Kabirleri Mescid Edinme, Salih Kullları Tazim ve Rabbani Özellikler Vermek Lanetlik Bir Uygulamadır.
İslam dinin kulları kullara kul yapmaktan, şirk, bid’at, hurafe ve her alanda Allah dışında ibadet edilen, tazim edilen ve kulluk edilen tüm girişimleri yasaklayarak ibadeti ve kulluğu yalnız Allah’a tanımak üzere hükmünü vaaz etmiştir. Bu yönüyle kim Allah’la beraber başkalarına ilahi ve rabbani özellik verirse hiç bu şüphesiz şirk ve küfre düşmesi demektir.
Bu sebeple kullar sapmasın, delalete düşmesin ve yalnız ibadet edilen ilah Allah olsun diye Resulullah aleyhissalatu vesselam bu dini katıksız, karışıksız ve dini Allaha has kılarak bütün insanları Tevhide davet etmiştir.
Geçmişte nasıl ki Nuh kavmi ile beraber diğer kavimler ve Mekke’nin müşrikleri salih kul olarak isimlendiren kimselere ilahi özellikler vermek suretiyle onlara ibadet ediyorlardı, bu ibadet çeşitlerinin en önemlisi ümit-korku, fayda-zarar, tevazu, tazim, onlara dua talebinde bulunma, bela veya musibet söz konusu olduğunda onlara sığınma ve yardıma çağırma benzeri Allah’tan istenmesi Allah’a yapılması gereken şeyleri onlara yönelttiklerinden dolayı Allah’la beraber şirke düşmüşlerdi.
Bugünün modern müşrikleri geçmiş müşriklerden farksız olmuş ve her alanda yukarıda ifade ettiğimiz gibi sığınma, dua talebi, yardım, fayda-zarar, ümit-korku,, tevazu, bid’at ve hurafe gibi ibadet çeşitlerini ya kabir yerlerinde ya da gaipten bu kimselere yapmak suretiyle şirke düşmüşlerdir.
Resulullah aleyhisselatu vesselam bu gibi şirk, küfür, bid’at ve hurafeleri yasaklayarak şirkin kapılarını kapatmışken, maalesef Kur’an’dan, sünnetten ve dinden olmayan verilerle tamamıyla vehim, keşif ve varsayımlarla badet çeşitleri ihdas edilmek suretiyle bu kimselere ibadet yapılmaktadır. Nitekim sahih bir hadiste;
ان من كان قبلكم كانوا يتخذون القبور مساجد الا فلا تتخذوا القبور مساجد فاني انهاكم عن ذلك
Dikkat edin! Sizden öncekiler (Peygamberleri ile salihlerinin mezarlarını mescid edindiler) sakın siz de mezarları mescid edinmeyin! Bunu, size kesinlikle yasaklıyorum. (Müslim)
Bu hadis kesinlikle kabirler üzerinde mescid inşa etmekle beraber, oraları ziyaret edilen bir kabir, türbe inşa etmek ve yatırlara çevirmeyi haram kılmkatadır.
لعن الله اليهود والنصارى اتخذوا قبور انبيائهم مساجد
“Allah Yahudilere ve Hristiyanlara lânet etsin. Peygamberlerinin kabirlerini mescide çevirdiler.” [Buhârî, Salât 54; Müslim)
Bu hadis ister peygamber ister salih kul yada evliya ismi ile isimlendirilen kimseler olsun kim kabirleri mescide çevirirse Yahudi ve Hristyanlar gibi lanet mustahak olurlar.
لعن الله زوارات القبور والمتخذين عليها المساجد والسرج
Allah kabirleri çokça ziyaret eden kadınlara ve kabirlerini üzerine Mescit edinen ve orada )mum yakınlara lanet etsin. (Tirmizi Abu Davut)
اللهم لا تجعل قبري وثنا يعبد
Allah’ım kabrimi kendisine ibadet edilen bir put kılma. (Muvatta ,Ahmet Bin Hanbel)
Ümmet İcma ile ister Resulullah efendimiz olsun ister sahabe olsun ister ehli beytin olsun ister şeyh, salih kul ya da Allah dostu isimlerle isimlendiren yerlerde kabirler ziyaret edildiklerinde oraları öpmek, ovalamak, tazimde bulunmak ve benzeri tutumların ümmetin ittifakıyla caiz değildir. Bunda sadece Haceru’l Esved mustasnadır ve bu ona has olan bir durumdur. Nitekim Ömer radıyallahu anhu şöyle diyor;
والله اني لاعلم انك حجر لا تضر ولا تنفع ولولا اني رايت رسول الله صلى الله عليه واله وسلم يقبلوك ما قبلتك
Allah’a yemin olsun ki kesinlikle biliyorum ki senin zarar verebilme ne de fayda verebilme yeteneğine sahip olmayan bir taşsın. Şayet Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin seni öperken görmeseydim seni öpmezdim. (Buhari, Müslim)
İslam şirkin her türlüsün önüne sert koymak, engellemek ve Tevhid dininin insanların hayatlarında nakşedilip yalnız Allah’a ibadet edilsin diye şirkin en küçüğü ve en büyüğünü yasaklanmıştır. Nitekim bir adam efendimiz aleyhisselatu vessellem’e geldi ”Allah ve senin dilediğin şey” dedi bunun üzerine Resulullah şöyle buyurdu;
اجعلتني لله ندا ما شاء الله وحده
Beni Allah’a denk mi tutuyorsun? Bir tek Allah’ın dilediği şey de. (Buhari)
لا تقولوا ما شاء الله وشاء محمد ولكن قولوا ما شاء الله ثم شاء محمد
Allah’ın ve Muhammed’in dilediği şey demeyin, yalnız sadece Allah’ın dilediği sonra Muhammed’in dilediği şey deyin. (Darimi, Abu Davud)
Bugün maalesef şeyhini, Allah dostu, veli kul ve salih kul adı ile isimlendirilenler ilahi özelliklerle bezenmiş ve onlar maalesef Allah dışında ibadet edilen kimseler olmuştur. Kimisi faydanın ve zararın onlardan, hatta onların gaybı bildiğini bile söylemişlerdir. Nitekim bir hadisten şöyle geçmekte;
”Küçük kız çocuğu aramızda yarını bilen bir Allah’ın elçisi var dediği zaman Resulullah Aleyhisselam ona şöyle dedi;
دعي هذا قولي بالذي كنت تقولين
Bu söylediğini terk et demin söylemiş olduklarını söyle. (Buhari)
لا تعظموني كما تعظم الاعاجمي بعضهم بعضا
Beni acemlerin birbirlerine tazim ettikleri gibi tazim etmeyin. (Buhari, Müslim)
Sahabeler Resulullah efendimiz aleyhisselatu vesselam’i dünyadan her şeyden daha fazla severlerdi annelerinden, babalarından, mallarından ve kendi öz nefslerinden daha fazla severlerdi, ama hiçbir zaman efendimizi bugünkü tarikat şeyhleri gibi tazim etmemiş hatta onun için ayağa bile kalkmamışlardır.
Nitekim Enes radıyallahu anhu der ki; Ashab hiçbir kimseyi Resulullah aleyhisselatu vessellemden daha çok sevmedikleri halde onlar Nebi aleyhisselam’ı gördükleri zaman onun için ayağa kalkmıyorlardı, Çünkü onlar bunun Resulullah aleyhisselatu vesselam tarafından kerih görüldüğünü biliyorlardı. (Buhari, Turmizi)
Şu hakikatı hemen ifade edelim ki, ne sahabe ne tabi ne de onlara ihsanla tabii olan ehli sünnet hiçbir zaman Muhammed aleyhisselatu vesselam’in kabrinin yanında ona istiğaze/yardım talebinde, istine/sığınma ve dua gibi Allaha yapılan ibadetlerde bulunmadılar. Hatta onlar dua etmek istediklerinde onları kıbleye yönelik dua ederlerdi. Bugün peygamberden daha aşağı olan insanlara ilahi özellikler verilerek onlar güya faydayı celp eder, zararı def eder, bela ver musibetlerde onlara sığınılır, yardıma cağırılır ve onlardanda dua taleplerinde bulunur iddiası ancak müşrik toplumlara ait bir özelliktir.
Kabirlerin Mescidlere Gömülmesi Lanet’lik Bir Uygulama’dır.
Mescidlerde kabirlerin gömülme konusuna gelince bugün insanların bir çokları bu dinin ruhunu anlamamış, Rasulullah aleyhisselatu vesselam’in uygulamaları ile tanışmamış ve bu cehaletlerinin sonucunda bazı uygulamalarla dinde bid’at, hurafe ve hatta şirkin kapıların açılmasına sebep olmuşlardır. İşte bunlardan bir tanesi mescitlerde kabirlerin gömülmesi ya da kabirlerin üzerine mescitlerin inşa edilmesi söz konusudur.
Kim ne olursa olsun rengi, şekli, cismi ve makamı ne olursa olsun ister evliya, ister salih kul, ister şeyh olarak isimlendirilen bu kimseler ya da herhangi bir insan olsun kabirler üzerine mescid yada mescidlere kabir gömülmesini Rasulullah aleyhissalatu vesselam’ın lanetlediği bir uygulamadır. İşte bu sebeple efendimiz aleyhisselatu vessellem bu kimselerin mescitlerde gömülmesini nehy etmiş ve sakındırmıştır.
لَعَنَ اللهُ الْيَهُودَ وَالنَّصاَرَى اتَّخَذُوا قُبوُرَ أَنْبِياَئِهِمْ مَساَجِدَ، يُحَذِّرُ مَا صَنَعُوا وَلَوْ لاَ ذَلِكَ أُبْرِزَ قَبْرُهُ غَيْرَ أَنَّهُ خَشِيَ أَنْ يُتَّخَذَ مَسْجِداً
“Allah, peygamberlerinin kabirlerini mescitler edinen yahûdi ve hıristiyanlara, lânet etsin.Böylelikle o, yahûdi ve hıristiyanların yaptıklarından (ümmetini) sakındırıyordu. Eğer böyle olmasaydı, onun kabri de yükseltilirdi. Fakat o, kabrinin mescit edinilmesinden korkmuştu.”” (Muttefekun Aleyh)
Bu Kabirlerin Şirke Düşülmesinin İlletine Gelinice..
Kabirlere mescid yapılması ya da salih kul, evliya ve şeyh gibi isimlendirilen şahısların mescitlere gömülmesi kat-i naslarla yasaklanmıştır. Hiç şüphesiz bunun yasaklanmasını illeti orada Allah’tan başka kimselerin tazim olunmasına ve bunun sonucunda Allah’tan başkasına ibadet edilme şirkinin işlenilmesidir. Özellikle İslam konusunda cahil kalan toplumlar maalesef bugün salih kullar, şeyh ve evliya olarak isimlendirilen bu insanlar yüceltilmiş, tazim edilmiş, ilahi özledikleri bu kimselere verilmiş ve bunun sonucunda insanalar onlar gaybı biliyor, onlar faydaya sebep oluyor, zararları def ediyor, medet denildiğinde yardıma koşan ve onlar aracı olmak suretiyle dualarımızın Allah katında daha çok kabul olmasına sebep oluyor şeklindeki bu tür şirk ve küfür sözleri sebebiyle bu kimseler şirke düşerek müşrik ismini aldıklarını bilmeyecek kadar fail durumdalar.
O halde bu din’in ruhuna uygun bir şekilde hareket ederek emirlerimizi ve yasaklarımızı İslam’dan almak suretiyle kabirleri mescitlerden uzaklaştırmak, mescitlerde olan kabirleri başka yerlere taşımak, tazim, olağanüstü görülen ve ilahi özellikler kendilerine verilmiş bu kimselerin durumları halka anlatılarak düştükleri şirki izale etmek suretiyle hak onlara tebyin edilmelidir.
Dolayısıyla Rasulullah’ın kendisi ile lanetlediği sakındırdığı yasakladığı olan bu gibi tutum ve davranışlarda bulunmak lanetlenmeye sebep olduğu gibi dinden bağların kopmasına da sebeptir. O halde kabirlerin mescitlerden uzaklaştırılması ve mescitlere kabir yapılmaması vacip olan bir hükümdür.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yine şöyle buyurmuştur:
أَلاَ وَإِنَّ مَنْ كاَنَ قَبْلَكُمْ كَانوُا يَتَّخِذُونَ قُبوُرَ أَنْبِياَئِهِمْ وَصَالِحِيهِمْ مَساَجِدَ، أَلاَ فَلاَ تَتَّخِذُوا الْقُبوُرَ مَساَجِدَ، فَإِنِّي أَنْهاَكُمْ عَنْ ذَلِكَ
“Dikkat edin, sizden öncekiler (ehl-i kitap) peygamberlerinin ve salih kimselerinin kabirlerini mescidler ediniyorlardı. Sakın ha, siz de (onlar gibi) kabirleri mescidler edinmeyin. Zirâ ben, sizi bundan yasaklıyorum.” Müslim, Cündüb b. Abdullah’tan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet etmiştir. (Muslim)
Gerçekten de mescitlerde gömülen bu kabirler insanların, o kimsenin Allah dostu, evliya, salih kul gibi yüce bir insan izlenimini verir ve sonra sadece Allah’a yapılması gereken ibadet çeşitlerini maalesef kabirde yatan kimselere yaptıklarını görürsün. Medet demek suretiyle yardıma çağırmalar, bela ve musibetlerde onlara sığınmak, faydayı celp edebilmek için onlardan faydayı istemek, zararı def edebilmek için onlara duada bulunmak, onları aracı kılmak suretiyle ibadetlerin ve duaların Allah tarafından çabuk bir şekilde kabul edilmesi sağlamak ya da o kimselere, bağlılık, ümit ve korku gibi yalnız Allah’a tanınan ibadet çeşitlerinin bunlara verilmesine sebep olmaktadır. Bu kabirler ve mescidlere gömülen kabirler insanlar tarafından bu şekilde puthaneye döndürülmesi sebebiyle o mescidin içindeki kabrin bir an önce boşaltılıp başka bir yere taşınması ve bu taşınma süreci ve kabrin başka yerde gömülmesi halktan gizli tutulması gerekir.
Ümmü Seleme ve Ümmü Habibe -Allah onlardan râzı olsun- Habeşistan’da kilisedeki resimleri Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e haber verince, o şöyle buyurmuştur:
أُولَئِكَ قَوْمٌ إِذَا مَاتَ فِيهِمْ الْعَبْدُ الصَّالِحُ أَوْ الرَّجُلُ الصَّالِحُ بَنَوْا عَلَى قَبْرِهِ مَسْجِدًا وَصَوَّرُوا فِيهِ تِلْكَ الصُّوَرَ أُولَئِكَ شِرَارُ الْخَلْقِ عِنْدَ اللَّهِ
“Onlar, içlerinde salih bir kul veya salih bir adam öldüğü zaman kabrinin üzerine mescit inşa eden, sonra da o mescidin içine onun resimlerini yapan bir topluluktur. Onlar, Allah katında yaratılmışların en şerlileridir.” (Muttefakun Aleyh)
Hiç şüphesiz kabirleri mescitlere gömmek ya da kabirler üzerine Mescid bina etmek Hristiyan ve Yahudi kafirlerin uygulamalarıdır. Bu zatihi Allah rasulü aleyhisselatu vessellemin bizzati yasakladığı murdar şeylerdir.
Şunu hemen ifade edelim ki, eğer o kabirden önce Mescid varsa ve sonra o mescide kabir konulmuş ise o mescidin içindeki kabrin taşınması gerekir. Yok eğer mescitten önce kabir varsa ve o kabrin üzerine Mescid inşa edilmiş ise o mescidin yıkılması gerekir. Bunun temel sebebi o mescidin kabir için ve onun adına inşaat edildiğinden dolayıdır. İşte bu sebeple kabir de yatan kimse ibadet edilen bir put haline gelir.
Gürsel Gürbüz
www.gurselgurbuz.com
Share this content:
Yorum gönder