×

Bütün Boyutlarıyla Kibir Nedir?

Bütün Boyutlarıyla Kibir Nedir?

Çağın en büyük hastalıklarından bir tanesi bir kimsenin kendini beğenmesi, kendini müstağni ve büyük görmek suretiyle kibirlenmesidir. Kibir o kadar tehlikeli ve dehşetli bir virüstür ki kendisine teslim olan kimseyi Allah ile bağları koparır yine aynı zamada insanlar arasında fitne, kötülük ve çatışmayla beraber dayanışma, sevgi ve yardımlaşmayı öldürerek insanlar arasında uçurumlar meydana getiren gayrı ahlaki bir hastalıktır.

Kibir salih amelleri bozan, Allah’ın rızasından uzaklaştıran, ihlası öldüren ve imana zarar veren en büyük gizli tehlikedir.

Kibrin sebeplerinden en önemlisi: Aşağılık kompleksi, ekonomik güç, ahlaki bozukluk, bilgi ve buna benzer sebeplerden dolayı tüm kazanımlarını kendi beceri ve yeteneğinin sonucunda aldığı varsayımıyla ortaya çıkan bir kötülüktür

Kibir hem zeki ve hemde sabırlıdır, o  yavaş ve çok gizli bir şekilde nefsi işgal eder. Alimi  zelil, abidi bozan, olgun kimseye nefret ve başarılı insanları yanlışa götüren, rahatlıkla kandıran, aldatarak kulluğu ve sosyolojik hayatı bozan bir fitnedir.

Bir müslüman bu kibir hastalığından bir an önce kurtulmalıdır. Yeryüzünde işlediği salih amelleri ve Tevhid akidesini kibirle bozmadan, ahiret gününde büyük bir pişmanlıkla elinden mükafatın gitmesini istemiyorsa şimdiden bu kibir hastalığından kurtulmalıdır.

Nitekim Resulullah Aleyhisselam’ın hadislerinde; 

لا يدخلُ الجنةَ مَن كان في قلبه مِثقال ذرةٍ من كِبر

Kalbinde zerre kadar kibir olan kişi cennete giremez. (Müslim)

Kibir hastalığının ne denli tehlikeli boyutlara vardığını delillendiren bu hadis bizim için yeterli bir öğüttür. Bu hadisle amel etmek istiyorsak, Resulullah aleyhisselatu vessellem ve onun öğretilerinden geçen sahabeye baktığımızda, biz onların Allah’a karşı tevazu, saygı, sevgi ve nefislerini küçük gören kimseler olarak görürüz.

Hangi konuda olursak olalım, ister alim ister ilim talebesi ister kadın ister erkek ister yaşlı ister genç herkes bu tehlikeli hastalığa karşı dikkatli olmak zorundadır. Çünkü bu dışarıdan hiç kimsenin göremediği gizli şirktir.

Akidevi Açıdan Kibir Çeşitleri

Hiç şüphesiz u bsahibini islam milletinden çıkaran bir küfür çeşididir ve kibir akide’de farklı varyantlarda kendini gösterir.

Asli Açıdan Kişiyi Kafir Yapan Kibir;

1- İnat, ısrar ve kibirli bir eda ile Kur’an’ı, İslam’ı, Resulun getirdiklerini, Allah’ın şeriatını, yasalarını ve hükümlerini reddetmesidir. Kişi kendi üzerinde olduğu ideolojik din ya da atalar diline bağlı kalmada kibirlenerek ve inatçı bir tavırla reddetmesi kişiyi mutlak anlamda müşrik ve kafir yapar.

اَفَكُلَّمَا جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ بِمَا لَا تَهْوٰٓى اَنْفُسُكُمُ اسْتَكْبَرْتُمْۚ فَفَر۪يقًا كَذَّبْتُمْۘ وَفَر۪يقًا تَقْتُلُونَ

 Ama size ne zaman bir peygamber gelip de nefislerinizin hoşlanmayacağı, hevâ ve hevesinize hizmet etmeyecek hükümler getirdiyse, hemen büyüklük taslayarak, kimini yalanlayıp kimini de öldürüyordunuz, öyle değil mi? (Bakara:87)

قَالَ الَّذ۪ينَ اسْتَكْبَرُٓوا اِنَّا بِالَّذ۪ٓي اٰمَنْتُمْ بِه۪ كَافِرُونَ

Büyüklük taslayan o zâlimler ise: “Siz neye inanıyorsanız, işte biz de onu bütünüyle inkâr ediyoruz” diye karşılık verirlerdi. (A’râf: 76)

Hadis Açısından Kişiyi Kafir Yapan Kafir;

2- Kendini İslam’a nispet etmesine rağmen kibirli bir şekilde kendini müstağni görerek namaz kılmayan, oruç tutmayan, zekat vermeyen ve kalbinin temiz olduğu varsayımlarıyla Allah’ın emrine kibirli bir edayla hafife alarak, önemsemeyerek, kendine yakıştırmayarak, ibadeti ve kulluğu yerine getirmeyenler şüphesiz bunlar kafir olmuşlardır ve Müslümanlık iddiası batıldır.

وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُون۪ٓي اَسْتَجِبْ لَكُمْۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَت۪ي سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِر۪ينَ۟ 

Rabbiniz buyurdu ki: “Bana dua edin, size icabet edeyim. Hiç kuşkusuz, bana ibadet etmekten büyüklenenler, boyun eğmiş/alçaltılmış olarak cehenneme gireceklerdir.” (40/Mü’min (Ğafir), 60)

Büyük Günah Açısından Kibir;

3- Bu Allah’a ve dine karşı değil de tamamı ile insanlara karşı büyüklük taslama, insanları hafife alma, aşağı görmek ve kendini üstün görmek şeklinde ortaya çıkan gayri ahlaki tutum ve davranıştır. Hiç şüphesiz bu haramdır ve büyük günahtır. Eğer bu kimse bu kibir tutumunu devam eder ve önüne geçmez ise bunun tehlikesi büyür.

وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِي الْاَرْضِ مَرَحًاۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍۚ 

 “İnsanlara yüzünü çevirme! Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü Allah büyüklük taslayan ve böbürlenen kimseyi sevmez.” (31/Lokmân, 18)

 Gizli ve Açık Şirk Açısından Kibir.

1- Açık şirk: Herkesin gördüğü ve bir kimsenin Allah’tan başka kimselere inatla ve israrla hakkın karşısında kibirlenmesidir. 

اِنَّهُمْ كَانُٓوا اِذَا ق۪يلَ لَهُمْ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ يَسْتَكْبِرُونَۙ

Onlara: “Allah’tan başka ilâh yok” dendiği zaman büyüklük taslıyorlardı. (Sâffât: 35)

Bu kimseler Tağut (Politik Tanrılar) evliya, salih kul, şeyh gibi kimselere ve ölmüş kimselerden dua talebinde bulunması ya da fayda ve zararlı onlardan geldiğine inanması, yasama şirkine düşülmesi, Allah’tan başka kanun koyuculara teslim ve itaat etmesi açık şirklerdendir.

Gizli şirk: Bu dışarıdan tüm insanlara gizli kalan bir şirk çeşididi ve bu insanlar tarafından fark edilmez. Bu şirk ancak ilahi öğretileri almış, uyanık, atılgan ve Allahın kendisine rahmet ettiği kimsenin kurtulduğu bir virusdur.

Gizli şirke örnek: Kendisini üstün, başkalarını küçük görmek, kendi nefsini bir övgü kaynağı olarak görmesi, elindeki başarıların Allah’tan değil de kendi yetenek çabasıyla olduğuna inanması, istediği zaman istediğin şeyi elde edebileceğine inanması, kendisini başka insanlara oranla hafif görmemesi kibir çeşitlerdir.

 أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِأَهْلِ النَّارِ ؟ : كُلُّ عُتُلٍّ جَوَّاظٍ مُسْتَكْبِرٍ                                                                             

 “Size cehennemliklerin kimler olduğunu haber vereyim mi? Katı kalbli, kaba, malını hayırdan esirgeyen ve kibirli kimselerdir.” (Buhari, Eyman 9, Müslim, Cennet 47

Bir kimsenin mal, mülk, makam, servet ve yetenek gibi sahip olduğu şeylerden dolayı kendi nefsini övmesi bunun Allah’tan değil de kendi becerisi ya da kendinden olduğuna inanması bir kibir yansımasıdır.

Kibir, kişinin yaptığı veya bildiği bir şeyden dolayı kendini övmesi ve o nimetleri kendisine Allah’ın verdiğini unutmasıdır. (Muhasibi er-riaye li hukukillah sayfa 420)

Kendini beğenme, tüm nimetlerin kendine ait olduğu düşüncesi ile kendini övmesi, büyük görmesi, başkalarını aşağı görmesi ve gücün kendisine ait olduğu varsayımıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. O ben güçlüyüm, ben büyüğüm, ben bütün amelleri yerine getirebilirim, cihad ettim ve Allah’ın dinine yardım ettim söylemek suretiyle asıl nimetleri veren Allah’ı unutarak kendi nefsini büyük görüp kibirlenmesidir.

Zenginlerdeki Kibir: Onların ekonomik, makam, sosyolojik ve Allah tarafından birçok verilen nimetlerden dolayı bunu kendi yeteneği, kazanımları ve başarısını aklına ve ilmine güvenmesi sebebiyle kendini büyük görmesidir. Bu şirkk türü gizli olmakla beraber aynı zamanda açık bir şirktir.

Fakirin Kibrine gelince: Onu kendini büyük görmesi, kendini olduğundan farklı göstermesi ve insanları aşağı görmesi aşağılık kompleksinin sonucundadır.

Kibir Putunun Oluşmasının Sebepleri

1- Allah’ı tanımamak;

Kibirli kimse elde etmiş olduğu yetenek, ilim, ekonomik güç ve buna benzer şeyleri kendi kazanım ve başarısına bağlayarak kendisine yardım eden Allah’ı unutmasıdır.

Bir kimsenin bu kibir hastalığına düşmesinin temel sebebi onun Allah’ın zatını, isimlerini, sıfatlarını, fiillerini ve Allaha karşı cahil ve edebini kaybetmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.

Nasıl ki, namaz, oruç, cihad ve infak gibi ibadetler Allah’ın yardımıysa aynı şekilde ilim, ekonomik güç, makam, mal ve mülk gibi her şey yine Allah’ın yardımıyla kuluna verdiği bir nimettir. Bunu unutanların Kibre düşmesinin sebebi ilahi öğretiler konusunda cahil ve ahlaklanmamasından dolayıdır. 

Mesruk ne güzel söylemiş: Kişiye Allah’tan korkması ilim olarak yeter da yine kişiye ilimiyle övünmesi cahillik olarak yeter. (Acurri)

2- Nefsi Tanımamak;

Bir kimsenin kibirden kurtulabilmesi için kendi nefsini çok iyi tanımak zorunda nefsin arzu, şehvet, heva ve hevesin şeytanla olan işbirliğini bilmeli ve nefsin bitmek tükenmez haram isteklerine karşı uyanık olmalıdır. Nefsini tanımayan, bilmeyen ve nefsin hevasına tabi olanlara gelince onların kibir hastalığından kurtulması çok zordur.

Nitekim bir hadiste Resulullah aleyhisselam: Sen beni nefsime bırakacak olursan beni zayıflığa, noksanlığa, hataya ve günaha bırakmış olursun. Ben ancak senin rahmetine güvenirim. (Ahmed, Hakim)

Şehvet iki türlüdür;

Açık şehvet ve Gizli şehvet

Açık şehvet: Nefis içki, kumar, zina, haramlar, kadın, altın, ev, mal ve mülk gibi ne kadar maddi istek, arzu ve eğlence varsa Nefsi Emmare ile bunlara ulaşmayı arzular.

Gizli şehvet: Bu kendini ayrıcalıklı görme, başkalarının seni övmesini istemesi, alkışlanmayı, teveccüh isteği, teşekkür istemen yada teşekkür ettiklerinde senin hoşuna gitmesi ve nam salma, bilinme ve meşhur olma gibi içgüdüler taşıyorsan, işte bu hiç şüphesiz gizli şehvetin kibir kapılarının açılmasıdır.

3- Nefis terbiyesini ihmal etmek;

Kişinin kendini büyük/kibirli görmesi ve gayri ahlakı tutum ve davranışlar içinde olmasının temel sebebi nefis konusunda bilinçlenmemek ve bu hastalığa karşı hazırlık içinde olmamasından kaynaklanır.

Eğer bir kimse nefsiyle mücadele ederek helal ve haram yasalarınca onu ıslah etmek, terbiye etmek ve güzelleştirme noktasında mücadele etmez ise onun kalbi körelecek, aklı bozulacak ve amelleri ifsat olacaktır. Ama bunun aksine eğer nefsi ıslah eder ise kalp huzura kavuşacak, akıl selim olacak ve ameller salih olacaktır.

Kibrin sebepleri;

a) Bir kimsenin yüzüne karşı onu övmesi kbiri gibi en tehlikeli sonuçlar doğurur. Nitekim;

Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh şöyle dedi:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, bir adamın bir kişiyi övdüğünü ve övmede çok ileri gittiğini işitti. Bunun üzerine:

“Adamı mahvettiniz (veya adamın bel kemiğini kırdınız)” buyurdu. (Buhârî, Şehâdât 17, Edeb 54; Müslim, Zühd 67)

b) Zengin ve nüfus sahibi olmak: Kibir ıslah olmamış bir nefis için büyük bir tehlikedir. Çünkü bu kibir hastalığı öyle bir nefse sızar ki onu kendisini kul-köle eder. Zengin insanlar mal ve makam sebeiyle bu hastalığa düşmüştür.

c) Fakirlerle beraber olmamak: Onları arkadaş edinmemek ve onların durumunu empati kurmamak kişinin kibrine yol açar.

d) Kibirli olmanın diğer bir sebebi ise nasihat edenlerin olmayışıdır: Kibrin kötülüğü ve doğuracağı zararları kendisine anlatmayan kimseler kibir hastalığında tepelenip dururlar.

 ثَلاثةٌ لاَ يُكَلِّمُهُمُ اللَّه يَوْمَ القِيامَةِ ، وَلا يُزَكِّيهِمْ ، وَلاَ يَنْظُرُ إِلَيْهِمْ ، وَلهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ : شَيْخٌ زانٍ ، ومَلِكٌ كَذَّابٌ ، وعائلٌ مُسْتَكْبِرٌ                                

 “Üç grup insan var ki Allah onlarla konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz. Bu sebeble onlara büyük azab hazırlanmıştır. Bu kimseler, zina eden ihtiyar, yalancı (veya zalim) hükümdar, kibirlenen fakirdir.” (Müslim, İman 172)

Kibrin ifşa olduğu yerler;

  • Kendisinden sürekli bahsetmek
  • Yapabilirim düşüncesiyle bütün işlere talep etmek
  • Nasihat ve öğüt kabul etmemek
  • Verdiğinde Minnet etmek
  • Başkalarına küçük görmek
  • Aşağılık kompleksi
  • Üstünlük taslamak

Nitekim Rasulullah aleyhisselatü vesselam hadislerinde: Kibir Hakkı inkar ve insanları  küçümsemektir. (Müslim)

وَاِذْ قُلْنَا لِلْمَلٰٓئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَ فَسَجَدُٓوا اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ اَبٰى وَاسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِر۪ينَ

Meleklere: “Âdem’e secde edin!” dediğimizde İblîs dışındaki­ler derhal secdeye kapandı. İblîs ise direnerek bundan kaçındı, kibir­lendi ve kâfirlerden oldu. (Bakara: 34)

Kur’an’da: İki bahçe sahibi onlar kendilerine verilen nimetler, mallar ve bahçelerden dolayı kibirlenerek bunlar ancak kendi imkanları, yetenek ve ilmi sebebiyle kazandıkları şeyler olduğuna düşündüler. Allah’ın onlara nimet olarak verdiği şeyleri unuttular, tüm nasihatleri kabul etmediler ve kendilerini büyük görerek ahiretteki durumlarını dünyadaki durumlarından daha hayırlı olduğu fehmine kapıldılar. 

وَمَٓا اَظُنُّ السَّاعَةَ قَٓائِمَةًۙ وَلَئِنْ رُدِدْتُ اِلٰى رَبّ۪ي لَاَجِدَنَّ خَيْرًا مِنْهَا مُنْقَلَبًا 

“Kıyametin kopacağını da zannetmiyorum. Şayet (olur da kıyamet kopar ve) Rabbime döndürülürsem, bundan daha hayırlı bir dönüş yeri bulacağım elbette.” (18/Kehf, 36)

Kibir Husrana Sebeptir.

Kibir: Allah’a şirk koşmaya sebeptir;

İbni Teymiye Allah ona rahmet etsin riya insanları Allah’a ortak koşmanın bir çeşididir kibir ise nefsi Allah ortak koşmanın bir çeşididir. (Ömer bin Musa ucub sayfa 11)

Kendine beğenmişlik olan bu gizli şirk çok ağır sonuçlara sebep olur. Kbir sızdığı nefiste kendini beğenmişlik, malın, mülkün, makamın ve ilmin sadece kendi beceri ve yeteneğine ait olduğunu düşünmesi sebebiyle kendisini başkasından üstün görmesidir. Ku kimsenin şirke düşmesinin sebebi Allah’ın bunları kendisine verdiğini unutmasıdır.

Amellerin bozulmasına sebep;

Hiç şüphesiz Allah yalnız kendisi için yapılan ihlaslı samimi ve yalnız Allah’a adanın amelleri kabul eder. Kim bu amellerinde kendisine bir pay aramak suretiyle bunu bir kibir ve bir beğenmişlik vasıtası olarak görürse amellerin yok olmasına sebep olur. Dolayısıyla kibir birlikte olduğu tüm amelleri siler ve süpürür bunun temel sebebi Allah için amel işleme ilkesiyle çelişme sebebiyledir.

Allah’ın nefretine sebep olması;

Allah Resulü bir hadislerinde: Kim Kendini büyük görür ve böbürlenerek yürürse Allah ona öfkelenmiş bir şekilde huzuruna çıkar. (Ahmed, Buhari)

Fitnelere sebep olması;

Kibir insanlar arasında dayanışma, yardımlaşma, sevgi ve kardeşliği öldürür bunun yerine kavga, çatışma, problem ve sorunlara sebep olur.

Kendini kibirli ve büyük görenlerin gözlerine perde kalplerine mühür vurulur. Onlar imtihan edildiklerinde al aşağı olur ve bu nereden geldi düşüncesi ile kala kalırlar.

 َ العِزُّ إِزاري ، والكِبْرياءُ رِدَائِي ، فَمَنْ يُنَازعُني في واحدٍ منهُما فقدْ عذَّبتُه 

 “İzzet, şeref, yücelik ve kudret benim gömleğim, büyüklük benim elbisem sayılır. Bunlardan biri kendisinde varmış gibi davranan bana ortak olmak isteyen olursa ona azab ederim.” (Müslim, Birr 136)

Günahları unutmaya sebeptir.

Kibirli insanlar kendilerini temize çıkaran ve kalplerinin temiz olduğunu söyleyen kimselerdir. Onlar Allah’ın emirleri olan tevhidi gerçekleştirme, namaz kılma, oruç tutma ve İslam’a göre yaşamamayarak onların kalpleri temiz düşüncesiyle Allah’tan ve onun dinden yüz çevirirler. İşte bu kibrin yansımasıdır.

Kötü sona sebep olur;

Kibir insan için o kadar kötü bir özelliktir ki onun Allah’a, Resulüne ve dine karşı gafil olmasına sebep olur. Salih amel işlemesine engel olur ve bu kibrin sonucunda her türlü kötülüğe sebep olur. Ölüm kendisine geldiğinde artık her şeyi onun için çok geç olur.

Hakkı kabul etmemeye sebep;

Kibirli olan insanlar hak ile karşılaştıklarında onu kabul etmeye yanaşmaz. İnsanların tevhidi kabul etmemelerinin temel sebepleri onların kibirli olmalarından kaynaklanır.

Gürsel Gürbüz

Share this content:

Yorum gönder

You May Have Missed