Hased/Kıskançlık Nedir?
İnsanı mutlu yapan, Allah’ın rızasına götüren ve insanlar arasında ülfeti kazandıran şey güzel ahlaktır. Bu sebeple ahlakı bozan ve insanı Allah ile bağını koparan ve insanlar arasında kötülüğe, fitneye, kavga ve çatışmaya sebep olan bir diğer kötü ahlak hiç şüphesiz hasettir. Hased bir kimseyi çekememe, kıskanmak, ondaki nimetlere razı olmamak, Allah’ın rahmetini ve verdiklerini eleştirmek hasettir.
Başka bir ifade ile hased Allah’ın kuluna razı olduğu, tercih ettiği, onu mal, mülk, makam ve rızık gibi nimetlerle donatması bu iser islami ister ekonomik açıdan ister ilmi açıdan olsun kulun bundan razı olmaması, onda bulunmasını istememesi ya da bu kimse bu nimetlerden mahrum olduğunda Hased eden sevindiğinde, bu hasedin tâ kendisi olmuştur.
Akidevi açıdan hased;
Akidevi bir açıdan hasede gelince: Bu bir kulda ilim, salih amel, islami çalışmalar, Kur’an okumalar, iyliği emretmesi, kötülüğü yasaklaması, tevhide davet ve benzeri Allah’ın kendisine nimet verdiği, rızıklandırdığı bir şeyi o kimseden istememesi, ondan razı olmaması, onda bulunmasını karşı çıkması ve insanlarında İslam’dan ve imandan faydalanmasını engelleyici bir hased söz konusu olursa hiç şüphesiz bu ki küfre götüren bir hased türü olabilir. Bunun küfre götürme tehlikesi taşımasının temel illeti bu Hased hastalığı sebebiyle insanların iman, islam ve Kur’an’la tanışmasına engel olması ve bir fitne aracası olması sebebiyledir.
Haram olan hasede gelince: Bu ine aynı şekilde ister nimet, mal, mülk, makam ister İslami açıdan Kur’an okumalar, iyiliği emretmes,i kötülüğe saklaması, hitabın güzel olması ya da ilminin yüksek olması sebebiyle bir kimsenin onda bulunmasından razı olmaması, çekememesi ve kabul etmemesi ama insanların bundan da mutlaka faydalanması gerektiğine itikat ediyorsa bu haramdır.
Mubah olan Hased ya da Gıpta’ya gelince: Bu bir insanda bulunan nimet, rızık, mal, makamdan razı olması ya da o kardeşinde bulunan ilim, hikmet, İslami çalışmalardaki çalışkanlılıklarından razı olması, onda bulunmasını istemekle beraber kendisinde bulunmasını da istemesi ve ona gıpta ile bakması kendisinden razı olduğu gibi kendisinden de istemesi şeklinde olursa bu caizdir.
Birçok insanda kadın-erkek, yaşlı-genç ya da salih kimselerde dahi herkese bulaşan bir hastalık vardır ki o da hasettir.
وَالَّذ۪ينَ جَٓاؤُ۫ مِنْ بَعْدِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِاِخْوَانِنَا الَّذ۪ينَ سَبَقُونَا بِالْا۪يمَانِ وَلَا تَجْعَلْ ف۪ي قُلُوبِنَا غِلًّا لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا رَبَّنَٓا اِنَّكَ رَؤُ۫فٌ رَح۪يمٌ۟
(Muhacir ve Ensar’dan) sonra gelenler derler ki: “Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma. Rabbimiz! Şüphesiz ki sen, (şefkatli olan) Raûf ve (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’sin.” (59/Haşr, 10)
İmam Nevevi Riyazüs Salihin’de: Haset nimet’in gitmesini temenni etmektir kardeşinde olan dünyevi veya dini nimetin gitmesini istemendir.
Allah Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın kullarına rahmet ettiği, lütfettiği, verdiği, nimet ve rızıklara kıskanan/haset edenlerin özelliklerinin yahudiler olduğunu söylemiştir.
Yine Allah’a ilk isyan edilmesinin sebebi hasettir. Nitekim iblisin Adem aleyhisselam’a secde etmemesinin temeli hasettir.
ResulullahaAleyhisselam Hasetin tehlikesini şu ifadelerle söylemiştir;
لا تَباغَضُوا ، ولا تحاسدُوا، ولاَ تَدابَرُوا ، ولا تَقَاطعُوا ، وَكُونُوا عِبادَ اللَّهِ إخواناً ، ولا يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أنْيهْجُرَ أخَاه فَوقَ ثلاثه .
Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Birbirinize kin tutmayınız, hased etmeyiniz, sırt dönmeyiniz ve ilginizi kesmeyiniz. Ey Allah’ın kulları, kardeş olunuz. Bir müslümanın, din kardeşini üç günden fazla terketmesi helâl değildir.” (Buhârî, Edeb 57, 5)
Hasedin Zararları;
1- Hased Allah’ın hükmünü itham etmek eleştirmek ve razı olmamaktır.
Bu Ey Allah’ım sen filan’a neden şu rızkı, şu malı, şu ilmi ve şu işi verdin demek suretiyle Allah’ın adaletine, rızasına ve hükmüne müdahale etmek demektir.
إيَّاكُمْ وَالحَسَدَ، فإنَّهُ يَأْكُلُ الحَسَنَاتِ كَمَا تَأكُلُ النَّارُ الحَطَبَ، أوْ قالَ العُشْبَ[. أخرجه أبو داود .
Resululah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Hasedden kaçının. Çünkü o, ateşin odunu -ravi dedi ki: Veya kuru otu- yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir.”( Ebu Davud, Edeb 52, (4903)
2- Hasedin diğer bir zararı insanlara sıkıntı, dert, zorluk ve stres olmasıdır.
Allah’ın o kullara verdiği nimetlere karşı rahatsız olan bu kimse günü-gecesi ve uykusu bozulur ve sürekli bu durumu ona zorluk, sıkıntı ve acı olarak gelir.
Nitekim bir hadiste Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
لا يؤمنُ أحدُكم حتى يحبَّ لأخيه ما يحبُّ لنفسِه.
Biriniz kendisi için istediği şeyi din kardeşi için de istemedikçe (kâmil manada) iman etmiş olmaz. (Muslim)
Hased Alimden davetçiye, salih kullardan yaşlı, genç, kadın ve erkekinsanların hayatına sızan büyük büyük bir tehlikedir.
Ne kadar bilgili, kendine güvensen, alim ve şeyh de olsan bu hastalığa karşı dikkatli olmak zorundasın. Bu hastalığın çözümü Allah’ın tanımaktan geçer. Kim olursan ol eğer kendin için istediğini kendi kardeşin için istemiyorsan bil ki imanın da eksiklikler söz konusudur.
Çünkü Müslüman kendi için istediği iyiliği kardeşi içinde istemeli kendisi için gördüğü kötülüğü kardeşi içinde istememelidir
Allah’ın sana nimet vermesini istiyorsan kendin için istediğini kardeşin içinde istemeli ve Allah’ım falanı rızıklandır, onu nimetlendir ve ona güzel salih bir eş nasip et buna benzer dualar etmen senin faydanadır.
Müslüman Allah’ın kendilerine verdiği nimetlere sahip olan o kimseleri tebrik etmeli başarı dilemeli ve onun için mutlu olmalıdır. Bu hem güzel bir ahlak hem stres, sıkıntıdan kurtulmak ve bununla beraber Allah’ın lütfuyla kendisine isabet edecek bir nimettir.
Hased’in en belirgin yönü;
İnsanların hasedlerini gizleyemedikleri içinde sakladıkları yönler olduğu gibi bunu gizli tutanlar da vardır. Hasedin en belirgin yönü bir insanın arkadaşının dükkanını ziyaret etmesi ve sonra bu dükkanın yandığını duyduğunda buna sevinmesi tam bir hasettir.
Ya da kendisinden hased ettiğin bir arkadaşının sakat, hastalık ve buna benzer sebeplerden dolayı bir musibete uğradığında onun sevinmesi tam bir hasettir.
Allah’ın arkadaşına verdiği başarı, rızık ve nimet onu üzüyor ve aksine bela ona geldiğinde seviniyorsa bu hasettir.
Bir müslüman sürekli kendini muhasebe etmeli ve kalbinin hastalıkları konusunda Allah’a dua etmelidir. Allah’ım kalbimin derinliklerinde gizlenmiş olan tüm hastalıklara şifa ver. Kalbimi hasetten, kibirden, kinden ve kötülükten arındır ve temizle demek suretiyle dua etmeli.
Hasetten kurtulmanın yolu kararlı bir şekilde nefsin ile mücadele etmek, Allah ile bağı güçlendirmek, hasetd ettiği kimseye dua etmek ve Allah’ım kalbimi bu hastalıktan temizle demek suretiyle dua etmesidir.
Gürsel Gürbüz
Share this content:
Yorum gönder