×

Month: Kasım 2024

Allah Nerede ve Arşa istiva konusu tarih boyunca bir ihtilaf ve tartışmanın konusu olmuştur. Maalesef ölçülerin değişmesi, bid'at ehlinin çoğalması, selefin akidesinden yüz çevirme ve tevhid anlayışının zayıflaması sapıklık ve delalete sebep olmuştur. Bu açıdan Kur’an ‘ın ve Sünnetin muhkem naslarında varid olduğu üzere Allah Nerede'dir ve Arşa istiva’yı nasıl anlamalıyız? Konusunu Sahabe, Tabiin, ve Etbau Tabiin nasıl anlamış ve akideleri nasıldı bilmek, aramızdaki ihitlaflar için kesin reçete mesabesindedir.   Allah nerede ve Arşa istiva etmesi ile ilgili muhkem naslara gitmeden önce bu…

Hiç şüphesiz ki bu din Allah'ın kitabı ve Resulullah sallallahu aleyhi vesselam'in pratik sünnetine varid rabbani bir yaşam programıdır. Rasulullah’ın dizi dibinde dini en iyi öğrenmiş, anlamış ve onla amel etmiş olan Sahabe, Tabiin ve Etba-u Tabiindir. Nitekim Allah resulü nasla bu hayırlı üç nesli tezkiye/temize çıkarmıştır. خير الناس قرني ثم الذين يلونهم ثم الذين يلونهم  İnsanların en hayırlıları benim içinde bulunduğum nesil, sonra onların ardından gelenler, sonra da onların ardından gelenlerdir. (Buhari) Maalesef fitnelerin gelmesiyle akıllar bozulmuş, bakış acıların değişmesi ve kalplerin türlü hastalıklara bulaşması insanların akideleri bozulmaya sebep olmuştur.  Öyle ki Hariciler meşru Halife Ali radıyallahu anh'ı tekfir etmeye ve şeriatın vaciplerinde günah işleyen mü'minlere kafir demeye götüren akılların kıtlığı değilmiydi? Kaderiye’nin ilahi kaderi inkar etmekle birlikte her şeyi insanın irade ve kudretine bağlayarak bir bakıma kaderi kula nisbet etmesine sebebi muhkem naslara muhalefetleri değilmiydi? Mutezile'nin Kur’an’ı mahluktur, günahkar müslümanların ebedi cehenneme gideceğini ve menzile beyne menzileteyn gibi bid’atlerı çıkarmasına sebeb olan akıllarına ve hevalarına tabi olmak değilmiydi?…

Rabbimiz insanı yalnız kendisine ibadet etmesi için yaratmış ve insanı küfür ve Allah dışında ibadet edilen tüm varlıklardan beri olmalarını istemiştir. Öyle ki işlenen bu şirk büyük zülüm, kötülük, iftira ve sahibini cehenneme götüren en büyük pişmanlıktır. Bu sebeple Allah kerim kitabında bizi cehennem ateşinden sakındırırmış ve yalnız kendisine ibadet etmemizi emretmiştir. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنْفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ  “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun! (Tahrim Suresi 6) Abdullah ibni Mes’ud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “O gün cehennem getirilecek, onun yetmiş bin bağı olacak ve her bağ ile beraber cehennemi çeken yetmiş bin melek bulunacaktır!” (Müslim 2842/29, Tirmizi 2698)…