Gıybet Nedir?
Bir insanın başına bela olan hastalıklardan bir tanesi Gıybet etmektir. Bu salih kul olsun olmasın, erkek-kadın ve yaşlı-genç herkesin bu hastalık içinde olduğunu görürsün.
Gıybet sokakta, mahallede, köyde, evde, kahvehane gibi her yerde hatta cemaat ehlinin ve camilerde bile bir başkasının arkasında onu çekiştirmek ve onun hoşnut olmadığı şekilde konuşmasıdır.
Bu öyle tehlikeli bir hastalıktır ki, ona ancak muttaki, muhlis ve bu hastalığa karşı kendini ıslah eden bir kimse kurtulur. Bu öyle bir hastalıktır ki, namaz kılan, oruç tutan, hacc eden ve sabah akşam zikir eden insanların bile aldatan bir hastalıktır.
Nitekim bir hadiste Allah resulü aleyhissalatu vessellem:
أتدرون ما الغِيبَةُ؟ قالوا: الله ورسوله أعلم، قال: ذكرُك أخاك بما يكره، قيل: أرأيت إن كان في أخي ما أقول؟ قال: «إن كان فيه ما تقول فقد اغْتَبْتَهُ، وإن لم يكن فقد بَهَتَّهُ.
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-‘dan merfû olarak rivâyet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Gıybet nedir bilir misiniz?» dedi. Ashâb: Allah ve Rasûlü daha iyi bilir dediler. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Kardeşini hoşlanmadığı bir şeyle anmandır.» buyurdu. Ya kardeşimde benim söylediğim bulunursa, ne buyurursun? denildiğinde. O da: «Söylediğin onda varsa, onun gıybetini yapmışsın demektir. Eğer onda yoksa, ona iftira etmiş olursun.» dedi. (Sahih Müslim)
İnsanların birçoğu gıybeti önemsemez ve bunun sıradan bir günah olduğunu düşünür. Bilakis Gıybet alimlerin çoğunluğuna göre büyük günahlardandır. Bir kimse Gıybet konusunda hemen tövbe etmeli Allah’tan bağışlanma diyerek bir daha böyle bir şey yapmaması gerekir.
Dolayısıyla gıybet kardeşini hoşlanmadığı şekilde anmak demektir. Buna örnek;
Falan kimse yalancıdır, falan kimse cimridir, falan kimse korkaktır, tembeldir ve cahildir gibi gıybetler kardeşini üzmeye sebeptir. Nitekim hadiste efendimiz aleyhisselam ‘’Kardeşini hoşlanmadığı şekilde anmak” Kaidesi bunu tanımlamaktadır.
Alimlerin gıybetin büyük günahlardan olduğunu söylemesi ve nasıl bir cezaya çarptırıldığını şu hadiste dile getirmişlerdir;
Resulullah aleyhisselam miraca yükseldiğinde bakırdan tırnakları olan ve bunlar ile kendi yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan bir topluluk görür. Nebi aleyhisselam Cibril’e bunlarda kimlerdir, hataları nedir ve yaptıkları şey nedir? diye sorar. Cibril aleyhisselam der ki bunlar insanların etlerini yiyen ve onların ırzları hakkında konuşan insanlardır, bu insanların gıybetini yapanların cezasıdır, onun bakırdan tırnakları olacak bunları ile yüzünü ve gözünü tırmalayacaktır.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اجْتَنِبُوا كَث۪يرًا مِنَ الظَّنِّۚ اِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ اِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَبْ بَعْضُكُمْ بَعْضًاۜ اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَأْكُلَ لَحْمَ اَخ۪يهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ تَوَّابٌ رَح۪يمٌ
Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının! Çünkü zannın bir kısmı (dahi) günahtır. Tecessüs etmeyin/birbirinizin özelini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın/arkasından konuşmayın. Sizden biri, ölü kardeşinin etini yemeyi ister mi? (Nasıl da) tiksindiniz! Allah’tan korkup sakının. Şüphesiz ki Allah, (tevbeye muvaffak kılan ve tevbeleri çokça kabul eden) Tevvâb, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir. (49/Hucurât, 12)
Bu ayet gerçekten çok ama çok dehşetlidir. Bir insan bir insanın etini ancak hangi halde yer? Bu delirmiş, hak ile batılı ve doğru ile yanlışı birbirinden ayıramayan tüm akli melekelerini yitirmiş ve uzun zaman aç kalmış olup bulduğu ilk yiyecek olan insan etini yemeye benziyor. Allah bizi böyle bir hastalıktan korusun inşallah.
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder