Güzel ve Kötü Ahlak Üç Şekilde Görülür.
Ahlak Arapça bir kelime olara ğulk yada ğuluk kelimesinin çoğuludur.
İslam Istılahında; Güzel ahlak kişinin batini ve zahiri anlamda niyet, kalp, eylem ve söylemleri ile doğru, dürüst, saygılı ve insanlarla iyi geçinmeyi ifade eder. İlahi öğretilere göre ahlak genel anlamda kişilerin kötü ya da iyi huylarını, kişiliklerini ve karakterini ifade etmek üzere kullanılmıştır.
Kalbin kötü ahlakı; Bu insanlardan nefret etmek, kin beslemek, hased etmek, alay etmek, hor görmek, lakap takmak, küçük görmek, yalan konuşmak, hırsızlık ve iyiliği istememek kötü kalp taşıyan ahlaksız kişinin özelliğidir.
Kalbin güzel ahlakı; Kalbinde sevgi, muhabbet, iyilik, dayanışma, yardımlaşma, tevazu, dürüstlük ve sabır gibi özellikleri taşıyorsa işte bu iyi kalp ve iyi ahlaklı kişinin özelliğidir.
Dilin kötü ahlakı; Bu insanlara iftira atmak, lanet etmek, beddua okumak, sövmek, küfür etmek, hakaret etmek, cahilce şakalaşmak, hor görmek, insanların iffetlerine ve namuslarına dil uzatmak, gıybet etmek, laf götürüp getirmek ve rencide etmek gibi durumlar kötü ahlaklı kimselerin dilidir.
Dilin güzel ahlakı; İnsanlara bu saydıklarımızın tam aksine iyiliği emretme, kötülüğü yasaklama, nasihat ve öğüt gibi güzel vasıfları taşıyorsa bu iyi ahlaklı kimsenin dilidir.
Organların kötü ahlakı; Bu insanlara karşı kaş-göz hareketi yapmak, kavga etmek, dövmek, zina, içki, kumar, hırsızlık, gasp etme, aldatma ve sahtekarlık gibi buna benzer şeyleri yapan kötü ahlaklı kimselerin vasıflarıdır.
Organların güzel ahlakı; Kötü organların tam aksine kişinin eylemleriyle dayanışma, yardımlaşma, sevgi, muhabbet ve iyiliğe sebep oluyorsa işte bu güzel ahlaklı olan kimselerin özelliğidir.
اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌۙ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
Şüphesiz ki fuhşiyatın müminler arasında yayılmasından hoşnut olanlara, dünyada ve ahirette can yakıcı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. (Nûr, 19)
Güzel ahlak aslında karekter, kişilik, seçim ve tercih konusudur. Bugün islam dini ile ilgisi olmayan nice hristiyan, yahudi, ateist ya da deistler içinde ahlaklı insanları görebiliriz. Onların saygılı, sevgi, dayanışma ve yardımlaşma içinde olan, kin, nefret, öfke, kibir gibi kötü ahlaktan arınmış ve insanlara karşı dürüst, adaletli ve hiç kimsenin hakkını gasp etmeyen kimseler olarak görebiliriz.
İşte bu nedenle Allah resulunu en güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiştir.
بُعِثْتُ لأُتَمِّمَ حُسْنَ الأَخْلاَقِ
Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim (Muvatta)
İman etmiş, Tevhid ilmine ulaşmış ve muvahitliğini korumuş ama ahlaksızlık, yalan, sahtekarlık, aldatma ve buna benzer her türlü kötülük yapan bir kimse dışlanılır, sevilmez ve bu kimseye karşı buğz edilir. Yine bununla beraber yedi kat yabancı olan bir kafir güzel ahlakıyla ve davranışlarıyla insanlar tarafından sevilebilir ve ilişki kurulabilir.
Dolayısıyla ahlak bir tercih konusu, bir kalp ve niyet konusudur ve bunu başarabilmenin yegane yolu kişinin samimiyetle, ihlasla ve içtenlikle kendi hayatında Resulullah aleyhissalatu vessellemin ahlakını görüntülemesidir.
اكمل المؤمنين ايمانا احسنهم خلقا
“Müminlerin iman bakımından en mükemmel olanları ahlakı en güzel olanlarıdır” (Abu davud)
Selef alimlerimiz kendi dönemlerinde ahlakı şu şekilde tanımlamışlardır;
Az konuşmak
Öfkelenmemek
Şiddet göstermemek
Kibirlenmemek
Boş işlerden yüz çevirmek
övmemek ve kötülük yapmamak
İnsanları affetmek ve güzel geçinmek
إِنَّ الله لا يَنْظُرُ إِلى أَجْسامِكْم ، وَلا إِلى صُوَرِكُمْ ، وَلَكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وَأَعمالِكُمْ (Müslim)
– “Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalplerinize ve amellerinize bakar.””(Müslim)
Kötü ahlaka örnekler;
Aldatmak
Kibirlenmek
Kıskanç olmak
Haset etmek
Kin beslemek
Nefret etmek
Çekememezlik
Kavga etmek
Hırsızlık yapmak
Yalan Söylemek
Zina, kumar, içki içmek
Kusurları araştırmak
اللهم كما احسنت خلقي فاحسن خلقي
“Allah’ım! Yaratılışımı güzel yaptığın gibi ahlakı mı da güzel yap.”(Ahmed)
Zan beslemek Kötü ahlakın sonucudur;
Hiçbir delile dayanmadan sadece varsayımlar üzerinde insanlar hakkında kötü zan beslemek hiç şüphesiz yine kötülüklere sebep olmakla beraber aynı zamanda insanlar arasında fitnelere sebep olur.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اجْتَنِبُوا كَث۪يرًا مِنَ الظَّنِّۚ اِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ
Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının! Çünkü zannın bir kısmı (dahi) günahtır. (Hucurât, 12)
Hile ve aldatma kötü ahlakın sonucudur;
İslam hileyi ve aldatmayı haram kılmış ve onu büyük bir zulüm ve kötülük olarak görmüştür. Aldatanlar bu ümmetin bir bireyi olarak görülmemiştir.
من غشنا فليس منا
Bizi aldatan bizden değildir. (Muslim)
Kibirli olmak kötü ahlakın sonucudur;
Kendini beğenme, böbürlenmek ve insanları küçük görmek şeytani bir vasıftır. Yine bunla beraber insanlardan bir kısım kimseler kalbim temiz veya iyi niyetliyim düşüncesiyle Allah’a isyan eder. Farzları yerine getirmez ve yasaklarından kaçınmaz. Ama bir böbürlenmenin sonucunda kalbim temiz düşüncesi ile kendisini tezkiye etmeye çalışır işte bu çok kötü bir ahlaktır.
فَلَا تُزَكُّٓوا اَنْفُسَكُمْۜ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنِ اتَّقٰى۟
Nefislerinizi temize çıkarmayın. O, korkup sakınan (takva sahiplerini) en iyi bilendir. (Necm:32)
Gıybet etmek kötü ahlakın sonucudur;
İnsanların kendilerinin arkasından razı olmadığı şekilde konuşmak doğru değildir. Çünkü giybet dostluğu, arkadaşlığı öldürmekle beraber aynı zamanda insanlar arasında dayanışmayı da yok eder.
وَلَا يَغْتَبْ بَعْضُكُمْ بَعْضًاۜ اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَأْكُلَ لَحْمَ اَخ۪يهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ تَوَّابٌ رَح۪يمٌ
Birbirinizin gıybetini yapmayın/arkasından konuşmayın. Sizden biri, ölü kardeşinin etini yemeyi ister mi? (Nasıl da) tiksindiniz! Allah’tan korkup sakının. Şüphesiz ki Allah, (tevbeye muvaffak kılan ve tevbeleri çokça kabul eden) Tevvâb, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir. (Hucurât, 12)
Çok konuşmak kötü ahlakın sonucudur;
Çok, gereksiz ve boş konuşmak hata, yanlış ve kötülüklere sebep olur. İslam gereksiz ve boş konuşmaları hoş görmemiş ve kötü ahlak ismini vermiştir.
وَالَّذ۪ينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَۙ
Onlar, boş şeylerden yüz çevirir, ilgi duymazlar. (Mü’minûn, 3)
من كان يؤمن بالله واليوم الآخر فليقل خيرًا أو ليصْمُت
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kişi mutlaka ya hayır söylesin ya da sussun. (Muttefekun aleyh)
Güvenilmeyen Müslüman kötü ahlaklıdır;
Kendisinden emin olunmayan, güvenilmeyen ve korkulan bir kimse kötü ahlak sahibidir.
أَىُّ الإِسْلاَمِ أَفْضَلُ قَالَ. مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ
Yâ Rasûlallah! Müslümanların hangisi efdaldir? diye sordular. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Müslümanlar, dilinden ve elinden selâmette kalandır” buyurdu. (Sahih-i Buhari)
Alay etmek, lakap takmak ve ayıplamanın kötü ahlak oluşu;
Alay etmek, lakap takmak ve ayıplamak insanlar arasında kötülüğe sebep olur ve bu özellik islam’ın kabul ettiği şeyler değildir.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا يَسْخَرْ قَوْمٌ مِنْ قَوْمٍ عَسٰٓى اَنْ يَكُونُوا خَيْرًا مِنْهُمْ وَلَا نِسَٓاءٌ مِنْ نِسَٓاءٍ عَسٰٓى اَنْ يَكُنَّ خَيْرًا مِنْهُنَّۚ وَلَا تَلْمِزُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَلَا تَنَابَزُوا بِالْاَلْقَابِۜ بِئْسَ الِاسْمُ الْفُسُوقُ بَعْدَ الْا۪يمَانِۚ وَمَنْ لَمْ يَتُبْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ
Ey iman edenler! Bir erkek topluluğu, başka bir erkek topluluğuyla alay etmesin. Belki (alay ettikleri) kendilerinden daha hayırlıdır. Kadınlar da kadınlarla alay etmesinler. Belki (alay ettikleri) kendilerinden daha hayırlıdır. Kendi nefislerinizi ayıplamayın, birbirinize lakap takmayın. İmandan sonra fasıklık, ne kötü bir isimdir. Kim de tevbe etmezse bunlar zalimlerin ta kendileridir. (Hucurât, 11)
Hasedin kötü ahlak oluşu;
Hased/Kıskançlık Allahın rızasına muhalefet etmek ve toplum arasında kin, nefret ve çatışmaya sebeptir.
اَمْ يَحْسُدُونَ النَّاسَ عَلٰى مَٓا اٰتٰيهُمُ اللّٰهُ مِنْ فَضْلِه۪ۚ
Yoksa Allah’ın lütuf ve ihsanından insanlara verdiklerini mi kıskanıyorlar? (Nisâ, 54)
إِيَّاكُمْ وَالْحَسَدَ فَإِنَّ الْحَسَدَ يَأْكُلُ الْحَسَنَاتِ كَمَا تَأْكُلُ النَّارُ الْحَطَبَ
″Haset etmekten sakının. Bilin ki, ateş odunu yok ettiği gibi haset de iyilikleri yok eder.″ (Abu Davut)
Zarara karşılık zarar kötü ahlakın sonucudur;
Müslüman kendisine yapılan yanlışa yanlışla cevap vermediği gibi zarara zararlada cevap vermez. Bilakis yanlış ve zarar söz konus olsada o iyilikle cevap verir.
لاَ ضَرَرَ وَلاَ ضِرَارَ
Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur. (İbn Mâce)
Müslüman insanlara, hayvanlara ve tabiata karşı dengeli ve merhametlidir. O kimseye zülme edemez. Merhamet insana göstermeyene Allah merhamet göstermez.
من لا يرحم الناس لا يرحمه الله
İnsanlara merhamet etmeyene Allah c.c. merhamet etmez (Müslim-Tirmizi)
Laf taşımak kötü ahlakın sonucudur;
Laf taşıyanlar fitnelere ve bir çok sorunlara sebep olur. Allah bu tür ahlaka sahip olan kimseleri cehennem ile tehdit etmiştir.
لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ نَمَّامٌ
Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe) cennete giremezler (Müslim)
Dolayısıyla müslüman olmak sadece akidevi bir bir şekilde tasdik etmek değildir. Bilakis bir hayat programı ve ahlaki olarak yaşamayı gerektirir.
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder