Cehennem’den Dehşetli Manzaralar
Rabbimiz insanı yalnız kendisine ibadet etmesi için yaratmış ve insanı küfür ve Allah dışında ibadet edilen tüm varlıklardan beri olmalarını istemiştir. Öyle ki işlenen bu şirk büyük zülüm, kötülük, iftira ve sahibini cehenneme götüren en büyük pişmanlıktır. Bu sebeple Allah kerim kitabında bizi cehennem ateşinden sakındırırmış ve yalnız kendisine ibadet etmemizi emretmiştir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنْفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun! (Tahrim Suresi 6)
Abdullah ibni Mes’ud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“O gün cehennem getirilecek, onun yetmiş bin bağı olacak ve her bağ ile beraber cehennemi çeken yetmiş bin melek bulunacaktır!” (Müslim 2842/29, Tirmizi 2698)
Cehenneme girdiklerine onlara orada ebedi bir azap ve hapis vardır.
لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَهُمْ فِيهَا لاَ يَسْمَعُونَ
“Orada inim inim inleyecekler ve hiçbir şey de işitmezler!” (Enbiya Suresi 100)
Küfrü ve Şirki Terchih Edenler İçin Cehennem Vardır.
Cehennem ancak nefsine, şehvetine ve arzularına kul olmak suretiyle tercihini Allaha yapmayarak küfrü, şirki ve Allah dışında ibadet edilen şeyleri tercih etmesi cehennemine sebep olmuştur.
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“…Allah ateşi yarattığı vakit Cebrail’e:
‘Ey Cibril! Git, cehenneme bak,’ buyurdu. Cebrail gitti, cehenneme baktı. Sonra geldi ve:
Ey Rabbim! İzzetine yemin ederim ki, cehennemi kim işitirse ona asla girmez! dedi. Allah, cehennemi şehvet çekici şeylerle donatıp:
‘Ey Cibril! Git, ona bak,’ buyurdu. Cibril gitti ve cehenneme baktı. Sonra geldi:
Ey Rabbim! İzzetine yemin ederim ki, hiçbir kimse dışarıda kalmadan hepsi cehenneme girer diye korktum, dedi.” (Ebu Davud 4744, Tirmizi 2685)
Allah’a isyan eden, küfrü, şirki ve Allah dışında olan varlıklara ibadet etmeyi tercih edenlere gelince onlar için elem verici bir azap vardır. Onlar ki inat, kibir ve imana muhalefet ederek islamla savaşmayı göze almış kimselerdir.
قُلْ لِّلَّذِينَ كَفَرُوا سَتُغْلَبُونَ وَتُحْشَرُونَ إِلَى جَهَنَّمَ وَبِئْسَ الْمِهَادُ
“İnkâr eden kimselere söyle; Yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz! Orası ne kötü bir döşektir!” (Âl-i İmran Suresi 12)
Öyle ki onlar kıyamet gününde Allahın huzuruna vardıklarında kiminin yüzleri vardır ki ak, mutluluk ve huzur vardır. Kimileri ise o gün inkarları sebebiyle yüzleri kapkara kesilir.
يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ فَأَمَّا الَّذِينَ اسْوَدَّتْ وُجُوهُهُمْ أَكْفَرْتُم بَعْدَ إِيمَانِكُمْ فَذُوقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ
“O gün bazı yüzler vardır ağarır, bazı yüzler de vardır kararır. Yüzleri kararanlara şöyle denilir; İnanmanızdan sonra inkar mı ettiniz!? Öyle ise inkar etmenize karşılık azabı tadın!” (Âl-i İmran Suresi 106)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Cehennem ve cennet münakaşa ettiler. Cehennem:
Ben, kibirlenenler, büyüklenenlere ve zorbalara tercih olundum, dedi. Cennet de:
Niye bana insanların ancak zayıfları, hakir görülenleri ve acizleri giriyor? dedi. Allah, cennete:
‘Sen Benim rahmetimsin, Ben seninle kullarımdan dilediğime rahmet ederim,’ buyurdu. Cehenneme de:
‘Sen Benim azabımsın, Ben seninle kullarımdan dilediğime azabederim. Her birinize de dolusu vardır,’ buyurdu. Fakat cehenneme gelince dolmak bilmez! Nihayet Allah, ayağını onun üzerine koyar. Cehennem de:
Yetişir! Yetişir! der. İşte o zaman cehennem dolar ve bazısı bazısına büzülür.” (Müslim 2846/35)
O gün cennet ehli yerini ve cehennem ehli yerini aldığında iki taraf için ebedi bir hayat başlayacak öyle ki kimisi sonsuz huzurlu ve nimetlerle dolu hayata kavuşurken diğer tarafdakiler sonsuz azap ve acıyı cekecekler.
Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Cennet ahalisi cennete vardığı, cehennem ahalisi de cehenneme vardığında ölüm alaca bir koç suretinde vücut verilerek getirilir. Tâ cennet ile cehennem arasında yatırılır. Sonra kesilir. Sonra bir münadi:
Ey cennet ahalisi! Artık ölüm yoktur! Ey cehennem ahalisi! Artık ölüm yoktur, diye nida eder. Bu hâdise sebebiyle cennet ehlinin ferahı bir kat daha ziyade olur. Cehennem ehlinin hüzün ve kederi ise bir kat daha artar.”
(Müslim 2850/43, Buhari 6457)
Cehennem’in Yiyecek ve İçecekleri
Cehennem’de o yeryüzünün inkarcı ve zalimlerine sadece ateşle değil aynı zamanda yiyecek ve içecekleri ayrı bir azap olarak onlara yetecektir.
وَيُسْقَى مِنْ مَّاءٍ صَدِيدٍ
“Orada kanla karışık irinli sudan içirilecektir!” (İbrahim Suresi 16)
يَتَجَرَّعُهُ وَلاَ يَكَادُ يُسِيغُهُ وَيَأْتِيهِ الْمَوْتُ مِنْ كُلِّ مَكَانٍ وَمَا هُوَ بِمَيِّتٍ وَمِنْ وَرَآئِهِ عَذَابٌ غَلِيظٌ
“Yutmaya çalışır, fakat boğazından geçiremez! Her yandan ölüm geldiği halde yine de ölemez! Bunun arkasından da daha çetin bir azap vardır!” (İbrahim Suresi 17)
لَيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلاَ مِنْ ضَرِيعٍ لاَ يُسْمِنُ وَلاَ يُغْنِي مِنْ جُوعٍ
“Onlar için pis kukulu dikenden başka yiyecek de yoktur! O da ne besler, ne de açlığı giderir!” (Ğaşiye Suresi 6, 7)
أَذَالِكَ خَيْرٌ نُّزُلاً أَمْ شَجَرَةُ الزَّقُّومِ
“İkram olarak, bu mu daha hayırlı yoksa zakkum ağacı mı?” (Saffat Suresi 62)
طَلْعُهَا كَأَنَّهُ رُؤُوسُ الشَّيَاطِينِ فَإِنَّهُمْ لَآكِلُونَ مِنْهَا فَمَالِؤُونَ مِنْهَا الْبُطُونَ
“Tomurcukları meyveleri şeytanların başları gibidir. Onlar ondan mutlaka yiyecekler ve karınlarını onunla dolduracaklar.” (Saffat Suresi 65)
ثُمَّ إِنَّ لَهُمْ عَلَيْهَا لَشَوْبًا مِّنْ حَمِيمٍ
“Sonra onların, o yedikleri üzerine kaynar su karıştırılmış bir içecekleri vardır. (Saffat Suresi 67)
فَشَارِبُونَ شُرْبَ الْهِيمِ
“Hem de susamış develerin suya saldırışı gibi içecekler!” (Vakıa Suresi 55)
هَذَا فَلْيَذُوقُوهُ حَمِيمٌ وَغَسَّاقٌ
“İşte bu, kaynar su ve irin. Tatsınlar onu.” (Sad Suresi 57)
Cehennemdeki Azap Çeşitleri
O gün onlar için kurtuluş yoktur, çünkü onlar yeryüzünde imanlarından dolayı mü’minleri öldürüyor, kadınları, çocukları, yaşlıları ve bebekleri en acı şekilde yok ediyorlardı. Onların eliyle yeryüzünde küfür almış başını gitmiş, onlar eliyle zina, tecavüz, çocuk istismari, fuhuş, uyuşturucu ve kula kulluk onlar eliyle gerçekleşmişti. Buna karşılık onlara türlü türlü azap vardır.
Semure bin Cundeb (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Onlardan kimi vardır ki, ateş onu iki topuğuna kadar yakalar. Kimi vardır ki, onu dizlerine kadar yakalar. Kimi de vardır ki, ateş onu beline kadar yakalar. Kimi de vardır ki, ateş onu boynuna kadar yakalayıp yakar!” (Müslim 2845/33)
Azabı tatsınlar diye erimiş olan derileri yeni olan ile değiştirilir ki azabı kat kat tatsınlar diye;
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا سَوْفَ نُصْلِيهِمْ نَارًا كُلَّمَا نَضِجَتْ جُلُودُهُمْ بَدَّلْنَاهُمْ جُلُودًا غَيْرَهَا لِيَذُوقُوا الْعَذَابَ إِنَّ اللهَ كَانَ عَزِيزًا حَكِيمًا
“O ayetlerimizi inkar edenleri yakında bir ateşe sokacağız, derileri piştikçe azabı tadsınlar diye onlara başka deriler vereceğiz! Şüphesiz ki, Allah daima üstündür, hüküm ve hikmet sâhibidir.”
(Nisa Suresi 56)
فَالَّذِينَ كَفَرُوا قُطِّعَتْ لَهُمْ ثِيَابٌ مِّنْ نَّارٍ يُصَبُّ مِنْ فَوْقِ رُؤُوسِهِمُ الْحَمِيمُ
Küfre sapanlar için ateşten giysiler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülmektedir!” (Hac Suresi 19)
يُصْهَرُ بِهِ مَا فِي بُطُونِهِمْ وَالْجُلُودُ
“Bu suyla, karınlarının içindekiler ve derileri eritilir!” (Hac Suresi 20)
وَلَهُم مَّقَامِعُ مِنْ حَدِيدٍ كُلَّمَا أَرَادُوا أَنْ يَخْرُجُوا مِنْهَا مِنْ غَمٍّ أُعِيدُوا فِيهَا وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ
“Bir de onlar için demirden kamçılar vardır. Ne zaman oradan ve oradaki ıztırabdan çıkıp kurtulmak isteseler; her defasında oraya geri çevrilirler. Yakıcı azabı tadın, denir.” (Hac Suresi 21, 22)
لاَ تَدْعُوا الْيَوْمَ ثُبُورًا وَاحِدًا وَادْعُوا ثُبُورًا كَثِيرًا
“Bugün bir ölüm çağırmayın! Birçok ölümü davet edin!” (Furkan Suresi 14)
لَهُمْ مِّنْ جَهَنَّمَ مِهَادٌ وَمِنْ فَوْقِهِمْ غَوَاشٍ وَكَذَالِكَ نَجْزِي الظَّالِمِينَ
“Onlar için cehennemden (ateşten) yataklar ve üstlerine de (yine ateşten) örtüler/yorganlar vardır! İşte Biz, zalimleri böyle cezalandırırız!” (A’raf Suresi 41)
إِذِ الْأَغْلَالُ فِي أَعْنَاقِهِمْ وَالسَّلاَسِلُ يُسْحَبُونَ
“Boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde sürükleneceklerdir.” (Mü’min Suresi 71)
سَرَابِيلُهُم مِّن قَطِرَانٍ وَتَغْشَى وُجُوهَهُمْ النَّارُ
“Gömlekleri katrandandır, yüzlerini ateş kaplar.” (İbrahim Suresi 50)
يَوْمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ امْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِن مَّزِيدٍ
“O gün cehenneme: Doldun mu? deriz. O da: Daha yok mu? der.”
(Kaf Suresi 30)
Usame bin Zeyd (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Kıyamet gününde bir kişi getirilir ve cehennemin içine atılır da orada onun bağırsakları derhal karnından dışarı çıkar! Sonra o kişi bağırsakları etrafında değirmen eşeğinin dönüşü gibi döner. Bunun üzerine cehennem ahalisi o kişinin başına toplanırlar da:
‘Ey fulan! Senin bu halin nedir? Sen bize dünyada iyiliği emreder ve bizleri kötülükten nehyeder değil miydin? derler. O da onlara:
‘Evet, ben size iyiliği emrederdim, fakat onu kendim yapmazdım! Yine ben sizleri kötülükten nehyederdim de onu kendim işlerdim,’ diye cevap verir.”(Buhari 3065)
Size Uyarıcılar Gelmedi Mi?
O gün cehenneme girenlere söylenecek niye inkar ettiniz? Neden iman etmediniz? yoksa onlara Nebi ve Resul gilmemişmiydi?
تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ كُلَّمَا أُلْقِيَ فِيهَا فَوْجٌ سَأَلَهُمْ خَزَنَتُهَا أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَذِيرٌ
“Cehennem neredeyse öfkesinden çatlayacak! Her topluluk onun içine atıldıkça, onun bekçileri onlara: Size bir uyarıcı gelmemiş miydi? diye sorarlar.” (Mülk Suresi 8)
إِنَّهَا لَإِحْدَى الْكُبَرِ نَذِيرًا لِّلْبَشَرِ
“Kuşkusuz ki, o (cehennem), büyük (belâ)lardan biridir. İnsan için bir uyarıcıdır!” (Müddessir Suresi 35, 36)
لاَ يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلاَ شَرَابًا
“Orada ne bir serinlik, ne de içilecek bir şey tatmazlar.” (Nebe Suresi)
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder