×

Cehalet Kaç Şekilde Görülür?

Cehalet Kaç Şekilde Görülür?

Cehalet/Cehl; c-h-l fiilinden türeyen ilmin zıttı olan bilgisizlik, bilmemek ve görgüden yoksun olmak gibi manalara gelen bir isim masdarıdır.

İslam’da Cehalet; Allah’ın isimlerinde, sıfatlarında, ilahi özelliklerinde, dinin asıllarında, Allah’a ibadet ve kulluk da düşülen cehalettir. Dikkat edilmesi gereken en önemli unsur burada islamın asıllarında cehaletin asla mazeret olmamasıdır.

İslam konusunda cehalete düşmüş kimseye cahil, islam’ı öğrenmiş ve onunla amel eden kimseye’de Alim ismi verilir.

Kur’an-ı Kerim’de cehalet kavramı birçok yerde kullanılır. Cehaletin kötülüğü, tutarsızlığı, yanlışlığı, kötülükleri, zararları, zulme neden olmasıyla beraber düşünce, fikir, yasama, hüküm gibi insan uydurması beşeri ideolojilere rabbimiz cehalet ismini veriyor.

اَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَۜ وَمَنْ اَحْسَنُ مِنَ اللّٰهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ۟

Yoksa cahiliyenin hükmünü mü istiyorlar? Yakinen inanmış bir kavim için kim Allah’tan daha güzel hüküm sahibi olabilir? (Mâide, 50)

Dolayısıyla Allah’ın (cc) hükümleri dışında kalan her hüküm, yasa, kanun, sistem ve düzene Allah “cahiliye”ismini veriyor. Böylesi ideoljik düzenlerden razı olan ve destekleyerek imani bir tavırla reddetmeyen toplumlar, cahiliye toplumları olarak isimlendirilirler.

Cahiliye bir zaman ve coğrafya has bir durum değildir. Bilakis ideolojik ve tağuti düşünce ile ilgili bir meselesidir. Bir yerde İslam ilahi sistem ve onun yönetim şekli varsa, buna muhalefet bir cahiliye düzenide vardır.

Cehalet Kişilerde Üç  Şekilde Görülür.

1- Cehl-i Basit 2- Cehl-i Mikab 3- Cehl-i Murekkeb

Cehl-i Basit;

Bu islam ve din konusunda olumsuz tavır takınan bilmeyen ama bilmediğinin farkında olan kimseyi ifade eder. İslam’ın asıllarını, islam şeriatını bilmemek, önemsememek ve yüz çevirme işte bu cehl-i basittir. Çünkü bu kimseler islam, akide ve tevhid konusunda ilahi öğretilere ulaşma imkanı olmasına rağmen bu konuda olumsuz tavır takınan kimselerdir. Buradaki Cehl-i Basit konumunda olan toplumlar daha çok Darul İslam konumunda olan ülkelerde yaşayan müslüman halkları ifade eder;

Da’rul İslam;Bu konumdaki bölgeler ister Allah’ın hükmüyle hükmedilen bölgeler olsun, isterse Allah’ın hükmü ile hükmedilmeyen Müslüman toplumlar olsun, bunlar Darul İslam konumundadırlar. Bu kimseler hem dinin asıllarında, hem şeriatın hükümlerinde ve hemde icma edilen her bir konuda bu kimselerin cehaletleri asla söz konusu olamaz.

2-Cehl-i Mikab;

Buradaki cehalet düştüğü cehaleti bilmeyen, bilmediğini’de bilmeyen ama kendisinin de doğru yolda olduğunu iddia eden kimsedir. Bu kimselerin cehaleti karanlık bir cehalettir. Kendini biliyor zannetmesi, yanlış olanı doğru olarak kabul eden, batılı hak gören ve kötüyü iyi olarak gören kimsedir. Bu kimse ilahi öğretiler konusunda taassup ve inatçı olması hasebiyle bunlara islamı anlatmak ve öğretmek neredeyse imkansız gibidir.

Buradaki  cehl-i mikap durumunda olan insanlar daha çok Darul Küfür konumunda yaşayan insalardır. Kültürlerine, atalarına batıl dinlerine taassupla ve inatla bağlı olmalarını ifade eder. Bu kimselere İslam’ı anlatmak ve Tevhide davet etmek onlara çok zor gelir. Onlar körü körüne bağlılıklarından dolayı islama muhalefet içinde olurlar. Buradaki insanların özellikleri konum olarak daha çok Darul Küfürde yaşayan insanları kapsar;

Da’rul Küfür; Bu bölgelerde yaşayan insanlar konum olarak kitap ehlinin ve buna benzer İslam toplumunun dışında yaşayan bölgeleri ihtiva eder. Asli olarak Müslüman olmayan müşrik, yahudi ve hristiyan olan bu bölgelerde en asgari talep edilen inanç, dinin asıllarına iman etmesidir. Kişinin Müslüman sayıla bilmesi için Allah’a, Resule, kur’ana, meleklere ve buna benzer dinin asıları konusunda tevhide ulaşması zorunludur. Ama İslamın şeriatı konusunda kişi mazeretli olabilir. İçkinin haram olmadığını yada zinanın helal olduğunu bilmesi gibi konularda kişi mazeret sahibi olabilir.

3- Cehl- Murekkeb;

Buradaki cehalet ise ilme ulaşmanın imkansız olduğu kimseleri ifade eder, Bunlar bilmeyen ama bilmediğinide bilmeyen ve bilmediğinin bilincine varmadıkça öğrenme imkanı olmayan kimselerdir. Buradaki cehl-i mürekkeb konumundaki insanlar kendilerine kitap ve peygamber gönderilmeyen Fetret Ehli olan toplumları ifade eder;

Fetret Ehli; Bu kimseler kendilerine kitap ve peygamber gönderilmeyen kimselerdir. Bunlar Allah’ın kendilerini İslam fıtratı üzere yarattığı ve Allah’a ibadet etmeye meyil üzere yaratılan kimselerdir. Bu kimselerin Allah’ın varlığına, onun yaratıcı, rızık verici olduğuna, sığınma, ümit ve korku gibi ibadetleri yerine getirmede mükellef olan kullardır. Bunu gerçekleştiren kimseler ahirette cennet ehlidirler. Ama bunun aksine fıtratlarını bozmuş Allah’ın varlığına, onun yaratıcı, rızık verici oluşuna ve buna benzer ibadetleri yerine getirmeyenlere gelince bu kimseler Peygamberimizin ifadesi ile ahiret gününde tekrardan imtihana tutulacaklardır. Her ne olurlarsa olsunlar fıtratlarını bozmuş bu kimseler dünyada müşrik ve küfür ehli olarak görülürler.

Gürsel Gürbüz

www.gurselgurbuz.com

Share this content:

Yorum gönder

You May Have Missed