×

Allah’tan Başkası Adına Yemin (الحلف بغير الله)

Allah’tan Başkası Adına Yemin (الحلف بغير الله)

Gürsel Gürbüz

استحلاف İstihlaf;

Arapça Sözlük (Lügat) Manası Yemin / الحَلْفُ – القَسَمُ – اليمينُ

Sağ taraf, gerçek, ant içmek, kuvvet, bereket, sağ el ve sağ taraf gibi manalara gelir. Yemin’in çoğulu ‘’eyman” terim olarak bir kimsenin bir başkasını herhangi bir şey için ikna etmek amacıyla Allah’ın isimlerinden ve sıfatlarından herhangi birini zikretmek suretiyle kendi yeminini kuvvetlendirmesini ifade eder. Sözde doğruluğu pekiştirmek için yapılan bağlayıcı ifadedir.

“El” anlamındaki يمین (yemîn) kelimesinden türemiştir; Araplar söz verirken el ile antlaşma yaptıkları için bu isim verilmiştir.

Allah’tan Başkası Adına Yemin (الحلف بغير الله) Allah’tan başka bir varlığın ismini anarak sözünü kuvvetlendirmeye çalışmak.

“Bir kimsenin, kalben kesin olarak bir şeyi ispat veya inkar etmek amacıyla Allah’ın adını anarak söylediği sözdür.” (İbn Kudâme, el-Muğnî; el-Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâi’) Yani bir sözün doğruluğunu veya ciddiyetini ortaya koymak için yalnızca Allah’ın adı ile yemin edilebilir.

Terim olarak yemin ancak Allah’ın zatı, sıfatları veya isimleriyle yapılır.

1- Meşru Olan Yemin;

Vallahi ben borcumu ödedim, Tallahi ben bu işi yapmam ve Billahi bu doğru değildir gibi ifadeler yemin olmakla beraber Kabe’nin Rabbine yemin ederim ki, Rahman ve rahim olan Allah adına yemin ederim ki, Canımı elinde bulunduran Allah’a yemin olsun ki, Allah’ın kudreti üzerine yemin olsun ki gibi tüm ifadeler meşru olan yemin çeşitleridir.

2- Meşru Olmayan Yemin: Şirk Olarak Nitelenmesi;

Allah’tan başkasıyla yemin etmek, fıkıh ve akaid kitaplarında şu şekilde tanımlanır:

“Yalnızca Allah’ın hakkı olan tazimi, O’ndan başkasına yöneltmek suretiyle yapılan bir şirktir.” Çünkü yemin:

Ta’zîm (ululuk, büyüklük) içerir.

Bu ta’zîm sadece Allah’a mahsustur.

Mahlûk için yapılırsa bu, küçük şirk olur.

Niyetle birlikte ibadet anlamına da taşırsa büyük şirk olur.

Misal;

والنبيّ = “Peygamber hakkı için!”

وشرف أبي = “Babamın şerefi üzerine!”

وحياة فلان = “Falanın hayatı üzerine!”

3- Delil Olarak Bazı Âlimlerin Sözlük ve Istılah Tanımları

a) İbn Hacer el-Askalânî:

“Yemin, Allah’a tazim kastıyla yapılır. Allah’tan başkasına yapılan her yemin, bu tazimi başkasına yöneltmek olduğu için şirktir.”(Fethu’l-Bârî, şerh Buhârî)

b) İbn Teymiyye:

“Yemin yalnızca Allah’a edilir. Çünkü yemin bir tür ibadettir. Allah’tan başkasına ibadet ise şirktir.” (el-Fetâvâ el-Kübrâ)

Yemin: Allah’ın adıyla doğruluğu ispat etmek için yapılan söz. Allah’tan başkasıyla yapılan yemin: Tazimi Allah’tan başkasına yönelttiği için küçük şirk, niyete göre büyük şirktir.

4- Allah’tan Başkası Adına Yemin Etmek Nedir? (Tanımı)

Allah’tan başkası adına –örneğin peygamber, melek, veli, şeyh, namus, şeref, baş, babam üzerine, bayrağın üstüne vs.– yemin etmek, yeminle tazimi (yüceltmeyi) Allah dışındaki varlıklara yöneltmektir.

Tevhid İlkesine Aykırıdır. Çünkü yemin, kalpteki büyük tazim anlamını barındırır. Bu tazimi Allah’tan başkasına yöneltmek şirktir.

5- Kur’an-ı Kerim’deki Deliller;

a) Yemin yalnızca Allah adına yapılır;

وَلَا تُطِعْ كُلَّ حَلَّافٍ مَّهِينٍ

“Aşağılık olan çok yemin edeni dinleme.” (Kalem 68/10)

Bu ayet, yemin konusunda uyarı içerir; her önüne gelen şey üzerine yemin etmeyi kınar.

b) Yemin ancak Allah’ın adıyla yapılır

Kur’an’da mü’minlerin yeminlerinde “Allah” adını kullandıkları geçer:

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يُزَكُّونَ أَنفُسَهُمْ ۚ بَلِ اللَّهُ يُزَكِّي مَن يَشَاءُ ۖ وَلَا يُظْلَمُونَ فَتِيلًا

Doğrudan yeminle ilgili olmasa da, Allah’ın adını kullanmakla yemin etmek arasında bağ kurulmuştur. (Ali İmran 3/77)

6- Sünnetten Deliller

a) Allah’tan başkası adına yemin etmek şirktir

«مَنْ حَلَفَ بِغَيْرِ اللّٰهِ فَقَدْ كَفَرَ أَوْ أَشْرَكَ».

“Kim Allah’tan başkası adına yemin ederse, şirke düşmüştür veya küfre girmiştir.”

(Ebû Dâvûd 3251, Tirmizî 1535, Ahmed b. Hanbel 2/125)

b) Yemin sadece Allah’ın adıyla edilir;

«إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ، فَمَنْ كَانَ حَالِفًا فَلْيَحْلِفْ بِاللّٰهِ أَوْ لِيَصْمُتْ»

“Allah sizi babalarınız adına yemin etmekten men eder. Kim yemin edecekse, Allah adına etsin veya sussun.” (Buhârî 6646, Müslim 1646)

7- Usul ve Kaideler Açısından Hüküm

a) Kaideler:

الْيَمِينُ تَعْظِيمٌ لِلْمَحْلُوفِ بِهِ

(Yemin edilen varlık, yeminle yüceltilmiş olur.)

التَّعْظِيمُ بِغَيْرِ اللَّهِ مِنْ خَصَائِصِ التَّوْحِيدِ

(Allah’tan başkasını bu şekilde yüceltmek tevhidi bozar.)

الشِّرْكُ فِي الْأَلْفَاظِ مَنْهِيٌّ كَمَا فِي الْأَفْعَالِ

(Sözle yapılan şirk de fiille yapılan gibi haramdır.)

8- Âlimlerin Görüşleri

a) İbn Teymiyye (rahimehullah):

“Kim Allah’tan başkasının adıyla yemin ederse, o kimse bir mahluku Allah’a ortak koşarak şirk işlemiştir.” (el-Fetâvâ el-Kübrâ 5/340)

b) İbn Bâz (rahimehullah):

“Bir Müslüman Allah’tan başkası adına yemin etmemelidir. Bu tür yemin, küçük şirktir. Fakat yemin ettiği varlığa kalpten ibadet kastıyla tazim varsa büyük şirke dönüşür.” (Mecmû’ el-Fetâvâ 1/121)

9- Somut Yemin Şirki Örneği

“Peygamber aşkına doğru söylüyorum.”

→ Peygamber adına yemin etmek: Şirktir.

“Şerefim, namusum üzerine yemin ederim.”

→ Allah’tan başkası adına yemin: Şirktir.

“Anam avradım olsun…”

→ Şahıslar üzerine yemin: Şirktir.

“Bayrağın üstüne yemin ederim.”

→ Bir sembol/nesne üzerine yemin: Şirktir.

“Ölmüş bir şeyh adına yemin ederim.”

→ Ölü bir evliya adına yemin: Şirktir, hatta büyük şirk olabilir.

10- Şirk Üzere Edilen Yemin Geçerli midir? Hükmü Nedir?

Fıkıh hükmü: Bu yemin dinen muteber değildir, yani Allah nezdinde bağlayıcılığı yoktur.

Tevbe gerekir: Bu yemin, küçük şirkse istiğfar ve tevbeyle temizlenmelidir. Büyük şirkse, tecdîd-i iman ve tecdîd-i nikâh gerekir.

Yeminin kefareti gerekmez çünkü şirk içeren yemin geçersizdir.

11- Geçerli Bir Yemin Bozulursa Kefareti Nedir?

Eğer yemin Allah adına edilmiş ve bozulmuşsa, Kur’an’da belirtilen kefaret gerekir:

لَا يُؤَاخِذُكُمُ اللَّهُ بِاللَّغْوِ فِي أَيْمَانِكُمْ وَلَٰكِنْ يُؤَاخِذُكُم بِمَا عَقَّدتُّمُ الْأَيْمَانَ ۖ فَكَفَّارَتُهُ…

“Allah sizi boş yere ettiğiniz yeminlerden dolayı sorumlu tutmaz. Ancak kasıtlı yeminlerinizden dolayı sorumlu tutar. Kefareti; on fakiri doyurmak, giydirmek veya bir köleyi özgür bırakmaktır. Bunlara gücü yetmeyen üç gün oruç tutsun.” (Maide 89):

Kefaret sıralaması:

On fakiri sabahlı-akşamlı doyurmak,

Ya da onları giydirmek,

Ya da bir köle azat etmek,

Eğer bunlara güç yetmezse → 3 gün oruç.

12- İslam’da Yemin Konusunda Kaçınılması Gereken Diğer Şirk ve Küfür Biçimleri

a) Lafzî Küfür ve Gaflet

Bazı insanlar gafletten şu tür yeminlerde bulunur:

“Allah da unutur!”

→ Sıfatlarda şirk ve küfürdür.

Çünkü Allah unutmaz (Tâhâ 52).

“Şu iş olmazsa Allah yok!”

→ Ağır bir küfürdür.

Bu tür ifadeler yemin değil, küfür sözleridir. İster yemin kastıyla ister öfkeyle söylensin, sahibini kafir yapar.

13- Selef Âlimlerinin Uyarıları

a) İmam Ahmed b. Hanbel:

“Yemin, sadece Allah’ın adıyla edilir. Her kim mahlûk ile yemin ederse, ona tazim etmiş olur ve bu şirktir.” (el-Mesâil)

b) İbn Useymin:

“Bir kimse Allah adına olmayan yeminle kendisini bağladığını zannederse, bu daha tehlikelidir. Çünkü bu, yemin edilenin Allah gibi hüküm koyucu olduğunu kabul etmek anlamına gelir.” (Şerh el-Kavl el-Mufîd)

14- Yemin Etme Âdetinin Kötülüğü

Sürekli yemin etmekten kaçınılmalıdır, çünkü:

«إِيَّاكُمْ وَكَثْرَةَ الْحَلِفِ، فَإِنَّهُ يُنَفِّقُ ثُمَّ يَنْفَقُ»

“Çok yemin etmekten sakının! Çünkü yemin önce malı satar, sonra yok eder.”

(Beyhakî, Şuabu’l-İmân, sahih senedle)

Yani yemin ticarette bile kötülenmiştir; günlük dilde lüzumsuz yeminler tehlikeye sokar.

15- Yemin ve Nikâh: Küfürle Bağlantılı Durum

Eğer kişi şirk içerikli bir yemin etmişse ve bu yemin büyük şirk kapsamına giriyorsa, İslam’dan çıkmış sayılır ve:

İmanını yenilemesi,

Eğer evliyse nikâhını da yenilemesi gerekir.

Bu, ümmetin genel görüşüdür. Zira nikâh, ancak imanlı iki kişi arasında geçerlidir.

Allah’tan başka bir melek, bir peygamber, bir veli yahut yaratılmışlardan birine yemin etmek haramdır. Çünkü İbn Ömer’in (r.a.), Resûlüllah’tan (s.a.v.) rivayet ettiğine göre o şöyle demiştir: Resûlüllah (s.a.v.) Ömer b. Hattâb’a bir kafile içinde babasına yemin ederken yetişmiş ve onlara: “Dikkat edin, Allah kesinlikle baba­larınıza yemin etmenizi size yasaklamıştır. Kim yemin ede­cekse, Allah’a yemin etsin, yahut sussun”

Âlimler bunu, küçük şirke hamletmişler ve şöyle demişlerdir: Bu, dinden çıkaran en büyük küfürden başka bir küfürdür. Allah korusun, dinden çıkaran küfür en büyük küfürdür. Bundan dolayı İbn Mesud (r.a.) şöyle demiştir: “Yalan olarak Allah’a yemin etmem, doğru olarak Allah’tan başkasına yemin etmemden bana daha iyidir.

Sizden kim yemin eder ve yemininde: “Lât ve Uzza’ya yemin olsun!” derse hemen: “La ilâhe illallah”, desin. Kim de kardeşine: “Gel seninle kumar oynayalım” derse, hemen tasaddukta bulunsun.” Hadisi Müslim ve diğerleri rivayet etmişlerdir.

SONUÇ:

Allah’tan başkası adına yemin etmek küçük şirk, niyet, ibadet kastı ve Allah’tan bağımsız onu yüceltme ve tazim varsa büyük şirke dönüşebilir.

Tevbe şarttır. Bu tür ifadelerden uzak durulmalıdır.

Şirk içermeyen bir yemin bozulursa, kefaret gerekir.

Yemin ile Küfür Arasındaki Bağlantı (Açık ve Gizli Küfür İlişkisi)

Şayet bir kişi, Allah’tan başkasını zatî tazimle (yani ulûhiyet/kulluğa layık görerek) yeminine konu ederse bu doğrudan büyük şirktir ve kişiyi İslam’dan çıkarır.

Örnekler:

“Şeyhimin adı üzerine and içerim, çünkü o her şeyi bilir.”

→ İlahlık niteliği atfetmek = açık küfür.

“Evliya falanca adına yemin ederim, çünkü o her duamı işitir.”

→ Rubûbiyet sıfatı vermek = açık şirk.

b) Yeminle Küfre Düşme Riski (Sözle Gelen Küfür)

Bazı yemin kalıpları, sözle gelen küfür kapsamında değerlendirilir. Bu tür sözlerin bazısı niyetle birlikte, bazısı niyetsiz olsa bile tehlikelidir:

Örnekler:

“Allah şahitse ben kâfir olayım eğer yalan söylüyorsam.”

→ Bu, dil ile yapılan küfürdür. Çünkü kişinin kendisini küfürle tehdit etmesi caiz değildir.

“Vallahi Allah bile beni affetmez!”

→ Allah’ın rahmet sıfatını inkar eden küfürdür.

Share this content:

Yorum gönder

You May Have Missed