İstirzak/سترزاق Rızık’ta Şirk Düşmek.
Rızıkta şirke düşme konusunu gündeme getirmek ilk etapta rızıktan dolayı şirke düşmek de mi var! Gibi bir hissiyat insanın içinde gelebilir, ama gerçekten de rızık konusu bir nimet ve insanların en önemli hayatlarını ilgilendiren ekonomik bir faydadır.
İnsan hayatını her alanda iyi, güzel, rahat, birçok olanaklara ulaşmak ve nimetler içerisinde rızık problemi endişesi taşımadan yaşamayı temenni eder, işte bu sebeple rabbimiz Allah bir imtihan gereği kimisini zengin, kimisini fakir ve kimisini orta halli olarak irade etmiş ve bir imtihan sebebi kılmıştır. Halbuki rızık yalnız Allahın elinde insanın başkalarının malına göz dikmelerine gerek yoktur.
قُلْ اِنَّ رَبّ۪ي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَٓاءُ وَيَقْدِرُ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ۟
De ki: “Rabbim dilediğine rızkı bol verir, dilediğine az verir. Ne var ki, insanların çoğu bu gerçeği bilmez.” (Sebe:36)
Kur’an ve Sünnette rızkın ve nimetin Allah’ın elinde olduğunu ve İnsan ne yaparsa yapsın o rızkın ona ulaşacağı söz konusu olmuştur. Ama insanların nankörlükleri ve doymaz bilmez aç gözlükleri sebebiyle onların mala, mülke, makama, nimetlere ve rızka ulaşabilmek adına insanlar bu yönüyle çeşit çeşit olmak suretiyle kimisi şirke, kimisi küfre, limisi harama kimisi Allah’ın dininden bu sebeple yüz çevirerek gömü arar gibi rızık peşindedirler,
Onları dinden, Kur’an’dan, peygamberden ve İslam’dan yüz çeviren, onlar sabah-akşam ve gece-gündüz köle gibi çalışan milyonlara ulaşma noktasında mücadele eden ve sadece rızık endişesi, gelecek kaygıları, bir makama ve bir hedefe ulaşabilmek adına dinden taviz verdiğini, kimisinin İslamı aklının ucuna getirmeyecek şekilde dünya hayatını rızıkperest bir şekilde yaşadığını görürsün.
اِنَّ الَّذ۪ينَ تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ لَا يَمْلِكُونَ لَكُمْ رِزْقًا فَابْتَغُوا عِنْدَ اللّٰهِ الرِّزْقَ وَاعْبُدُوهُ وَاشْكُرُوا لَهُۜ اِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
“ Şüphesiz ki Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleriniz, size rızık verme gücüne sahip değiller. Rızkı Allah’ın yanında arayın. O’na ibadet edin ve O’na şükredin. (Çünkü sonunda) O’na döndürüleceksiniz.” (29/Ankebût, 17)
İnsanların gelecek kaygıları ve rızık endişeleri sebebiyle Allah’ın kitabını okuyan, öğrenen, onunla amel eden, Allah’ın davasına-dine yardım etmen ve ilahi misyonu yerine getirme noktasında çeşit çeşit görürsün işte bu sebeple bugün insanları rızık sebebiyle çeşit çeşit görürsün.
Hakiki açıdan rızık şirki
Bu kısımdaki insanlar dört şekilde görülür;
1- Mutlak açıdan rızkı veren Allah’a inanmasına rağmen: Salih kul, şeyh ve evliya gibi isimlerle isimlendirilen insanları aracı kılmak suretiyle onlardan rızık talep etmesi, nimet, mal ve mülk talep etmesi şeklinde gerçekleşen şirk türüdür. Hiç şüphesiz bu kimseler eğer fayda ve zararın, ümit ve korkuyla direkt bunlardan isterlerse bu büyük şirk olur ve sahibine müşrik yapar. Diğer taraftan Allah’ın izniyle bağlı kalmak suretiyle bu kimselerden Allah’ın yardımıyla bana rızık ve nimet ver şeklinde olursa bu küçük şirk olmakla beraber bu kimse büyük thlike altındadır. Çünkü bunun büyük şirk olma oasılığı vardır.
اَمَّنْ هٰذَا الَّذ۪ي يَرْزُقُكُمْ اِنْ اَمْسَكَ رِزْقَهُۚ بَلْ لَجُّوا ف۪ي عُتُوٍّ وَنُفُورٍ
Eğer Rahmân size verdiği rızkı kesiverecek olsa, o zaman sizi rızıklandıracak olan hani kim? Gerçek şu ki onlar azgınlık içinde ve haktan uzaklaşmakta direnip duruyorlar. (Mülk:21)
2- Fabrikada yada iş yerinde patronu rızık sahibi görmek: Bu kimseler her ne kadar Allah’ın yalnız rızık verici olarak görselerde bunlar niyetlerinden, eylem ve söylemlerinde küçük şirk işlerler bunun temel sebebi onlar Patronum olmasaydı ben bu rızka ulaşamazdım, şu olmasaydı ben bu nimete ulaşamazdım şeklinde gerçekleşen küçük şirk türüdür.
3- Rızıklarını haram yollarda arayan müslümanlar: Bunlar bazen bazı işler yaparlar ki bu işler haramdır. Onları bir şey satarken insanları aldatmaları ya da sattığı şeyin ayıbını gizlemesi, sigara satması, kumar oynaması ve zina yapması gibi yönlerle bu kimseler haramı helal görmedikleri, bu haramı hafife almadıkları ve bunu sıradanlaştırmadıkları sürece günah işlemiş olurlar.
4– Allah’ın Er-Rezzak oluşuna iman eden ve rızık, nimet, mal ,mülk konusunda insanların vesile olduğuna inanan ve kendilerine tayin edilen rızka razı olan, hiçbir şekilde Allah’ın Er-Rezzak ismine muhalif olmadan Allah’tan rızık talep eden ve rızkını Allah’tan isteyen kimselerdir, hiç şüphesiz bu müminlerin özellikleridir.
اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ
Ki onlar gaybe iman eder, namazı dosdoğru kılar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden harcarlar. (Bakara:3)
Şirke götüren rızık;
Buda insanların rızık konusunda tercih ve seçimleri sebebiyle şirke düşmelerine sebeb olan şirktir. Burada’da insanlar üç şekilde görülür;
1- Dinden yüz çevirmeye sebep olan rızık: Bu kısımda olan insanlar Allah’a inanırlar, İslam’a ve Kur’an’a inanırlar hatta bunların bazen hayatlarında ibadetlerde olur ama bu kimselerin en önemli ana gündem maddesi para, mal, mülk, lüks ve zenginliktir. Onlar ibadetin önemli olmadığını kalplerinin temiz olmaları onlar için yeterli olduğu varsayımıyla onlara Müslüman ismini verecek olan akide/dinin asıllarından ve aynı zamanda ibadetleri yerine getirecek İslam’ın şeriatlarından yüz çeviren kimseler olarak göreceksin, hiç şüphesiz bunlar mutlak anlamda kafirdirler ve Müslümanlık iddiaları batıldır.
وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي كِتَابٍ مُب۪ينٍ
Yeryüzünde kıpırdayan hiçbir canlı yoktur ki, mutlaka onun rızkı Allah’a aittir. O, (canlıların) karar kıldıkları yeri de geçici olarak bulundukları yeri de bilir. Hepsi apaçık bir Kitap’ta yazılıdır. (11/Hûd, 6)
2- Namaz kılan, oruç tutan, zekat veren ve aynı zamanda şeriata inan ama rızık endişeleri sebebiyle Allah’ın davasından yüz çeviren, Allah’ın dinine yardım etmeyenler ve özellikle iyiliği emretmemeleri kötülüğü yasaklamamaları İslami bir cemaatin içerisinde tevhidin sancaktarlığını yapmamaları onları günahkar kimseler yapmıştır.
3- Allah’a iman eden, ibadetleri yerine getiren, tevhidi anlamış, şirki, küfrü ve tağutlar anlamış, beri olmuş ve hayatını idame ettirmek, mücadele etmek ve para kazanma konusunda zaman ayıran aynı zamanda hayatının her alanında işte, evde, fabrikada ve her yerde davet yapan, İslami çalışmalar yapan, Allah’ın dinine yardım eden ve kendi cemaatine hizmet etme noktasında mücadele eden kimseler bu kısımdakiler Mü’min ve müslümanlardır.
O halde kardeşim sakın gelecek kaygın olmasın, sakın rızık endişesi taşıma, çünkü rızkın, malın ve mülkün sahibi olan Allah’tır. Eğer sen Allah’ın dinine yardım edersen, eğer sen ilahi misyonu icra edersen ve eğer sen Allah’ın dini uğrunda bir mücadele bir niyet bir ihlas içerisinde olursan, insanlar seninle iman ve İslamla tanışacak sen o zaman Allah’ın onayladığı, razı olduğu ve meşru kulu olursun.
Bugün insanların birçokları sadece rızık korkularından dolayı para, mal ve mülkten dolayı Allah’ın dinden yüz çevirdi. Onlar bu sebeple şirke ve küfre düştüler. Hiç şüphesiz ki bu kişiyi Allah ile bağları koparan en büyük zulümdür.
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder