Irkçılık Cahiliye Toplumlarına Ait Bir Özelliktir.
Irk (العرق) kelimesi Arapça manası: Yaprağın sapı, asıl, nesep, ata ve damar gibi manalara gelir. Lisanu’l Arap’ta Irk kelimesi soy üstünlüğü ve hased anlamında kullanılmaktadır.
Irkçılık bir milletin, ırkın ve kavmin başka bir ırka, kavme ve millet ya da ulusa karşı kendini üstün onu aşağı görmesi ifade eder. Dolayısıyla ırkçılık kendini üstün görmek, insanları aşağılamak ve küçük görmek sureti ile helal haram tanımadan akidesine bakılmaksızın müslüman mı değil mi? Bakılmadan kendi ırkını desteklemek, yardım etmek, kötülüğünde onun yanında olmak, zulmünde onunla beraber olmak, onun küfründe ve şirkinde ona destek olmak sebebiyle küfürdür. Her ne kadar bu kimsenin müşterek olarak aynı ırktan olsa dahi bu kimsenin ırkı sebebiyle haram, küfür ve şirkten tanımadan zulümde ve kötülükte onunla beraber olmayı kabul etmesidir. Bunun en iyi örneği ise bugün cahiliye sisteminde siyasi mezhepler konumunda olan ırkçı partiler hiç şüphesiz her ne kada kendilerinin islama nisbet etselerde onların ırkçılıkları küfür olan ve islam milletinden çıkaran milliyetçiliktir. Nitekim;
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَاُنْثٰى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَٓائِلَ لِتَعَارَفُواۜ اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰيكُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ عَل۪يمٌ خَب۪يرٌ
Ey insanlar! Şüphesiz ki sizleri bir erkek ve dişiden yarattık. Karşılıklı olarak tanışıp kaynaşmanız için sizleri halklara ve kabilelere ayırdık. Gerçek şu ki Allah katında en değerliniz, en takvalı olanınızdır. Şüphesiz ki Allah, (her şeyi bilen) Alîm, (her şeyden haberdar olan) Habîr’dir. (Hucurât, 13)
Hiç şüphesiz İslam milleti tek millettir. Bu millet siyah-beyaz, kırmızı-esmer yada Türk, Kürt, Arap, Yahudi, İngiliz ve Fransız gibi ırkları ayırt etmeksizin kim islam ilahi nizama iman eder ve ölçüsü İslam akidesi ise bu kimse islam milletinin bir üyesidir. Her kim islam ölçüsünü göz ardı ederek ırkını ve milletini bir ölçü görürse islam’dan sapmış kimse olur. Hiç şüphesiz Allah bizi Adem ve havadan yaratmıştır. Nitekim;
وَالنَّاسُ بَنُو آدَمَ وَخَلَقَ اللَّهُ آدَمَ مِنْ التُّرَابِ…”
İnsanlar Âdem”in çocuklarıdır. Ve Allah Âdem”i topraktan yaratmıştır…”(Tirmizî)
Irkçılık İslam ümmetini parçalayan, bölen, sosyal, siyasi, ekonomik, askeri gücünü dağıtan ve akidevi olarak bozguna uğratarak İslam milletinin önündeki en büyük tehlikedir.
Irkçılığın başlıca sebepleri;
1- Irk birlikteliği,
2- Toprak birlikteliği,
3- Kültür birlikteliği,
4- Maslahat birlikteliği,
5- Tarih birlikteliği,
6- Aşağılık kompleksi,
7- Ahlaki bozulma.
Irkçılık millet birlikteliği, tarih birlikteliği, kültür, maslahat ve toprak birlikteliği gibi tutum ve davranışların sonucunda faşizm ve ayırımçılık söz konusudur.
Irkçılık küfürdür;
Bugün çağdaş cahiliyenin ortaya koyduğu Türkün ırkçılığı, Kürdün ırkçılığı, Arap’ın ırkçılığı ya da Pakistanlının ırkçılığı hiç şüphesiz dehşetli bir virüs gibi yayılan bir küfürdür.
“لَيْسَ مِنَّا مَنْ دَعَا إِلَى عَصَبِيَّةٍ، وَلَيْسَ مِنَّا مَنْ قَاتَلَ عَلَى عَصَبِيَّةٍ، وَلَيْسَ مِنَّا مَنْ مَاتَ عَلَى عَصَبِيَّةٍ.”
“Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık davası uğruna savaşan bizden değildir. Irkçılık davası uğruna ölen bizden değildir.” (Ebû Dâvûd)
Türk, Kürt, Arap yada başka milletten ırkçılık yapan bir kimse Muvahhid Müslüman olan bir Kürt’e karşı ırkından dolayı nefret eder ya da bir Arap milliyetçisi Muvahhid olan Pakistanlı Bir Müslümanın ırkından dolayı kendisinden nefret eder. Böyle bir milliyetçilik/ırkçılık küfürdür bu helali haram harama helal görmektir.
من دعا بدعوى الجاهليه فهو من جثاء جهنم وان صام وصلى وزعم انه مسلم
Oruç tutsada, namazda kılsa ve müslüman iddiasını taşısa dahi kim cahiliye ırkçılığına cağırırsa o cehennem odunudur. (Ahmed)
Irkçılığın küfur olmasının illeti;
Akidevi açıdan ırkçılık yapan kimse kendini İslam’a nispet etse dahi eğer onun ırkçılığında Müslüman bir afganistan’lı kafir olan ırkından daha üstün tutuluyorsa hiç şüphesiz bu El-Vela Ve’l- Bera akidesi gereğince küfre düşmüştür. Çünkü bu kimse ırkçılık yaparken islamı öncelememiş, Müslüman kardeşine tercih yetkisi vermemiş ve kendi kavminden olan kafir birini seçerek onu müslüman’dan üstün tutmuştur. Nitekim onun;
1- Haramı helal görmesi
2- El-vela ve’l bera akidesinin çiğnemesi
3- İslam akidesini ölçü görmemesi gibi sebepler küfre düşmesi için yeterli sebeptir.
• لَا تَجِدُ قَوْمًا يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ يُوَٓادُّونَ مَنْ حَٓادَّ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَلَوْ كَانُٓوا اٰبَٓاءَهُمْ اَوْ اَبْنَٓاءَهُمْ اَوْ اِخْوَانَهُمْ اَوْ عَش۪يرَتَهُمْۜ
Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman eden bir topluluğun -babaları, oğulları, kardeşleri, aşiretleri dahi olsa- Allah ve Resûl’ü ile sınırlaşan insanlara sevgi beslediğini göremezsin. (Mücadele, 22)
• اُو۬لٰٓئِكَ كَتَبَ فٖي قُلُوبِهِمُ الْاٖيمَانَ وَاَيَّدَهُمْ بِرُوحٍ مِنْهُؕ
İşte Allah bu müminlerin kalplerine imanı nakşetmiş ve onları katından bir ruh ile desteklemiştir. (Mücadele, 22)
وَيُدْخِلُهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرٖي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِدٖينَ فٖيهَاؕ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُؕ اُو۬لٰٓئِكَ حِزْبُ اللّٰهِؕ اَلَٓا اِنَّ حِزْبَ اللّٰهِ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Onları orada ebedî kalmak üzere- altından ırmaklar akan cennetlere yerleştirecektir. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte onlar Allah’tan yanadırlar; iyi bilinmeli ki kurtuluşa erecek olanlar da Allah’tan yana olanlardır!
(Mücadele: 22)
Irkçılığın zararları;
Rasulullah aleyhisselatu vesselam’ın ifadesi ile ırkçılık bir leş, bir murdarlık ve bir cahiliyedir. Onun sosyolojik, ekonomik, ahlaki ve en önemlisi akidevi zararları vardır. Bunlar;
1- Fitne
2- Fesat
3- Güvensizlik
4- Çatışma
5- Ayrılıklar
6- Nefret
7- Savaş
8- Kibir
9- Riya
10- Küfür olması
11- Haram olması
Bu ırkçı kimse sosyal, siyasi, ekonomi, ahlaki ve akidevi açıdan bir müslümanı üstün tutmayarak kafir olan ve kendi ırkından olduğundan dolayı onu tercih etmesi ve ondan razı olması ümmet bilincini yok eden, Müslümanlar arasında fitne, fesat, kargaşa, çatışma ve ayrımcılığa sebep olması hasebiyle büyük bir zulüm ve kötülüktür. Toplum içinde çatışma, kavga, kaos, sürtüşme, düzensizlik ve savaşlara bile sebeptir. Bu sebeple İslam ırkçılığa duruma göre haram duruma göre küfür ismini vermiştir.
Irkçılığın olduğu yerde dayanışma, yardımlaşma, sevgi, muhabbet, istihdam ve huzur bulunmaz. Çünkü ırkçılık aslında bir çatışma ve bir kötülüğün asıl kaynağıdır.
Irkçılık cahiliyedir;
Irkçılın cahiliye olmasının sebebine gelince Resulullah aleyhisselatü vesselam’in risaletinden önce putperest müşrik toplumları da ırkçılık yaparak kendi kavimlerini ister zalim olsun ister olmasın onları desteklerlerdi. Nitekim Mekke’nin müşrikleri kavmimecilik adı altında şu sloganla ortaya çıkarlardı; ‘’Zalim de olsa Mazlum da olsa kardeşine yardım et.’’ Cümlesi ırkçılığın o dehşetli boyutunu göstermektedir.
“مَنْ قُتِلَ تَحْتَ رَايَةٍ عُمِّيَّةٍ، يَدْعُو عَصَبِيَّةً، أَوْ يَنْصُرُ عَصَبِيَّةً، فَقِتْلَةٌ جَاهِلِيَّةٌ.”
“Kim ırkçılık propagandası yaparak veya kabileciliğe/ırkçılığa destek vererek yoldan çıkmış bir topluluğun bayrağı altında öldürülürse, onun ölümü câhiliye ehlinin ölümü gibidir.”(Müslim)
Müslüman ırkçılık yapamaz;
Allah’a iman eden bir muvvahid Müslümanın ölçüsü yalnız Kur’an ve sünnettir. O alemlerin rabbi olan Allah’a iman eder ve tüm insanların babası ve annesi olan Adem ve Havva’dan geldiğine inanır. İnsanlar arasında hangi milletten, ırktan, renkten, topraktan, coğrafyadan ya da hangi iklimde olursa olsun kim bu akideye iman ediyorsa o bizim kardeşimizdir. İslam asla kan bağına ya da ırkı bağına önem vermez. Bilakis onu batıl, cahiliye ve murdar bir yol olarak görür. İslam’ın öncelediği ve emrettiği şey akide bağıdır. Bu akide dışındaki tüm birliktelikler ve düşünceler cahiliye toplumlarına ait özelliklerdir.
يا ايها الناس الا ان ربكم واحد وان اباكم واحد الا لا فضل لعربي على اعجمي ولا لعجمي على عربي ولا لاحمر على اسود ولا اسود على احمر الا بالتقوى
“Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arap”ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap”a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur…” (İbn Hanbel )
Nitekim Bedir’de Ubeydullah İbni Cerrah radıyallahu anhu kendi babasını, Ömer radıyallahu anhu kendi dayısını ve Musab bin Umeyr radıyallahu anhu kendi abisini öldürmüştür. Çünkü bu şeytanın taraftarları ile Allah’ın taraftarları arasındaki bir savaş ve mücadeledir. Bu dava ilahi bir akide bağı üzere kurulu olan bir davadır ve asla ırkçılık gibi batıl davaları kabul etmez.
“يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ اللَّهَ قَدْ أَذْهَبَ عَنْكُمْ عُبِّيَّةَ الْجَاهِلِيَّةِ وَتَعَاظُمَهَا بِآبَائِهَا، فَالنَّاسُ رَجُلاَنِ: رَجُلٌ بَرٌّ تَقِيٌّ كَرِيمٌ عَلَى اللَّهِ، وَفَاجِرٌ شَقِيٌّ هَيِّنٌ عَلَى اللَّهِ،
“Ey İnsanlar! Allah sizden câhiliye gururunu ve atalarla övünme âdetini gidermiştir. İnsanlar iki gruptur: İyi, takva sahibi, Allah katında değerli kişi ve günahkâr, bedbaht, Allah katında değersiz kişi. (Abu Davud)
İlk ırkçı/milliyetçi şeytandır;
Şeytan Allah’ın laneti onun üzerine olsun Adem aleyhisselam yaratıldıktan sonra Allah’ın Adem’e secde emrine isyan ederek onun topraktan kendisini ateşten yaratıldığını dolayısıyla kendisinin ondan üstün olduğu varsayımıyla Allah’a isyan etmiştir. Bu yönüyle ırkçı ve kendisini ustün görme içgüdüsüyle hareket ederek şeytan küfre düşmüştür. Yeryüzünde ne kadar ırkçı, faşist ya da milliyetçi kimseler varsa hiç şüphesiz bunlar şeytanın boyundurluğunda şeytanın iddia ettiğinin aynısını iddia eden sapıklardır.
قَالَ مَا مَنَعَكَ اَلَّا تَسْجُدَ اِذْ اَمَرْتُكَۜ قَالَ اَنَا۬ خَيْرٌ مِنْهُۚ خَلَقْتَن۪ي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ ط۪ينٍ
(Allah) buyurdu ki: “Sana emrettiğimde seni secde etmekten alıkoyan nedir?” Dedi ki: “Ben ondan daha hayırlıyım. (Çünkü) beni ateşten, onu topraktan yarattın.” (A’râf, 12)
Şeytan kendi hammaddesi olan ateşi üstün gördü ve Adem aleyhisselam’ın topraktan yaratılışını küçük gördü ve aşağıladı.
Halbuki şeytan ateşten yaratılmıştır ateş kızgınlık, öfke, yakıcılık ve yok etme gibi bir özelliğe sahiptir. Adem aleyhisselam ise topraktan yaratılmıştır. Halbuki toprak ise mütevazilik ve yeryüzünde üretilen tüm gıda ve sebzeler bu topraktan çıkmaktadır. Bu sebeple toprak ateşe kıyasla ham maddesi daha üstündür buna rağmen şeytan kibirlenerek, Allah’a isyan etti, faşist ve ırkçı oluşundan dolayı kafir oldu. Yeryüzünde hiçbir varlık kendi tercih ve seçimleri ile ırkını seçmiş değildir. Herkes tamamıyla ilahi bir takdir ile belli ırktan meydana gelmiş kimselerdir. Dolayısıyla ırkını bile seçemeyecek kadar aciz olan insanların kendi ırkını üstün görmesi diğer ırkları aşağılaması ve bunu bir fitne, kibir, üstünlük ve otorite aracısı görmesi hiç şüphesiz aşağılık kompleksi bunalım, şımarıklık ve cahiliye toplumuna ait bir özelliktir.
الناس كلهم بنو آدم وآدم خلق من تراب
Siz insanlar hepiniz Adem’in çocuklarısınız Adem de topraktan yaratılmıştır. (Ahmed)
Kavimleri ile övünen kimseleri bırakınız onlar ancak cehennem kömürdür. (Ibni Mace)
Allah onları iğrenç kokan bir şeyleri burnu ile itekleyerek götüren bok böceklerden daha alçak kılacaktır. (Ahmed)
Kim cahiliye davasına çağırırsa şüphesiz o kimse de cehennem leşidir. Bir Adam dedi ki, Ya rasulallah ya o kimse namaz kılıyor ve oruç tutuyorsa ne dersin? Resulullah aleyhissalatu ve sellem namaz kılıyor ve oruç tutuyor olsa da aynıdır. Sizi müslümanlar, müminler ve Allah’ın kulları diye isimlendiren Allah’a dua edin. (Ahmed)
Arabın aceme acemin araba beyaz’ın siyaha siyahinda beyaza takva dışında herhangi bir üstünlüğü yoktur. insanlar ademdendir adem ise topraktandır (Ahmed)
Irkçılığa çağıran Onun için savaşan Onun için buğzden bizden değildir. (Ahmed)
”Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur’’
”Bir Türk Cihan’a bedeldir’’
”Ne mutlu Türküm diyene” gibi cümleler ırkçların zikirleri, tesbihleri ve ibadet çeşitleridir.
“Kim kâfir olan dokuz atasını onlarla izzet ve şeref kazanmak düşüncesiyle sayarsa, cehennemde onların onuncusu olur” (Ahmed bin Hanbel)
Peki bir kimse kendi ırkını sevebilir mi?
Evet Bir müslüman kendi ırkını sevebilir kendi dilini yaşatma hakkına sahip olmakla beraber İslam’a uygun olan kültürünü de yaşama hakkına sahiptir. Çünkü kişinin kendi ırkını sevmesi kabul etmesi fıtridir. Amma kişinin kendi ırkını yüceltmesi başkalarına aşağılaması ve bunu bir üstünlük sebebi görmesi ırkçılık olur. Bu sebeple fitne, fesat, kibir, üstünlük ya da kendi ırkını önceleme gibi tüm hastalıklardan arınmış bir kimsenin kendi ırkını sevme yetkisine sahiptir. Bir kimsenin kendi ırkını sevmesinin şartları;
1- Irkını üstün görmeyecek.
2- Başka ırkları aşağılamayacak
3- İnsanlarla arasındaki ölçüsü akide olacak
4- Ümmet bilinci ile hareket etmesi.
5- Kendi ırkındaki ırkçılardan beri olması.
6- Irkçılığı haram görmesi.
وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِۖ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ
İyilik ve takva üzere yardımlaşın. Günah ve haddi aşma üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan korkup sakının. Şüphesiz ki Allah, cezası çetin olandır. (Mâide, 2)
“Kişinin soyunu, sülâlesini (kavmini, ulusunu) sevmesi asabiyet (kavmiyetçilik, ırkçılık) sayılır mı?” Hz. Peygamber şöyle cevap verdi: “Hayır. Lâkin kişinin kavmine zulümde yardımcı olması ırkçılıktır (asabiyettir/kavmiyetçiliktir).” (Ahmed bin Hanbel)
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder