir.

Kapalı/Gizli şirke örnek: En önemli şirk çeşiti kişinin kendi nefsini övgü kaynağı olarak görmesi, Allah’ın kendisine verdiği nimeti rızkı kendi aklı yeteneği sonucunda kazandığını düşünmesi, mülkün sahibi kendisi olduğuna inanması, insanlara karşı üstünlük sebebi olduğuna inanması, kendini ihtiyaçsız görmesi ve riya bu şirk çeşidi bazen cüzi mesele’de olurken bazen külli bütün fiillerde gerçekleşir.

Büyük Şirkte Cehalet Mazeret Değildir.

Şirk ve küfür olguları asla cehalet, tevil, taklit ve gaflet gibi sebeplerden dolayı şirki ve küfrü mazeret olarak kabul etmez. Kitapların indirilmesi, resullerin gönderilmesi ve insanların akıllarının olması bunu gerektirir. Bu açıdan risalet bakımından toplulukların cehaleti üç şekilde görülür;

1- Fetret ehlinden olan kendilerine kitap ve peygamber gönderilmeyenler. Bunlar kendilerine kitap ve resul gönderilmeyen yani helal ve haramaları olmayan ve cehaletleri mazeret olan ancak akıl ve fıtratları ile Allahı birleyenler bunlar mutlak cennetliktir. Eğer fıtratlarını bozmuşlar ise dünyevi açıdan müşrik uhrevi açıdan tekfir edilmezler. Çünkü muhkem naslar onların tekrar imtihan edileceklerini ifade eder.

2- Darü’l Küfür konumunda olan küfür beldeleri. Bunlar asli kafirlerin yaşadıkları amerika ve avrupa gibi ülkelerdir. Buralarda yaşayan insalar dinin asılarında yani Allah’a meleklere, ahirete, cennet, cehennem Kur’an ve Rasulullaha inanma gibi meselelerde cehaletleri mazeret değildir. Ancak onlar ilmin ve alimlerin uzak olduğu bölgelerde yaşadıkları için şeriatin vaciplerinde yani namazın faz olduğunu bilmemek yada zinanın haram olduğunu bilmemek açısında cehaletleri mazerettir.

3- İslam ahkamının ya da İslam toplumunun yaşandığı Darü’l İslam bölgeleri. Bu Türkiye, Suriye ve Irak gibi halkı kendini islama nisbet eden yerlerdir. Buralarda ister dinin asılları ister şeriatin vacipleri olsun meşhur meselelerde cehalet mazeret olmamakla beraber gizli meseleler açısından cehalet mazerettir.

Bu üç konumda olan toplumlar, ister fetret ehli, ister daru’l küfür yada daru’l islam’da bulunsunlar şartlar oluşur ve şer’i engeller kalkarsa kim şirk işlerse kendilerine müşrik ve kim küfür işlerse kendilerine kafir ismi verilir. Bu Ehli Sünnetin kendisi üzerine icma ettiği bir hükümdür.

Büyük şirk işleyen kimseler ister cahil, ister taklitçi yada ister tevilci olsun bu kimselere müşrik ismi verilir. İster kendilerine hüccet ikame edilsin, isterse kendilerine hüccet ikame edilmesin, ister fetret ehlinden olsun, ister daru’l küfür ya da daru’l islam’da yaşasın, ister alim olsun, ister cahil olsun, ister taklitçi olsun, ister o kimselere ilahi davet ulaşsın ya da ulaşmasın kim şirk sözü ve şirk olan fiili işlerse kendilerine müşrik ismi verilir.

Şirk Tüm Salih Amelleri İptal Eder.

Şirk koşan kimse şüphesiz ki Allah’a iftira atmış, kendine zulmetmiş, Allahın ilahi ve rabban’i özelliklerine bir başkasına verdiği için Allah’la beraber ya da Allah dışında ibadet eden bir müşrik olur. Hiç şüphesiz ki bu kimse Allah’a şirk açısından iftira atması, ibadeti bir başkasına vermesi, onu yetkisiz bırakması, başkalarına onun gibi denk ilah makamına oturtması ve benzeri sebeplerle bu kimsenin kalbim temiz olduğu iddiası, kıldığı namaz, tuttuğu oruç, verdiği zekat, gittiği haç ve cihat gibi ne kadar ibadet, zikir ve kulluk varsa tüm amelleri iptal eder ve sahibini ebedi cehenneme götürür.

وَلَوْ اَشْرَكُوا لَحَبِطَ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

Şayet onlar şirk koşmuş olsaydı muhakkak, yaptıkları her şey boşa giderdi. (6/En’âm, 88)

وَلَقَدْ اُو۫حِيَ اِلَيْكَ وَاِلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكَۚ لَئِنْ اَشْرَكْتَ لَيَحْبَطَنَّ عَمَلُكَ وَلَتَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ

Andolsun ki sana ve senden önceki (resûllere): “Şayet şirk koşarsan bütün amellerin boşa gider ve mutlaka hüsrana uğrayanlardan olursun.” diye vahyedildi. (39/Zümer, 65)

Müşriklerden Beraat Asli, Vacip Ve Mubah Açısından Üç Türlüdür.

Bir Müslüman’ın sosyal, siyasi, ekonomik, ahlaki ve akidevi açıdan müşriklerden beri olması gereken asli, vacip ve mübah açısında sorumlu olduğu yerler vardır.

1- Dinin Aslı olan Hükümler; Buradaki hüküm küfür ve şirkten razı olmak, yardım etmek ve onlar ile dost olmaktır.

Örneğin; Allah’a ve Resulüne savaş açmış Ebu Amir denilen bir kafir Medine’de bir mescid bina etmiş ve münafıklar orada tefrika, küfre yardım etme noktasında çalışmalar yapıyorlardı. Özellikle istihbarat toplamak ve Müslümanlar arasında tefrika çıkarmak için mücadele ediyorlardı. Buradaki illet onların küfe yardım etmesidir. Dolayısıyla bir kimsenin küfürden ve şirkten razı olması yada yardım etmesi küfür yada şirk olarak tanımlanmaktadır.

2- Vacip olan hüküm; Bu da haram kısmına giren bir hükümdür. Bir müşriği haram işlemesinden dolayı akrabalık yada başka sebelerden dolayı sevmek öyle ki ona olan sevgisi o kişi haram olan şeyler yapmaya sevk etmektedir. Bu kısımdaki kimsenin muhalefeti sadece haram olur. Buna örnek olarak Saad ibni Ubade verebiliriz. O İfk hadisesinde münafıkların başı Abdullah ibni Selül sadece aynı kavimden olmasından dolayı savunmuştu yoksa onun küfünden razı olduğu için değildi. İşte bu haram olan bir tutumdur.

3- Mubah olan Hüküm; Bir müşriği helal yönde dine düşmanlık ve nefret etmediği sürece sevmek mubahtır.

Bununla beraber bir müşriğe aşırı sevgisinden dolayı ona mağfiret dilemek, namazını kılmak ve dua etmek gibi uygulamar icma ile haramdır.

Sonuç Bakımından Büyük Şirk İle Küçük Şirk  Arasındaki Farklar

1) Büyük şirk kişiyi dinden çıkartır – küçük şirk ise ki­şiyi dinden çıkartmaz.

2) Büyük şirk, kişinin ebedî olarak cehennemde kalma­sına sebep iken küçük şirk ise kişinin cehenneme girse dahi ebedî olarak kalmasına sebep olmaz.

3) Büyük şirk bütün iyi amelleri boşa çıkartırken küçük şirk ise bütün amelleri boşa çıkartmaz.

4) Büyük şirk sebebiyle can ve mal mubah iken ama kü­çük şirk sebebiyle bunlar mubah olmaz.

5) Büyük şirk koşan bir kimse düşmanlığı hak eder. Küçük şirk koşan kimsenin durumu ise, mutlak olarak dost edinilmesine engel olmaz.

Güncel Şirk Çeşitleri Nelerdir?

Bugün yaşadığımız şu zaman diliminde insanların ilahi öğretilerden yüz çevirmesi sebebiyle cehaleti mazeret olmayan, tevili kabul edilmeyen, gafleti dinden yüz çevirmesine sebep olan bu insanların düştükleri şirk çeşitleri vardır.

1- İdeolojik dinler laiklik Kemalizm demokrasi ve benzeri ideolojik dinlere iman etmek

2- Allah’ın haramını helal ve helalini haram eden politik tanrıları konumunda olan olan tağutlara itaat, destek, yardım ibadetinde bulunmak.

3- Allah’a isyan eden önder, kurum ve kuruluşlara itaat, teslimiyet ve onların boyudurluğunda yaşamak.

4- Salih kul ve evliya gibi kimselerin Allah’tan başka yardım, sığınma, dua talebi ya da faydayı celb ve zararı def etmek için Allah’la beraber yada dışında bu kimselerin ibadet edilmesi.

5- İdeolojik şeriatları kabul edip İslam şeriatını inkar edenler.

6- Muhammed aleyhissalatu vesselam’ın ilahi ilke ve ınkılaplarıyla onun zıttı olan ideolojik ilke ve ınkılaplara iman etmek.

7- Kur’an ‘dan ve sünnetten en asgari açıdan kişiye Müslüman ismini verecek öğretilerden yüz çevirmek.

8- Allahın hükmü ve yasalarıyla hükmetmemek.

9- Allah’ Kur’an ve Sünette siaysi, ekonomik eğitim ve benzeri ilahi iradesine muhalefet eden ideolojik görüşleri benimsemek.

Gürsel Gürbüz

Share this content:

Yorum gönder

You May Have Missed